Annesi gözleri önünde katledildi! Küçük bir ipucu katili ortaya çıkardı
O henüz 4 yaşındayken gözleri önünde annesinin öldürülmesine şahit oldu. Başlangıçta her şey bir kaza gibi görünüyordu. Ancak küçük kızın ifadeleri ve dedektiflerin fark ettiği küçük bir ipucu, davanın aydınlatılmasını sağladı.
Derleyen: Mine Bozkurt | Amanda Wright'ı hayatı annesi Susan Lowson'ın komşusu John Dickinson tarafından öldürülmesine şahit olduğunda tamamen değişti. Mart 1980 yılında Amanda, yatağının yanı başında gerçekleşen korkunç cinayeti izlediğinde henüz 4 yaşındaydı. Katil, 25 yaşındaki anneyi öldürdükten sonra Amanda'yı da boğmuş ve ateşe vermişti.
Trajedinin üzerinden geçen 43 yılın ardından Amanda, annesinin öldürülmesini soruşturan ve davada adaleti sağlayan dedektiflerle tanışmak istedi. Üç emekli polis, şimdi iki çocuk annesi olan Amanda ile Stevenag'teki evinde buluşmaya karar verdi. Amanda'ya göre bu üç adam olmasaydı Dickinson asla bulunamayacaktı. Peki korkunç olay nasıl gerçekleşmişti?
ÇIĞLIKLARINI YOLDAN GEÇEN SÜTÇÜ DUYDU
1980 yılındaki korkunç olaya kadar Dickinson, Amanda'nın ailesinin evinde kalıyordu. Anneyi ve küçük kızını boğup evi ateşe verdikten sonra kamyonetine atlayan Dickinson izini kaybettirmenin peşindeydi.
Mucize eseri Amanda'nın çığlıklarını, yoldan geçen bir sütçü duydu ve ön kapıyı kırarak küçük kızı yanan evden kurtardı.
Amanda, bacağındaki ve vücudunun diğer bölgelerindeki yanıklar nedeniyle iki ay boyunca hastanede tedavi gördü. Ardından babasıyla yaşamaya başladı. Yaşadığı korkunç olayın üzerinden geçen yıllara rağmen Amanda hâlâ kâbuslar görüyor. Ancak yine de geçmişiyle yüzleşmek için kendini zorladı.
2016 yılında 'Without a Mother's Love' adlı bir kitap yazan Amanda, polisin davayı çözmesini sağlayan bir belgesele de konu oldu. Amanda'nın, annesinin katilini demir parmaklıklar ardına gödneren dedektiflerle
Annesinin katilini demir parmaklıklar ardına gönderen dedektiflerle yeniden buluşan Amanda, hayatında bir dönüm noktası daha yaşadı.
"Annem öldüğünde, herkes ilk başta onun sigara içtiğini ve sigarasını yanık bıraktığını, yangının bir kaza olduğunu düşündü" diyen Amanda, trajediyi şöyle anlatıyor:
Bir polis memuru olaydan şüphelenene kadar böyle düşündüler. Bir patalog da cesedi inceleyince başka bir şey olduğunu fark ettiler. Her şeyi birleştiren bu adamlar olmasaydı, annemi öldüren adam hapiste olmayacaktı. Bu olayı çözdükleri için çok minnettarım. Gerçekten küçük bir kıza ve ailesine adalet getirdiler.
Amanda'nın davası, Dedektif Peter Harpur, Dedektif Çavuş Brian Todd ve Dedektif Çavuş Jimmy McQueen'u bir araya getirmişti.
Şimdi 74 yaşında olan Harpur, cinayetin çözülmesinde özellikle etkili oldu çünkü en başından beri başka birinin olduğundan şüphelenmişti.
Korkunç suçu işleyen katile ait ilk ip ucunun ardından Susan Lowson'ın cesedinin boynunda ip izleri bulundu. Harpur, o yıl henüz 4 yaşında olan Amanda'nın katil hakkında iyi bir tarif verdiğini söylüyor. Harpur'un dikkati sayesinde katili ele veren küçük detaylar ele geçirildi.
Cani John Dickinson, Eylül 1980'de cinayetten ve kundakçılıktan tutuklandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ancak 2014'te serbest bırakıldı. Yine de uslanmayan katil, bu kez de 2 çocuğa cinsel tacizde bulunması nedeniyle 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
KATİLİ ELE VEREN KÜÇÜK DETAY
Şimdi demir parmaklıklar ardında olan Dickinson'ın Amanda'nın annesini öldürmesi olayında küçük detaylar sayesinde yakayı ele verdi. Harpur'u şüphelendiren ilk şey mutfak masasındaki 2 tabak, çifter çatal-bıçak olmuştu. Ardından yatak odasının zeminindeki yanmamış perde direğini gördü. Bu da onda, bir boğuşmanın olmuş olabileceği şüphelerine yol açtı. Harpur, bunun üzerine evin çevresini kapattırdı ve adli tıp ekibinin kanıt aramasını sağladı. Böylece bir erkeğe ait parmak izleri bulundu.