Kara Kıta Fransa'yı kovmakta kararlı! Bir ülke daha katıldı: Türkiye Afrika'dan küresel güç olarak çıkacak
Afrika'daki Fransız karşıtı darbe furyası hız kesmeden devam ediyor. Nijer'de meydana gelen darbeden yalnızca 5 hafta sonra eski Fransız sömürgesi olan Gabon'da askerler seçim sonucunu kabul etmeyerek yönetime el koydu. Darbe, halk tarafından olumlu karşılık alırken başta Fransa olmak üzere Batı ülkelerinde endişe hakim. Afrika'da üst üste gerçekleşen darbeleri yorumlayan Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Türkiye'nin Afrika kıtasından küresel bir güç olarak çıkacağını söyledi.
Ömer Faruk Ekinci | Afrika’da 26 Temmuz’da Nijer’de Devlet Başkanı Mohamed Bazoum’a karşı gerçekleştirilen darbe, tüm dünyayı ayağa kaldırdı. Bu darbenin etkileri hala devam ederken yalnızca 5 hafta sonra Afrika kıtasında bulunan eski Fransız sömürge ülkelerinden biri olan Gabon’da da darbe girişimi meydana geldi.
Pek çok kişi bu darbeleri yaklaşık 5 asırdır kıtayı sömüren Fransa’ya karşı halkın bir ayaklanması olarak gördü. Kara Kıta’nın bugüne kadar yaşadığı acıların çoğunun arkasındaki isim Fransa’dan başkası olmadı.
Gabon'da Devlet Başkanı Ali Bongo'nun üçüncü kez aday olduğunda herkes bu duruma şüpheyle yaklaştı. Ali Bongo, 40 yıl boyunca iktidarda olan babası Omar Bongo'nun ardından iktidara gelmiş ve 14 yıl boyunca ülkeyi yönetmişti. Ekim 2018'de geçirdiği felç nedeniyle ülkeyi yönetme kapasitesi daha şiddetle tartışılır olmuştu.
2023 yılındaki seçimlerde ise %64 gibi ezici bir çoğunlukla seçimi kazandığı açıklanan Bongo yönetimi, uluslararası hiçbir gözlemcinin seçimleri izlemesine izin vermedi. Muhalefet ise seçimlerin hileli olduğunu öne sürdü.
Ülkedeki seçimlerin ardından yaşanan karışıklıktan sonra Gabon'da bir grup asker, televizyona çıkarak “iktidarı ele geçirdiklerini" bildirdi. Askerler, ülkede Başkan Ali Bongo'nun 3'üncü kez kazandığı seçimlerin iptal edildiğini açıkladı.
"FRANSIZ KARŞITLIĞININ BİR SONUCU"
Gabon’da meydana gelen darbe girişimi ve Kara Kıta’daki Fransa karşıtlığının artması durumuyla ilgili Posta.com.tr’ye konuşan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Afrika kıtasında meydana gelen darbelerin en büyük sebebi olarak başta Fransa olmak üzere Batı ülkelerine karşı yükselen bir milliyetçi tutum ve bu tutuma halktan gelen destekle gerçekleştiğini söyledi.
Batı Afrika’da Nijer, Burkina Faso, Mali ve Çad’da meydana gelen darbelerin ardından eski bir Fransız sömürgesi olan Gabon’da da darbenin gerçekleşmesinin Fransa’ya karşı yükselen bir ses olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, Gabon’un pek çok açıdan stratejik önemi olduğuna da dikkat çekti.
URANYUM, PETROL, GAZ...
Gabon’un Gine Körfezi’nde bulunması ve enerji güvenliğinin sağlanmasında dünyada en önemli ülkelerden biri olduğunu belirten Doç. Dr. Gözügüzelli, “Enerji konusunda baktığımızda Gabon, uranyum kaynakları olarak Nijer’den sonra en önemli ülkelerden biridir. Bol doğal kaynağa sahip olan Gabon, petrol ve gaz konusunda da oldukça zengin bir ülke” ifadelerini kullandı.
Darbe yapılan Bongo ailesinin Orta Afrika’yı bir petrol zengini aile olarak yıllardır yönettiğini belirten Doç. Dr. Gözügüzelli, ailenin yönetimi elinde tutmak için adımlar atmaya devam ettiğini ve edeceğini söyledi.
Batı ülkelerinden Gabon’a herhangi bir müdahale söz konusu olur mu diye bakıldığında bunun bölgedeki halkın isteğine bağlı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Gözügüzelli, “Sahada Batı’nın istediğinin tam tersi bir tablo var. Halk, Fransız karşıtlığını sonuna kadar destekliyor. Bu sebeple Batı’nın askeri müdahale ihtimali çok mümkün değil” şeklinde konuştu.
