Kıdem tazminatı için yeni güvence! Sistem kökten değişiyor
İşçinin çalışma güvencesi olarak gördüğü kıdem tazminatında sistem kökten değişiyor. Ekonomide 3 yıllık yol haritasının belirlendiği Orta Vadeli Programı’nda yer alan yeni kıdem tazminatı sistemi detayları da netleşmeye başladı. SGK Uzmanı Dilek Ete, işçilerin kıdem tazminatının işverenden devlet güvencesine geçişinin ayrıntılarını posta.com.tr’ye anlattı.
İpek ALEMDAR GÖDE / ipek.alemdar@posta.com.tr – Ekonomide Orta Vadeli Programı’nda açıklanması ile birlikte milyonlarca işçi ve işvereni ilgilendiren kıdem tazminatı konusu ile ilgili yeni bir sistem gündeme geldi. İşten çıkarılan işçinin işverenden alacağı kıdem tazminatı yeni sistemde devlet güvencesine geçiyor. Sosyal Güvenlik Uzmanı Dilek Ete, konu hakkında en merak edilen noktaları tek tek açıkladı.
DİĞER ÜLKELERDE UYGULANAN BİR SİSTEM
Avrupa ve diğer ülkelerdeki tazminat sistemine dair örnekleri anlatarak yeni sistemi açıklayan Ete, “Ülkemizde diğer ülkelerden farklı olarak uygulanan bir kıdem tazminatı sistemi var. İşçi kıdem tazminatı konusunda devlet ile değil iş veren tarafı ile görüşmelerde oluyor. Ancak diğer ülkelerde böyle bir durum söz konusu değil. Son günlerde sık sık gündeme gelen kıdem tazminatının kaldırılması hususunda da sadece Türk iş veren değil sürecin içinde yabancı yatırımcılar da bulunuyor. Avrupa ülkelerinde her işçi nerede çalışırsa çalışsın çalıştıkları yıllara ait primler devlet memurları gibi devletin sisteminde birikiyor” dedi.
TAZMİNATINI ALAMAYAN İŞÇİLER VAR
İşten çıkarılan işçilerin de zaman zaman tazminatını alamadığını belirten Ete, “Türkiye’de bulunan devlet memurluğu sisteminde siz sistemin içinde kaldığınız sürece ne kadar bölüm, alan değiştirseniz de o anda ikramiyeniz ödenmiyor. Ta ki emekli oluncaya kadar. Şu anda konuşulan kıdem tazminatı hususunda da aynı sistem öngörülüyor. İşçinin çalışma hayatı boyunca bütün çalışmaları tek bir fonda toplanacak kişi emekli olduğunda ona verilecek. Bir de bazı istisnai durumlar var. Emekli olma, konut edinme gibi. Bizde şu anda uygulanan sistemde kıdem tazminatını arada alma durumu var bu yüzden işçiler de bu miktarın yıllar sonra alınmasına itiraz ediyor. Örneğin EYTliler, askere gidecekler, evlenenler iş yerlerinden istifa edip kıdem tazminatını alabiliyorlar. Ancak şunu unutmamak gerekiyor şu anda içerideki kıdem tazminatını hak ettiği halde alamayan birçok işçi var. İşveren birçok durumda işçiye kıdem tazminatını ödememek için yollar arıyor. İflas ettiğini belirten işveren de var, ahlaki değerleri öne sürüp haksız yere işten çıkarmalar yapan kişiler de var” ifadelerini kullandı.
İŞVEREN PRİMİ DEVLETE ÖDEYECEK
Yeni sistemde işçinin kıdem tazminatı primini işçiye değil devlete ödeyeceğini ifade eden Ete, “Burada dikkat edilmesi gereken konu işçi tarafına bu sistem düzgün anlatılmadan sürecin karışması oluyor. İşçiler de bu durumda kıdem tazminatının tamamen kaldırıldığı izlenimi ile yeni sürece itiraz etmeye başlıyor. Aslında bu sistem doğru anlatılırsa avantajları olan bir yapı. Bir işçinin bir işverenden alacağını almak için açacağı dava çok uzun süreler alabiliyor. Kıdem tazminatı da içerde kalmış oluyor. Ancak yeni sistemde devlet kıdem tazminatını işverenin uhdesine bırakmıyor. Bu sistemde işveren tıpkı sigorta primi gibi tazminat primini de devlete ödeyecek. Daha sonra en sonunda da devlet işçiye bu parayı verecek. Eğer bu sistem olması gerektiği gibi düzenlenirse işçinin lehine olan bir sistem” şeklinde konuştu.
