Sosyal medyada şimdiye kadar görülmemiş sansür! Uzman isim: Yapay zeka İsrail-Filistin savaşının gidişatını etkileyebilir
İsrail-Filistin savaşının farklı bir boyutu da sosyal medyada yaşanıyor. Dünya haftalardır İsrail ve Gazze'den gelen haberleri konuşuyor. Sosyal medyanın İsrail-Hamas çatışmasında önemli bir rol oynadığını belirten Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Facebook ve Instagram, savaşın ilk günlerinden itibaren, özellikle İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırılarında şimdiye kadar görülmemiş bir sansüre imza attı!” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr – İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşta 1 ay dolmak üzere. 7 Ekim'den bu yana dünya gündeminde birinci sırada yer alan İsrail-Hamas savaşı, cephede olduğu kadar sosyal medyada da devam ediyor. Peki savaşın sosyal medya ayağında neler yaşanıyor? İsrail, saldırılarında yapay zekayı nasıl kullanıyor? Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Sosyal medyanın önemi ve istendiği zaman nasıl sansüre imza atabileceği İsrail-Hamas çatışmasıyla bir kez daha gözler önüne serildi” diyerek İsrail Filistin savaşının sosyal medya boyutunu postacomtr’ye anlattı.
Doç. Dr. Ali Murat Kırık
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “İsrail-Hamas çatışmasında sosyal medya önemli bir rol oynadı. İki taraf da dünya kamuoyunu etkilemek için mümkün olduğunca sosyal medyayı kullandı. Filistin’e yönelik sansür sebebiyle İsrail destekçilerinin oluşturduğu etiketler daha fazla ön plana çıktı” diyerek sansür uygulayan sosyal medya şirketlerini tek tek anlattı.
"ŞİMDİYE KADAR GÖRÜLMEMİŞ SANSÜR"
Mark Zuckerberg’in sahibi olduğu Meta şirketi ve bu şirketin bünyesinde yer alan Facebook ve Instagram’ın İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırı görüntülerini sansürlediğini belirten Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Facebook ve Instagram savaşın ilk günlerinden itibaren, özellikle de İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırılarında çok sayıda sivil ölümün yaşandığı dönemde şimdiye kadar görülmemiş bir sansüre imza attı. Facebook ve Instagram, bu görüntülerin bazılarını, "şiddet içerikli" olduğu gerekçesiyle kaldırdı. Bu durum, özellikle Filistinliler ve dünya kamuoyunda büyük bir tepkiye neden oldu” dedi.
“X DAHA ŞEFFAF BİR POLİTİKA GÜTTÜ”
Facebook ve Instagram’ın bu iddiaları reddettiğini söyleyen Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “X yani eski ismiyle Twitter bu noktada Meta şirketine oranla görece daha şeffaf bir politika güttü. Facebook ve Instagram, ise bu iddiaları reddederek, görüntülerin bazılarını, yalnızca ‘çocuk koruma’ politikalarına aykırı olduğu için kaldırdıklarını açıkladı. Ancak, bu açıklamaları birçok kişi ikna edici bulmadı” diye konuştu.
“DÜNYAYA DUYURMAK İÇİN KULLANDI”
İsrail-Hamas çatışmasında iki tarafında dünya kamuoyunu etkilemek için mümkün olduğunca sosyal medyayı aktif kullandığını belirten Doç. Dr. Ali Murat Kırık, sözlerine şöyle devam etti:
Filistinliler ve onları destekleyenler, savaşın ilk günlerinden itibaren, sosyal medyayı İsrail'in saldırılarını dünyaya duyurmak için kullandı. #FreePalestine, #GazaUnderAttack ve #FreeGaza gibi etiketler, kısa sürede sosyal medyada viral oldu ve milyonlarca kez paylaşıldı. Bu etiketler, İsrail'in saldırılarına karşı uluslararası kamuoyunda büyük bir tepkiye neden oldu. Bu hashtagler daha sonraki süreçte sosyal medyada büyük bir sansürle karşı karşıya kaldı. Çünkü gerçeklerin aktarılması özellikle Amerika ve batı medyasının işine gelmedi.
“AMAÇLANAN TAM DA BUYDU”
Sosyal medyanın önemine dikkat çeken Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "İsrail saldırılarını meşru zemine oturtmak ve yaşattığı zulme adeta kılıf uydurmak için dünya kamuoyunu etkileyebilme adına #IStandWithIsrael, #IsraelUnderAttack ve #IsraelDefendsItself gibi etiketler paylaştırdı. Fakat bu etiketler, İsrail’e yönelik tepkilerin azalması noktasında başarılı olamadı. Zira bölgeden gelen katliam görüntüleri; hastanelerin, okulların bombalanma görüntüleri açık ve netti. Bu sansürle amaçlanan tam da buydu" ifadelerini kullandı.
“SALDIRILARI GÖRÜNMEZ KILMAK”
Sosyal medya şirketlerinin dünyayı ilgilendiren olaylardaki tutumunu Doç. Dr. Ali Murat Kırık, şu sözlerle anlattı:
İsrail’in yaptığı saldırıları görünmez kılmak ve orada yaşanan zulmü dünya kamuoyuna duyurmamaktı. Sosyal medyanın önemi ve istendiği zaman nasıl sansüre imza atabileceği İsrail-Hamas çatışmasıyla bir kez daha gözler önüne serildi. Şirketlerin dünyayı ilgilendiren olaylarda nasıl taraf olabileceği de açık bir şekilde kanıtlandı.
İSRAİL, SALDIRILARINDA YAPAY ZEKAYI NASIL KULLANIYOR?
İsrail, saldırılarında yapay zekayı nasıl kullanıyor? Sorusuna yanıt veren Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “İsrail'in, yapmış olduğu insanlık dışı saldırılarında yapay zekayı daha çok hedef tespitinde kullandığı ifade edilmektedir. Böylece İsrail'in saldırılarının daha isabetli olabildiği belirtilmektedir. Aynı şekilde İsrail’in, yapay zekayı saldırıların nasıl planlanacağı konusunda karar vermek için kullandığı da iddia edilmektedir. Tüm bunlara ek olarak saldırıların etkilerinin nasıl değerlendirileceği konusunda karar vermek için kullanıldığı da dünya kamuoyunda yankı bulmaktadır” dedi.
“YAPAY ZEKA DESTEKLİ İSTİHBARAT”
İsrail’in, yapay zeka destekli istihbarat toplama sistemleri geliştirmeye çalıştığını belirten Doç. Dr. Ali Murat Kırık, önümüzdeki günlere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu:
İlerleyen günlerde, İsrail'in yapay zeka kullanımında bir artış yaşanması bekleniyor. Bu artış, İsrail'in saldırılarını daha etkili hale getirmeye yardımcı olmaya sebebiyet verebilecektir. Zira yapay zeka destekli silah sistemleri insan müdahalesi olmadan hedefleri tespit ve imha edebilmektedir. Aynı şekilde İsrail’in, yapay zeka destekli istihbarat toplama sistemleri geliştirmeye çalıştığı da dünya medyasında yer almaktadır. Bu gelişmeler, İsrail-Filistin savaşının gidişatını önemli ölçüde etkileyebilir. Yapay zekanın kullanımı, çatışmanın daha şiddetli ve yıkıcı hale gelmesine neden olabilir.