Rejim güçlerinin can damarları kesildi! Uzman isim: Türkiye yakından takip ediyor
Dünyanın gözü kulağı, Suriye'den gelen haberlerde. Geçtiğimiz hafta herkesi şaşırtarak Halep'e doğru harekete geçen muhalif gruplar, iki gün gibi kısa bir süre içerisinde burayı almayı başardı. Halep'in ardından Hama şehrine yönelen gruplar her geçen saat ilerlemeye devam ediyor. Suriye'deki gelişmeleri Posta'ya değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Cihan Günyel, muhalifler tarafından ele geçirilen bölgelerin önemine dikkat çekerek Türkiye'nin güç kullanma hakkının bulunduğunun altını çizdi.
ÖMER FARUK EKİNCİ / POSTA.COM.TR | Suriye’nin kuzeyinde Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) başını çektiği silahlı muhalif grupların başlattığı harekât dünya gündemine oturdu. Çarşamba günü başlayan harekatta rejim karşıtı silahlı gruplar iki gün içerisinde Halep merkezine girmeyi başardı. Halep’in ardından ise Suriye Milli Ordusu, Özgürlük Şafağı Operasyonu’nda Tel Rıfat ilçe merkezini terör örgütü PKK/YPG’den kurtardı. Operasyonun ardından yüz binlerce yerlerinden edilen Tel Rıfatlı evlerine dönmeye başladı.
Türkiye sınırına 16 kilometre uzaklıkta bulunan ve 2016 yılından beri terör örgütünün kontrolünde bulunan Tel Rıfat, örgütün sözde Afrin ve Kobani Kantonları arasındaki bağlantı açısından stratejik önem taşıyordu. SMO güçleri, 3 saat gibi kısa sürede ilerleme kaydederek Tel Rıfat’ın batısındaki Deyr Cemal’den ilçe merkezine girmeyi başardı.
Halep’i rejim güçlerinden alan muhalifler, bu kez de Hama şehrine doğru harekete geçti. Şehirde pek çok yerleşim yerini ele geçilmeyi başaran muhaliflerle rejim güçleri arasında çatışma sürüyor.
SURİYE REJİMİ VE RUSYA'NIN HALEP VE İDLİB’E SALDIRILARINDA 81 KİŞİ ÖLDÜ
Sivil Savunma kaynakları, Esed rejimi ve Rusların 27 Kasım-2 Aralık tarihlerinde Halep ve İdlib'e düzenlediği saldırılarda ölen ve yaralananların sayısını açıkladı. Açıklamaya göre, saldırılarda 81 kişi yaşamını yitirdi, 304 kişi yaralandı.
Rus savaş uçakları, dün İdlib kent merkezindeki bir yerleşkede bulunan Vatan Hastanesi ve çevresindeki sağlık merkezlerini hedef alarak devre dışı bıraktı.
Rejime ait Su-24 savaş uçakları, gece saatlerinde Hama ilinin Gab Ovası, Şahışbo Dağı ve Ziyara köyüne saldırırken Rus savaş uçağı da İdlib'in güneyindeki Maarratünnuman ilçesini hedef aldı.
ABD’DEN ÇAĞRI!
ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye'deki gelişmelere binaen politikalarında herhangi bir değişiklik olmadığını belirterek, ülkedeki Beşşar Esed rejimi ile rejim karşıtı gruplar arasındaki çatışmalarla ilgili "gerginliğin azaltıldığını" görmek istediklerini açıkladı.
RUSYA VE İRAN’DAN ŞARTSIZ DESTEK
Batı ülkelerinden gerginliğin düşürülmesi çağrıları devam ederken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Suriye'nin anayasal düzenin ve toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasına yönelik eylemlerine “koşulsuz destek” sözü verdi.
YENİ GÖÇ AKININA KARŞI HAREKETE GEÇİLDİ
Komşuda yaşanan gelişmeleri Posta.com.tr’ye değerlendiren Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Cihan Günyel, Türkiye’nin Suriye’de muhalif güçlerin başlattığı askeri harekatı yakından takip ettiğini belirtti.
Özellikle Şam hükümetinin hızlı bir şekilde bölgeden çekilmesiyle oluşan güç boşluğundan terör örgütleri tarafından doldurulmasının engellenmesi için önlem alındığına dikkat çeken Günyel, bununla beraber yaşanabilecek göç akınına karşı harekete geçildiğini de söyledi.
