İran’ın başkenti Tahran’da eski iki mahkum Benyamin Nakhat ve Arman Alizadeh tarafından açılan "Hücre 16" adlı hapishane konseptli kafe, yoğun ilgi görüyor. Borçlarını ödeyememeleri nedeniyle hapis cezası alan ve isimsiz bir hayırsever tarafından borçları ödenerek serbest bırakılan iki İranlı eski mahkum, açtıkları kafenin gelirinin bir kısmını borçları nedeniyle parmaklıklar ardında yatan hükümlülere ayırıyor. Kafe içerisinde hücre şeklinde bölümler bulunan ve yemeklerin demir parmaklıklar ardından verildiği kafede, müşteriler hücre içerisinde asılı duran mahkum kıyafetlerini giyerek fotoğraf çektiriyor.
Kafenin sahibi Benyamin Nakhat bir dönem hapiste yattığını söyleyerek, "Mali sorunlardan dolayı maalesef hapse girmiştim. Borçlar ve alacaklar çoğalmıştı. Sonunda haciz geldi ve hapse girdim. Ortağım Arman Alizade ile de hapishanede tanıştım. İsimsiz bir hayırseverin borçlarımızı ödemesi sayesinde Arman ve ben hapishaneden çıkabildik. Bu süre içerisinde taksi şoförlüğü dahil bir çok iş yaptım. Çalışmak ve para kazanmak zorundaydık. En son Arman ile birlikte ortak bir iş yapmak istedik ve birikimimiz ile kafe açma kararı aldık" ifadelerini kullandı.
Kafe fikri hapishane korkusundan çıktı
Nakhat, "Mali sorunlardan dolayı tekrar hapishaneye girme korkusu ve endişesi her ikimiz için de vardı. Ve bu cezaevi korkusunu merkeze alarak restoranın hapishane konseptinde olmasına karar verdik. Bu yüzden restoranın ismini "Hücre 16"koyduk. Restorana farklı hücreler ve koğuşlar ekledik ve içerisine mahkum kıyafetleri koyduk. Garsonlarda aslında birer gardiyan. Yemekler demir parmaklıklar arasından müşterilere veriliyor. Aslında bu şekilde kendimizi cezaevi korkusuna alıştırıyoruz ve hapishanelerin düşünüldüğünü kadar kötü yerler olmadığını gösteriyoruz. Cezaevlerinde suçsuz birçok insan var. Buradan elde ettiğimiz gelirin belli bir yüzdesini cezaevlerine gönderiyoruz. Bu sayede bir çok mahkumun cezaevlerinden serbest kalmasını sağladık" dedi.