FRANSA 1964'TE ASKERİ MÜDAHALEDE BULUNMUŞTU
Gabon’un geçmişi ile ilgili konuşan Doç. Dr. Gözügüzelli, şu ifadeleri kullandı:
Fransa’nın geçmişine baktığımızda Gabon’a 1964 yılında askeri müdahale gerçekleştirdiğini ve uluslararası hukukun tamamen yok sayıldığını ve diğer Afrika ülkelerine de buna benzer müdahalelerde bulunduğunu görmekteyiz. 1964’te Fransız Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle, Fransa’nın menfaatine uygun bir yönetici olarak gördüğü Leon M’Ba’yı iktidarda tutmak için müdahalede bulundu.
Bu dönemdeki Afrika ülkeleri tarafından Fransa’ya baş kaldırmak çok mümkün değildi. Bu sebeple Batı’nın müdahalesi ancak içeride destek olduğu durumda söz konusu olabilir. Bundan dolayı Batı’nın direkt olarak değil, dolaylı olarak Afrika’ya müdahale etmesinden söz etmek daha doğru olur.
PRİGOJİN YERİNE GELECEK İSİM
Rusya’nın Afrika kıtasındaki en önemli gücü olan Wagner Grubu’nun Kara Kıta’da izlediği stratejinin en önemli kısmının Fransız karşıtlığının daha popüler hale gelmesi ve bu yönde yeni bir hareketlilik sağlanması olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, Wagner lideri Prigojin’in ölmesinin ardından bölgede yaşanabilecek gelişmelerle ilgili de konuştu.
Wagner lideri Prigojin’in hayatını kaybetmesinin ardından askeri grubun Afrika’daki statüsünün ne konumda olacağına değinen Doç. Dr. Gözügüzelli, “St. Petersburg’daki Afrika-Rusya Zirvesi’nde Putin’in yanındaki ismin Prigojin değil, General Andrey Averyanov olduğunu gördük. Bu da Wagner’in bir sonraki lideri olabilme ihtimalini taşıyor” dedi.
Doç. Dr. Gözügüzelli, Wagner lideri Prigojin’in ölmesinden sonra Wagner için 3 ihtimalin söz konusu olduğunu belirtti:
- Wagner tamamen ismi değişerek Afrika’daki politikası devam edecek.
- Rus ordusuna bağlı bir şekilde Wagner üyelerinin Afrika varlığı sürecek
- Wagner olarak bu şekilde devam edecek ve başa başka bir komutan geçecek.
Böyle bir ihtimalin dahilinde Rusya’nın Afrika ülkelerinde bulunduğu konum aynı şekilde devam edecektir.
"TÜRKİYE, AFRİKA'DAN KÜRESEL GÜÇ OLARAK ÇIKACAK"
Türkiye’nin Afrika’daki politikaları ile ilgili konuşan Doç. Dr. Gözügüzelli, “2005 yılından sonra çok daha proaktif ve daha ön plana çıkan bir çerçevede gerçekleşiyor. Yumuşak güç kapsamında uygulanan politika; kültür, diplomasi, ticaret, yatırım, eğitim, sağlık, güvenlik ve askeri gibi konularda ikili anlaşmalarla Afrika ülkeleriyle ilişkilerin ilerletilmesi stratejisi izlenmektedir” şeklinde konuştu.
İlk kez 2005 yılında Afrika yılı ilan edildiğine ve o dönemden sonra Türkiye, Afrika politikalarında daha fazla aktif ve insan odaklı temelde hareket eder noktaya geldiğini söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, Türkiye’nin Afrika Birliği’ne gözlemci üye yapılması, Türkiye’nin Afrika meselelerine dair pek çok zirve ve forum gerçekleştirmesinin olumlu gelişmeler olduğunu belirtti.
Türkiye’nin Afrika için önemi ile ilgili konuşan Doç. Dr. Gözügüzelli, şu ifadeleri kullandı:
Bölgede bulunan Fransa, Rusya, Çin, BAE gibi stratejik güçler dikkate alındığında Türkiye, Afrika kıtasında bulunan en güçlü ülkelerden biri. THY, 40 Afrika ülkesinde 62 noktasına uçan bir konumdadır. Pek çok Afrika ülkesinde elçiliklerimiz mevcut. Bu politikaların devam etmesi durumunda ilerleyen dönemde Türkiye’nin Afrika üzerinden küresel bir güç olarak çıkacağı kanaatindeyim.