Uzman isim Suriye'deki kritik gelişmeye dikkat çekti! 'Türk devlet aklı harekete geçti'

Suriye’de Esad rejiminin yıkılmasının ardından Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki güçler, başkent Şam’da anayasal kurumlarıyla devlet otoritesini yeniden sağlamaya çalışıyor. Ülkede Esad rejim destekçisi azınlık ise geçtiğimiz günlerde güvenlik güçleriyle çatışmaya girerek ‘yeniden iç savaş mı başlıyor’ sorularının çıkmasına sebep oldu. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Cihan Günyel, Suriye’deki son gelişmeleri yorumladı.
Aralık ayında HTŞ önderliğinde muhalif grupların başlattığı harekatla birlikte Esad rejimini devirerek Suriye’nin kontrolünü ele almayı başardı. Devletin kurumlarıyla yeniden yapılanma sürecine giren Suriye’de yaşayan Esad yanlısı azınlık ise rahat durmuyor.
Suriye’de güvenlik güçleri ile devrik lider Beşar Esad'a bağlı unsurlar arasında Lazkiye’de 6 Mart günü başlayan çatışmalar yaklaşık 5 gün devam etti. 11 Mart’ta ise Suriye Savunma Bakanlığı, eski rejim unsurlarının Lazkiye kırsalında güvenlik güçlerine gerçekleştirdikleri saldırıların ardından bölgede başlatılan askeri operasyonun tamamlandığını duyurdu.
Suriye resmi haber ajansı SANA'ya açıklamalarda bulunan Abdülgani, operasyonun ikinci aşamasının bitmesiyle askeri harekatın sona erdiğini belirtti.
Abdülgani, devrik rejimin kalıntıları ve subaylarının saldırılarının etkisiz hale getirildiğini, stratejik açıdan önemli illeri temizlediklerini ve güvenlik güçleriyle halkı hedef almak için kullandıkları ana yolların güvenliğini sağladıklarını vurguladı.
Sözcü Abdülgani, "Güçlerimiz, Lazkiye ilindeki Muhtariyye, Muzayria ve Zubara köyleri ile Tartus ilindeki Dalye, Tanita ve Kadmous köylerinde devrik rejimin kalıntılarını etkisiz hale getirdi." dedi.
“İÇ SAVAŞ BAŞLATMAK İÇİN ELVERİŞLİ BÖLGE”
Konu ile ilgili Posta.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Cihan Günyel, Esad yanlısı eski askerler tarafından çıkarılan isyanın Lazkiye ve Tartus’ta gerçekleştiğini ve bu bölgelerin Nusayri ağırlıklı olduğunu söyledi.
İsyan çıkarılan bölgeyi ‘yeni bir iç savaş çıkarmak için oldukça elverişli bölge’ olarak değerlendiren Günyel, “Osmanlı’nın yıkılmasından bu yana Suriye’de Fransızlar, Arap toplumunu dışlayıcı bir rol oynamış ve Suriye’de ortak bir kimlik inşasını engellemiştir” şeklinde konuştu.
Geçmişten bu yana İran’ın Suriye’yi ‘Şii ekseni’ politikası ile birlikte İsrail’e karşı bir cephe olarak kullandığını söyleyen Günyel, Suriye’nin Lübnan ve Hizbullah’a da askeri ve lojistik hattının da kilit alanı olduğunu belirtti.
“SURİYE’NİN İSTİKRARSIZLIĞI KİMLERE YARIYOR, BAKMAK LAZIM”
Günyel, sürecin yeni Suriye yönetimi için oldukça zor olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
İç savaştan çıkmış ve zorlu bir yolda ilerleyen yeni Suriye hükümeti ulus kimliğini inşa etmemin yanında iç savaşla beraber neredeyse bir enkaza dönmüş olan devlet ve tüm altyapıyı inşa etmek gibi iki ayaklı bir süreçle karşı karşıya. Devletin savunma ve güvenlik yapısını meydana getirmek zorunda olan yeni Suriye devlet yöneticileri hem dışarıdan sahaya tekrar dönmek isteyen aktörlerle ve paramiliter güçlerle mücadele etmesi, sivil vatandaşlarını ve devletin işleyiş istikrarını sağlayıcı önemli bir görevi de bulunuyor. Basit bir şekilde söylemek gerekirse sorun çok olursa müdahale etmek isteyen de o kadar çok olur. Suriye’nin istikrasız olması ve tekrar bir çatışmalı sürece girmesinin kime faydası olur bunu da görmek gerekiyor. Aslında failler de biraz kendini ele veriyor. Devrim öncesi sahada var olan aktörlere ve zayıf bir Suriye’nin kime faydası olur sorusuna bakıldığında cevap netleşecektir. Suriye’nin tekrar İsrail ve İran’ın güç mücadelesinin olduğunu bir saha olmaması için dikkat edilmesi gerekir.
Türkiye’nin sürecin başından beri yeni Suriye hükümetine desteğini sürdürdüğünü söyleyen Günyel, Türkiye’nin komşusu Suriye’yi eşit-egemen bir devlet olarak gördüğünü ifade etti.
“TÜRK DEVLET AKLI HAREKETE GEÇTİ”
Suriye üzerine Türkiye’nin dış politika yaklaşımını yorumlayan Günyel, şöyle konuştu:
Hukuk ve anayasal zeminde liberal haklar temelinde tüm Suriye toplumunu eşit vatandaşlık ve yurttaşlık şekilde kapsayıcı bir yasal zemine sahip Suriye siyasi hayatının istikralı ve ulus devlet inşası ile mümkün olacağını her seferinde ifade eden bir anlayışa sahiptir. Bu doğrultuda yeni Suriye hükümetini desteklemiş ve diğer küresel ve bölgesel aktörlerin aksine bir dış politika çıkarı olarak Suriye’yi ele almamıştır.
Suriye yaklaşımında Türk devlet aklının harekete geçtiğinin altını çizen Günyel, “Rasyonel olmanın yanında insani odaklı eylem ve politikalarını hayata geçirmiştir. Suriye’nin yeniden inşası için uluslararası tüm kurum ve organizasyonlarda yeni Suriye hükümetine destek vermiştir. Tüm sınırlarına hâkim ve merkezi bir otoritenin kurulduğu, terörün bitirildiği, Tüm vatandaşlarını kapsayıcı, siyasi iradesini yansıtan, eşit yurttaş ve vatandaşı esas alan, doğuştan gelen toplumsal ve siyasi haklarını kullandığı ve devletin garanti altına aldığı, farklılıkları ayrıştırmak yerine toplumsal zenginliği ortak bir kimlik çerçevesinde bütünleştiren yeni Suriye’nin inşa edilmesi, Türkiye’nin Suriye politikasının temelinde yer almaktadır” dedi.