İŞÇİ SESSİZ KALMAK ZORUNDA OLMAYACAK
İşçilerin uzun yıllar çalıştığı kurumlarda tazminatını alabilmek için yeri gelip mobbinge sessiz kaldığını belirten Ete, “Ona da şöyle karşı çıkıyorlar eskiden konut edindirme vardı paralar toplandı verilmedi, işsizlik için ödenen tazminatlar doğru değerlendirilmiyor gibi örneklerle işçiler sisteme itiraz ediyorlar. Başlangıçta BES’e de itirazlar edilmişti ancak öyle ya da böyle orada çoğu kişinin birikin bir parası var artık. Orada bir de yüzde 30’luk bir devlet katkısı mevcut. Dünyanın hiçbir ülkesinde yok ki devlet vatandaşına para biriktirsin diye her ay koyduğu paranın yüzde 30’u kadar daha para versin. O yüzden bu süreçler işçilere doğru anlatılmalı. Şu anda çalışan kişileri etkilemeyen bir durum. Karar kesinleştikten sonraki işe girişleri etkileyecek bir süreç. Burada işçinin kıdem tazminatı alamayacağı düşüncesi hatalı bir düşünce oluyor. Aslında işçinin tazminatını işverenden alma koşulları da gün geçtikçe zorlaşıyor. İşveren ve sendikalar masaya oturup bunun işçinin içerideki parasını alma şartlarını iyileştirmeyi görüşmesi gerekiyor. Bizim şu an kullandığımız sistem yabancı yatırımcı için de uzaklaştırıcı bir güç oluyor. Yıllar sonra biriken bir tazminatı ödemek istemiyorlar. Ama yeni sistemde işçinin aldığı maaşın yüzde 3’ü kadar bir miktar ödenecek aylık. Bu da işveren tarafından çok göze batmayan bir rakam oluyor. İşçiler de sırf kıdem tazminatı yanmasın diye işverenin yıllarca ona uyguladığı mobbinge ses çıkaramıyor. Ancak bu sistemde işçi artık işverene karşı sessiz kalmak zorunda olmayacak. İşçi ile işveren arasındaki gerginliği de neden olan bir sistem” ifadelerini kullandı.
ASKERLERDE DE BENZER BİR SİSTEM VAR
Ülkemizde de bu sistemin bazı mesleklerde uygulandığına dikkat çeken Ete, “Aslında bu yeni getirilmek istenen sistem askerlerde şu anda uygulanan bir sistem. Askerlerin hep yüksek maaş aldığı konuşulur ama onların içinden OYAK için para kesilir. Bazı bankaların sistemleri de çalışanları için böyle olur. Burada kesilen paralar sandığa aktarılır. Daha sonra emekli olduklarında çift maaş almış olurlar.
İşçi bu sistemle işten kovuldum mu kendim mi ayrıldım derdinde olmayacak. Çünkü sistemde biriken para işçinin nasıl işten çıktığını etkilemeyecek. İşverenin o primi ödememesi durumunda da işverenin peşine işçi değil devlet düşecek. SGK primlerinde olduğu gibi. İşinizi kaybetseniz bile kıdem tazminatınızın peşine düşmeyeceksiniz çünkü o devlet güvencesinde olacak” dedi.
İŞÇİNİN MAĞDUR OLMASINI GEREKTİREN BİR DURUM YOK
Emeklilik öncesi de paranın bir miktarının çekilebildiğini belirten Ete, “Yeni sistemde vatandaşın para biriktirmesine destek veren bir sistem olacak. Çalışma hayatı içinde alınan kıdem tazminatı parça parça geliyor ve sadece günü kurtarıyor. Ama biliyorsunuz ki devlet memurları o miktarı emekli olunca alıyor ve toplu olduğu için uzun yılları barındırdığı için daha kolay değerlendirilebiliyor.
Burada sendikalara düşen bu biriken kıdem tazminatının durumunu sürekli kontrol edilebilir olmasını desteklemek. Biriken kıdem tazminatının işçi tarafından görülebilir takip edilebilir olması da motivasyonu arttıracaktır. Örneğin askerler OYAK’ta biriken miktarı görebiliyorlar. Orada da emeklilik öncesinde paranızın bir kısmını çekmek isterseniz OYAK’tan bir kısmını alabiliyorsunuz.
Uzun yıllardır sık sık gündeme gelen bu sistemde artık geri dönüş olduğunu düşünmüyorum. Aslında bu sistemin taslağında her şeyin hazır olduğunu bilmek lazım. Burada önemli olan bu sürecin işçiye doğru anlatılması. Burada işçinin mağdur olmasını gerektirecek bir süreç bulunmuyor. Aynı zamanda işvereni de bir yükün altından alıyor” şeklinde konuştu.