'Ekran' tehlikesi

Milli Eğitim Bakanlığı’nın araştırmasına göre, 4’üncü sınıfların yüzde 64.3’ü ‘ekran’ olmadan bir gün geçirmede zorlanıyor. Öğrencilerin yüzde 64.6’sı cihazları ellerinden alınınca mutsuz oluyor, yüzde 48.5’i öfkeleniyor. Peki, çocukları bu ekran tehlikesinden nasıl kurtaracağız? Yeditepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Serdar Körük yanıtladı.
EĞİTİM / Sevim Büyüktaş Demir
KAPATIR KAPATMAZ...
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 3 bin 230 ilkokul 4’üncü sınıf öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirdiği ‘Dijital Dünyada Ekran Kullanımı Araştırması’nın sonuçları çok dikkat çekici. Araştırmaya göre, ilkokul 4’üncü sınıf öğrencileri TV, tablet, cep telefonu ve bilgisayar bağımlısı. 4’üncü sınıf öğrencilerinin yüzde 15.2’si araştırma, yüzde 13.9’u ödev, yüzde 12.1’i oyun için tablet, cep telefonu ve bilgisayar kullanıyor. Yüzde 60’ı dijital cihazlarını kapatır kapatmaz, yüzde 40.8’i cihazlarını kapattıktan sonraki 1 saat içinde tekrar cihazlarına yöneliyor. Öğrencilerin yüzde 64.3’ü dijital cihazlar olmadan bir gün geçirmekte zorluk yaşıyor.
DİJİTAL SOSYALLEŞME
Öğrencilerin yüzde 64.6’sı cihazları ellerinden alınca mutsuz oluyor, yüzde 48.5’i öfkeleniyor. Yüzde 36.1’i sosyal medyayı hiç kullanmıyor. Geriye kalanların büyük çoğunluğu, günlük düzenli sosyal medya kullanıcısı. Yüzde 13.6’sı her zaman, yüzde 53.9’u bazen ekran karşısında uyuyakalıyor. Yüzde 64.2’si yemek yerken ekrana bakıyor. Öğrencilerin büyük bölümü dijital ortamda akranlarıyla sosyalleşmeyi tercih ediyor. Yüzde 40.5’i dijital ortamda arkadaşlarıyla ‘her zaman’ vakit geçirirken, yüzde 45.9’u ise bunu ‘bazen’ yapıyor. Öğrencilerin yüzde 13.6’sı dijital platformlarda akranlarıyla hiçbir zaman vakit geçirmiyor.
KONTROLSÜZ KULLANIM
Yeditepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Serdar Körük, çocuklarda dijital bağımlılığın genellikle ekran başında geçirilen sürenin giderek artması ve bu sürenin kontrol edilememesiyle kendini gösterdiğini belirtiyor. Çocuğun ekranla ilişkisi kesildiğinde huzursuz, öfkeli veya depresif bir ruh haline büründüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Serdar Körük, dijital bağımlılık belirtilerine dair şunları söylüyor: “Sosyal etkileşimlerden ve fiziksel aktivitelerden uzaklaşma, okul başarısında düşüş, dikkat dağınıklığı ve uyku problemleri sıkça gözlenir. Ekran dışı aktiviteler artık cazip gelmemeye başlar ve çocuk tüm boş zamanını dijital içeriklerle doldurmak ister.”
ETKİLERİ ÇOK FAZLA
Ekran bağımlılığının, çocuğun zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimini olumsuz etkilediğine değinen Doç. Dr. Körük, ekliyor: “Uzun süreli ekran maruziyeti, dikkat süresini kısaltabilir, problem çözme ve yaratıcılık gibi becerilerin gelişmesini engelleyebilir. Ayrıca çocuklarda empati kurma, duygu düzenleme ve sosyal ilişki geliştirme gibi alanlarda gerileme gözlenebilir. Fiziksel etkiler arasında ise hareketsizlik kaynaklı obezite riski, duruş bozuklukları ve uyku düzensizlikleri yer alır.”
NE YAPMALI?
Doç. Dr. Serdar Körük, ‘Çocuklarda ekran bağımlılığını önlemede ve tedavide neler yapılabilir?’ sorusuna şu yanıtı veriyor:
* Ekran bağımlılığını önlemede en etkili yol, sağlıklı dijital alışkanlıkların küçük yaşlardan itibaren kazandırılmasıdır.
* Aileler, çocuklara sınırlı ve planlı ekran süresi sunmalı. Ekran dışı etkinlikleri (spor, sanat, açık hava oyunları gibi) günlük hayatın parçası haline getirmeli. Çocuğun ilgi alanlarına göre alternatif üretmek, ekranın yerini doldurmada oldukça etkili.
* Dijital araçların ne zaman ve ne amaçla kullanılacağı konusunda ebeveynler, çocuklarıyla birlikte kurallar belirlemeli. Bu çocuğun sınırlara uyumunu kolaylaştırır.
* Ebeveynler de kendi ekran kullanım alışkanlıkları konusunda farkındalık geliştirmeli ve çocuklarına model olmalı. Çocuğun duygusal ihtiyaçlarını sadece dijital yollarla karşılamaya çalışmak yerine, birlikte geçirilen nitelikli zaman ön plana alınmalı.
* İleri düzey bağımlılık durumlarında ise bir uzmandan destek almak, çocuğun ekranla ilişkisini yeniden yapılandırmak açısından önemli.
* Okullar, öğrencileri dijital dünyaya hazırlarken aynı zamanda dijital okuryazarlık ve ekran farkındalığı konularında bilinçlendirme çalışmaları yürütmeli.
* Eğitim teknolojileri, amacına uygun ve ölçülü bir şekilde kullanılmalı. Ders dışı ekran süresi okul politikalarında net şekilde belirtilmeli.
* Okulların rehberlik ve psikolojik danışma birimleri, dijital bağımlılıkla ilgili bireysel ve grup çalışmaları yapabilir, velilere yönelik seminerler düzenleyebilir. Ayrıca okullarda sosyal-duygusal becerileri geliştiren etkinliklerle öğrencilerin ekransız alanlarda varlık göstermesi teşvik edilmeli.