‘Ödev akademik başarıyı garantilemez’
Okulların açılmasıyla çocukların ders çalışma ve ödev yapma maratonu da başladı. Peki, ödev öğrencinin başarısını etkili mi? Uzmanlar yanıtladı
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Türkçe-Matematik-Fen Bilimleri Öğrenci Başarı İzleme Araştırması (TMF-ÖBA) ödev veren öğretmenlerin öğrencilerinin başarılı olduğunu gösteriyor.
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez, ödev ile akademik başarı arasında kesin bir ilişki söylemenin güç olduğunu belirtti.
Olumsuz tutumlar artabilir
Ödevin genel olarak öğrencinin okula olan tutumunu olumsuz etkilediğini anlatan Sökmez, “Sırf ödev nedeniyle öğrenci ‘matematikten nefret ediyorum’ diyebilir. Ya da çok ödev veren öğretmenlere yönelik öğrencilerin şikayeti ve olumsuz tutumu artabilir. Ödev ile yüksek akademik başarı arasındaki ilişkiyi kanıtlayan araştırma sınırlı” dedi.
Süre 15 dakikayı geçmemeli
Doç. Dr. Sökmez, ilkokul öğrencisinin dikkat süresi ve oyun oynama ihtiyacı göz önüne alındığında günde 10 dakika ödev yapmasının makul olduğunu söyledi. Maksimum sürenin 15 dakikayı geçmemesi gerektiğini belirten Sökmez, “Araştırmalar, 12 yaş altındaki çocukların ödev yerine 20 dakikalık kitap okumasının akademik başarıya daha çok etkisi olduğunu gösteriyor” dedi.
Öz disiplini geliştirir
Ödevin akademik başarıyı garantilemeyeceğini söyleyen Doç. Dr. Sökmez, “Ödevden çok ödevin zorluğu öğrencinin ihtiyacına yönelik olması ve işlevselliği başarıyı etkiler. Ödevin başarıya etkisi, öğrencinin akademik seviyesine göre farklılık gösterir. Akademik olarak güçlü öğrenciyi ödev daha da başarılı kılar.
Akademik olarak zayıf olan öğrenci çoğu zaman ödev yüzünden okuldan ve dersten daha da soğuyabilir” dedi. Doç. Dr. Sökmez düzenli ödev yapmanın, akademik başarıdan çok öğrencinin, kendini düzenleme beceresini ve öz-disiplinini geliştirmek için faydalı olduğunu vurguladı.
Liselilerin yüzde 45’i ödev stresi yaşıyor
Ödev ile stres arasında da net bir ilişki olduğuna değinen Doç. Dr. Sökmez, “Araştırmalar ilköğretim öğrencilerinin yüzde 23’ünün, lise öğrencilerinin ise yüzde 45’nin ödev nedeniyle stres yaşadığını gösteriyor. Ayrıca, ödevler okula isteksizliğin, tükenmişliğin ve okul terkinin de önemli bir nedeni” dedi.
Aile yardım etmemeli
Ödevin amacının okulda öğrenilenleri pekiştirmek olduğunu belirten Sökmez, eğer öğrenci ödevi yaparken zorlanıyorsa ve tek başına yapamayıp ailesinden destek istiyorsa bu durumun okulda yeterince öğrenmediğini gösterdiğini söyledi. Ödevlere ailenin yardım etmemesi gerektiğine değinen Sökmez, öğrenci ödevi yanlış yaptığında velinin değil öğretmenin bunu düzeltmesi gerektiğini vurguladı.
Ailelere öneriler
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü’nden Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe, yapılan bilimsel araştırmalara göre düzenli verilen ve miktarı da makul olan ev ödevlerinin öğrencileri daha başarılı kıldığını söyledi.
Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe, ailelere tavsiyelerde bulundu:
Uygun çalışma ortamı
Aileler çocuklarına öncelikle rahat bir ders çalışma ortamı hazırlamalı.
Çalışma yeri mutlaka gerekli miktarda ışık almalı.
Bazı çocuklar müzikle çalışmayı sever. Eğer bu onların çalışma stillerine uygunsa müzik açtığı zaman anlayışla karşılanmalı.
Aileler ödevin tümünü asla yapmamalı. Onların takıldıkları noktada onlara yol gösterecek fikirler verebilirler.
Aileler ev ödevleri bittikten sonra çocuklarının zevk alacağı etkinlikleri yapabileceklerini söylemeliler. Yoksa tüm akşamı ev ödevi yapmakla geçiren çocuk ders çalışmaktan bıkabilir.