TÜRKİYE GÜÇ KULLANMA HAKKINA SAHİP
Günyel, gelişmeleri yakından takip eden Türkiye’nin, sorununun çözümünde öncelikli adımlarını uluslararası hukuktan doğan meşru hakları, ikili anlaşmalar ve Suriye’de bulunan aktörlerle diplomatik görüşmeler üzerinden yürütmekte olduğunu belirterek şöyle konuştu:
BM’nin 2015 yılında Suriye ile ilgili 2254 sayılı kararı çerçevesinde Suriye’de 18 ay içerisinde tüm muhalif kesimlerin katılacağı genel seçimin ülke çapında yapılması ve meşru bir hükümetin kurulması kararı sonrası ülkenin inşası kararının hayata geçirilmesi kararı, Suriye ile 1998 yılında imzalanan Adana Mutabakatı çerçevesinde Suriye’nin bölücü terör örgütünün faaliyetlerin Suriye’de izin verilmemesine ek olarak İran-Rusya ve Türkiye’nin garantörlüğünde İdlib’de gerilimi azaltma ve çatışmasızlık bölgesinin kurulması ve çatışmaların sonlandırılması kararları, Türkiye’nin ikili ve uluslararası hukuk çerçevesinde Suriye’nin üniter yapısı ve toprak bütünlüğünün korunması, terörün Suriye’de sonlandırılarak, Türkiye’nin güvenliğine oluşturulacak tehditlerin bertaraf edilmesi çerçevesinde doğan meşru hakları temelinde ele almaktadır.
Türkiye’nin bu kapsamda uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalar üzerinden tehditlerin oluşmasını engellemek, terörün yok edilmesi ve insani krizlerin çözümünde güç kullanma hakkına sahip olduğunun altını çizen Günyel, “Bu konuların muhataplarının yetersiz kalması ya da arka planda tutma çabalarını sürdürme ısrarı karşısında zamanı ve yeri geldiğinde bu hukuki haklardan doğan meşru savunma ve insani kriz çözme konusunda adımları hayata geçirmede her zaman hazırlıklıdır” ifadelerini kullandı.
SURİYE’NİN EN BÜYÜK İKİNCİ KENTİ
2 gün içerisinde rejim güçlerinin elinden alınan Halep ile ilgili konuşan Günyel, Halep’in kadim bir şehir olduğunu ve ilk çağlardan beri ticaret açısından önemli bir kent olduğunu vurguladı.
Günyel, “Suriye’nin ikinci büyük kenti olan Halep, Suriye iç savaşından önce 2 milyon 300 bin nüfusa sahipti. İç savaşla beraber Şam rejiminin sivil katliamından kaçan Halepliler Türkiye ve İdlib’e sığınmıştır” sözleriyle yakın geçmişini anlattığı Halep’in, 2011-2016 yılları arasındaki muhalif yönetimin ardından Rusya’nın desteği ile Esad rejimine geçtiğini belirtti.
İKİ OTOYOL TAMAMEN KESİLDİ
Şehirden iki önemli karayolunun geçtiğine dikkat çeken Günyel, “M4 ve M5 otoyollarının geçiş ve keşişim noktaları Halep’ten geçmesinden dolayı stratejik bir konumda. M5 karayolu, Halep-Humus-Şam-Ürdün’e uzanmaktadır, M4 karayolu, Fırat’ın Doğusunda Irak sınırından, Halep’e oradan da İdlib’in altından geçerek Lazkiye’ye giden bir diğer stratejik hattır. Şam rejimi-İran ve Rusya M4 ve M5 yollarını kullanarak Fırat’ın Doğusundan Şam’a ve Suriye-Ürdün-Lübnan sınırlarına kadar Askeri teçhizat ve birlikler başta olmak üzere ticari ürünleri bu iki hattı kullanarak gerçekleştiriyor” dedi.
Halep’in muhaliflerin eline geçmesiyle Şam rejimiyle beraber Rusya ve İran’ının Suriye içindeki önemli askeri lojistik hatları kesilmiş bulunmakta.
Öte yandan ‘Suriye’de yaşananları ABD’deki başkan değişiminin bu gelişmelere sahne oldu’ şeklinde yapılan yorumlar için henüz yargıya varmanın çok erken olduğunu söyleyen Günyel, “Trump’ın oluşturduğu kabinenin aşırı İsrail yanlısı ve İran karşıtı olduğu bilinen kişilerden oluşmakta ve özellikle Suriye’de İsrail’in güvenliğinin korunması, İran ve Rusya’nın bölgede ve Suriye’de zayıflatılması politikaları devam edebilir. Henüz göreve başlanmadığı için bu konuda net bir öngörüde bulunmak epeyce zor gözüküyor” şeklinde konuştu.