Oyun bağımlılığının gerçek yüzü
Araştırmalara göre, şiddet içerikli dijital oyunlar çocukları saldırganlaştırıp, empati gibi olumlu duygu ve davranışlarını törpülüyor. Geçtiğimiz haftalarda Samsun’da ailesinin internette şiddet içeren PUBG oyunu oynamasına izin vermediği 12 yaşındaki bir çocuk, evlerinde tabancayla vurarak kendini ağır yaraladı. Bu olay, şiddet içerikli dijital oyunların ne kadar tehlikeli olabileceğinin önemli bir göstergesi.
Eğitim / Sevim Büyüktaş Demir
Birçok ailenin şikayetçi olduğu PUBG (Papçi) gibi şiddet içeren oyunlar konusunda, Yeditepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı, Klinik Psikolog Dr. Öğr. Üyesi Billur Örnek ile konuştuk. Yeni bir strateji önermeden, çocuğun oyun oynamasını engellemenin zararlı olacağını belirten psikolog Billur Örnek, konuyla ilgili şunları söyledi:
SOSYALLEŞMEK VE AGRESYONU ATMAK
Agresyon (potansiyel şiddet), insan doğasının bir parçası. Günlük hayatta hepimiz farklı sebeplerle engellenmişlik hissediyor, geriliyor, öfkeleniyor ve agresyon geliştiriyoruz. Bu bir duygu. Oyunlar, agresyonun ortaya çıkışından sorumlu değil. Fakat yetişkin olarak bizler, çocuğun agresyonu nasıl yöneteceği konusunda yol göstermekten sorumluyuz. Yol gösteremediğimiz zaman çocuk ulaşabildiği ilk yolu, doğru kabul ederek agresyonu (oyunda gördüğü şekilde) silah kullanarak dışa vurabiliyor. Online oyunlar, bir taraftan alışık olduğumuzdan farklı bir mecrada sosyalleşmenin bir yolu iken, diğer taraftan özellikle şiddet içerikli oyunlar, birikmiş öfke ve saldırganlığı da (birini fiziksel olarak incitmeden) atmanın bir yolu.
DUYGULARLA BAŞ ETME YÖNTEMİ
Tabii ki sosyalleşmenin ve agresyon atmanın en sağlıklı ve uygun yolu, bu oyunları oynamak değil. Fakat çoğu zaman çocukların elindeki en kolay seçenek olabiliyor. Kısa vadeli çözümler olduğu için uzun vadede çocuğun zamanından çalan bir aktivite olmanın ötesine geçemiyor. Bu tür oyunlar, çocuğun çoğu zaman duygularla baş etmek amacıyla kullandığı bir yönteme dönüşüyor. Çocuğun bulduğu yöntem dışında, onun da kabul edebileceği bir öneriniz yoksa baş etme kaynağını (sağlıksız da olsa) elinden almak zararlı olur. Çocuğun günlük hayat içinde de güçlü duygularla karşılaştığını ve ortada görünür bir olumsuzluk yokken de bunlarla baş ettiğini unutmamak gerekiyor. Çocuk, bu duygularla baş etmeye çalışırken; ona ne kadar yardımcı olur, model olur ve yönlendirirsek o kadar geniş kapsamlı kaynaklar oluşturur kendisine.
SPOR VE SANATA YÖNLENDİRME
Hareketli ve agresyonu yüksek bir çocuk veya ergen için, sıklıkla rekabete dayalı sporlar veya hareket gerektiren sanat aktiviteleri öneriyoruz. Futbol, basketbol ve voleybol gibi bir takım sporu yapmak, çocuğun online oyunda kazandığı iki getiriyi de karşılayabilir: Sosyalleşmek ve agresyonu atmak. Üstelik bu tür bir spora ulaşmak çok da zor değil. Fakat ilgi, yönlendirme ve zaman ayırmak gerektiriyor. Yine hareketli ve daha sanat eğilimli çocukların, bateri gibi vurmalı çalgılara yönelmesini teşvik ediyoruz. Çocuk, bu spor veya sanat alanlarında ihtiyacı olduğu şekilde duygularla baş etmenin farklı bir yolunu öğreniyor. Kısa vadeli çözümlerle zaman kaybı yaşamak yerine bir alanda gelişiyor, o alanı kendisine kaynak olarak belirliyor. Belki kariyer haline bile getirebiliyor.
ÖĞRETMENLERİN İYİ GÖZLEM YAPMASI
Okullarda uygulanacak baş etme becerileri, duygu düzenleme becerileri gibi çalışmaların işlevsel olduğuna inanıyorum. Çocukları gözlemlemek, ihtiyaç halinde rehberliğe yönlendirmek, rehberlik servisinde çocuğa uygun kaynaklar kazandırılması, ideal durumda sistemin amacı zaten. Hem ailelerin hem de okulda öğretmenlerin iyi gözlemci olması, çocukların kayıp gitmemesi için en önemli konu.
ÜSKÜDAR VFL’DEN TEKNOLOJİ ATAĞI
İstanbul’un sınavla öğrenci alan başarılı liselerinden Üsküdar Validebağ Fen Lisesi, Teknoloji Tasarım Merkezi’ni hizmete açarak öğrencilerin geleceğe hazırlanması için önemli bir adım attı. Merkez, İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile Üsküdar Kaymakamlığı’nın öncülüğünde Validebağ Fen Lisesi’nde toplam beş farklı tasarım ve üretim atölyesi kurulmasıyla tamamlandı. Robotik, Kodlama, İnsansız Hava Aracı, Tasarım, Ürün ve Proje Geliştirme atölyeleri sadece okula değil, tüm Üsküdar’a hizmet edecek. Okulun bu yılki hedefi, 20’den fazla projeyle TEKNOFEST’e katılmak.