'Eğitimde franchising sistemi zor'
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Ful Akıngüç Över, franchising sisteminin eğitim sektörünü zorladığını belirtti. Özel öğretimde niteliğe vurgu yapan Över, ‘nitelikli öğretmen’ istihdamının bu sistemde çok güç olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ilk özel dershanesi olan Kültür Dersevi’ni 1932’de kuran Halil Akıngüç’ün torunu, 1960 yılından bu güne faaliyet gösteren Kültür Koleji’nin kurucusu ve ilk yöneticisi Fahamettin Akıngüç’ün kızı Ful Akıngüç Över ile bir araya geldik. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı olan Över ile özel okul sektörünü, eğitimde franchising sistemini ve Kültür Koleji’ni konuştuk.
Nitelikli iş gücü temel sorun
Deneyimli öğretmen kadrosunun, nitelikli eğitim ve sürdürülebilir kalitenin olmazsa olmazı olduğunu belirten Över, franchising sistemi ile açılmış okulların hepsinde aynı nitelikte öğretmen kadrosunu oluşturmanın çok zor olduğunu vurguladı. Aynı marka adı altında eşdeğer kalitede eğitim hizmeti sunmanın hiç de kolay olmadığına değinen Över, “Ülkemizde franchising sistemi ile okul açanların karşılaştığı en temel zorluklar nitelikli iş gücü ve eğitsel bilgi birikiminin sistematik olarak hayata geçirilmesi biçiminde ifade edebilirim” dedi.
8 yılda 5 bin ilkokul kapandı
Özel okulların zorluklarla karşı karşıya kalmasını tetikleyen gelişmeler hakkında da bilgi veren Över, şunları söyledi: “2012-2013’te yapılan 4+4+4 düzenlemesiyle birlikte ‘özel öğrenim teşvikleri’ nin özel okul sayısına etkisi oldu. Eğitim Sen’e göre özel ilköğretim sayısı 4+4+4 öncesine göre yüzde 375, öğrenci sayısı yüzde 95 arttı. Bununla birlikte 4+4+4 uygulamasına geçilen 2012 yılından bu yana 5 bine yakın ilkokul kapatıldı. Bir okulun açılması ne kadar zor ise kapanması da bir o kadar zor. Bu durum, öğrenciyi, aileyi, öğretmeni domino etkisiyle devirme özelliğine sahip. Öngörülü ve stratejik yönetim anlayışı doğrultusunda niteliksel büyümeyi her zaman önde tutmak gerekiyor.”
Özel okula teminat şartı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) özel okullara yönelik teminat zorunluluğu çalışmasının sorunların çözümüne katkısı olacağını belirten Över “Özel okullar öğrenciye, veliye, öğretmene karşı sorumluluğunu yerine getirmeli. Bu sorumluluk MEB tarafından teminata bağlanarak garanti altına alınırsa yeni okul açacaklar hem işe daha sağlam başlar hem de öğrenci, veli ve öğretmen karşılanabilecek ekonomik zorluklar karşında zarar görmeden yaşamını sürdürür. MEB’in getireceği teminat zorunluluğu sektöre kalite getirecek” dedi.
'Kalite sağlanamıyor'
Ful Akıngüç Över, franchising sisteminin eğitim sektöründe zorlayıcı bir tablo ortaya çıkardığına dikkat çekti. Franchising’i hizmet alanında başarılı olan ana firmanın birikimi ve bu birikimi transferinin merkezde olduğu bir sistem olarak tanımlayan Över, “Eğitimde kaliteyi sunma ve sürdürülebilir kaliteyi sağlamada sorunlar yaşanıyor. Ülkemizde işin belki de en kolay tarafı ‘eşik’ olarak görüldü. Bu eşik; okul arsası, binası ve etkileyici bir fiziksel ortamı ortaya çıkarma olarak kabul edildi. Çağ nüfusunu dikkate almadan, sadece reklama dayalı politikalarla açılan okullar, bilgi birikimi ve sistemi güçlü olmadığı için zarar gördü. Nitelikli iş gücünü istihdam edebilmenin güçlüğü de sektörde bir diğer sorun olarak ortaya çıktı” dedi.
En büyük yatırım öğretmene yapıldı
Över, sürdürebilir olmanın en büyük sırrının öğretmene yatırım yapmak olduğunu vurguladı. Öğrencilerini bir üst eğitim kurumuna hazırlarken pek çok yatırım yaptıklarını söyleyen Över, bu yatırımların en büyüğünü de her zaman öğretmenlere yaptıklarını belirtti. “Bir öğretmene yaptığımız yatırım nitelikli eğitim anlayışıyla yetiştireceğimiz onlarca öğrenci demek” diyen Över, günübirlik çözümler değil, yıllarca sürdürecekleri çözümleri işletmesel olarak aldıklarını vurguladı.
60 yıllık bilgi birikimi
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları (Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji) kampüslerinin her ikisinde de anaokulu, ilkokul, ortaokul, fen lisesi ve Anadolu lisesi mevcut. İki kampüste toplam 300 öğretmen, 2 bin 750 öğrenci bulunuyor. 60 yıllık bir eğitim kurumu olmasına rağmen kampüs sayısı iki ile sınırlı. Över, bunun nedenini de şöyle açıkladı: “Okul, mevcut öğretmen kadrosuyla, bulunduğu çevreye göre yapılanmasıyla cazibe merkezi olur. Büyüme denilince aklımıza ilk gelen her zaman nitelik oldu. Bugün eğer mezunlarımızın torunlarını okutan bir okula dönüşmüşsek bunun temelinde güven ve kalite yatıyor. Değerlerimizi ‘Kültür Anayasası’ adı altında birleştirdik. Anayasamız 60 yıllık bilgi birikimi ve deneyimin nesilden nesile aktarımını sağlıyor.”
Sevim BÜYÜKTAŞ DEMİR