Piyasaya çifte mesaj
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Merkez Bankası, art arda iki önemli düzenlemeyi devreye aldı. BDDK’nın kararıyla bireysel krediler ve konut kredilerine uygulanan ilave risk ağırlıkları kaldırıldı. Bu hamle kredilere yönelik kısıtlamalarda ilk gevşeme sinyali olarak algılandı. Diğer yandan Merkez Bankası da ‘zorunlu karşılık’ hamlesiyle ‘sıkı duruşa devam’ mesajı verdi. Bu adım da piyasalarda erken gevşeme ve faiz indirimi bekleyenlere yönelik kararlı duruşu gösteriyor! Kararla ayrıca mevduat faizlerindeki yüksek seviyelerin desteklenmesi hedefleniyor.
BİLAL EMİN TURAN
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Merkez Bankası, piyasalar açısından iki kritik düzenleme yaptı. İlk adım BDDK’dan geldi. Kurum, konut ve bireysel kredilerdeki ‘ilave risk ağırlıklarını’ kaldırma kararı aldı. Böylelikle kredilerde hem arzı hem de talebi kısıtlayan uygulamada ilk gevşeme sinyalleri görüldü. Uzmanlara göre; bu hamle bireysel ve konut kredi faizlerinde az da olsa bir gevşemeye neden olabilir.
AYLIK YÜZDE 2’Yİ AŞAMIYOR
Kararla birlikte bankaların sermaye yeterliliği hesaplamalarında daha az baskı hissetmeleri, kredi verme kapasitesini de artırabilecek. Ancak söz konusu kredilere yönelik aylık yüzde 2 büyüme sınırı bulunuyor. Dolayısıyla kararın kredi büyümesinde etkisinin sınırlı kalması bekleniyor. Kredi büyüme sınırının artırılması halinde ise bankaların elinin rahatlayabileceği belirtiliyor. Karar ayrıca, politika faizindeki olası düşüşe hazırlık olarak da algılanıyor.
HANGİ KREDİ TÜRLERİ ETKİLENECEK?
* İhtiyaç kredileri.
* Bireysel kredi kartları.
* Binek araç alım amaçlı taşıt kredileri ve taşıt teminatlı krediler.
* Tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının malik olduğu en az bir konutun bulunması halinde, ikamet amaçlı gayrimenkul ipoteği ile teminatlandırılan konut kredileri.
MERKEZ MART AYINDA SINIR GETİRMİŞTİ
Merkez Bankası, geçen mart ayında sıkı para politikası duruşunu destekleyici ilave sıkılaşma adımları atmıştı. Bu doğrultuda, TL ticari krediler için yüzde 2.5 olan aylık büyüme sınırının yüzde 2’ye indirilmesine, ihtiyaç kredilerinde yüzde 3 olan aylık büyüme sınırının yüzde 2’ye düşürülmesine, taşıt kredilerinde ise yüzde 2 sınırının korunmasına karar verilmişti. Temmuz ayında yapılan düzenlemede ise yabancı para krediler için yüzde 2 olan aylık büyüme sınırı yüzde 1.5’e indirilirken, TL kredilerde yüzde 2 olan aylık büyüme sınırlaması korunmuştu.
BDDK’nın son kararı ile bireysel ve konut kredilerine uygulanan ilave risk ağırlıklarının kaldırılması, sermaye yeterliliği üzerinde olumlu bir etki yaratarak bankaların bu alanlarda daha fazla kredi verme kapasitesine sahip olmasını sağlayacak.
ZORUNLU KARŞILIK ORANI NEDİR?
Zorunlu karşılık veya munzam karşılık, mevduat kabul eden bankaların bu mevduat miktarına karşılık olarak Merkez Bankası’nda bulundurmak zorunda oldukları paranın oranına deniyor. Geçmiş dönemlerde bir güvence aracı olarak kullanılan zorunlu karşılıklar bugün daha çok piyasa likiditesini kontrol için kullanılıyor. Bankalarda toplanan mevduatların vadesine göre yerli ve yabancı para cinsinden ayrı oranlar belirlenerek zorunlu karşılık uygulanıyor. Piyasada likidite fazla olduğunda bu oranlar artırılıyor, likidite düşük olduğunda ise aşağı çekiliyor. Oran düşünce bankaların zorunlu karşılıklarının bir kısmı kullanılabilir hale geliyor. Bu da bankaların kredi iştahını artırıyor. BDDK’nın, bankaların kredi iştahını artıran kararının ardından Merkez’in devreye aldığı bu adımların kredi piyasasını dengelemesi bekleniyor.
BDDK’NIN ARDINDAN LİKİDİTE ADIMI DA GELDİ
FİNANSAL İSTİKRAR İÇİN ÖNLEM
BDDK’nın kararının ardından Merkez Bankası da bir dizi önlemi devreye aldı. Banka makrofinansal istikrarın ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla zorunlu karşılık oranlarını değiştirdi. Karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar ile birlikte kısa vadeli TL mevduat zorunlu karşılık oranı yüzde 12’den yüzde 15’e çıkarıldı. Uzun vadeli TL mevduatta ise yüzde 8 olan oran yüzde 10’a yükseltildi.
KOMİSYON ORANI ARTIRILDI
Yabancı para mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı ise yüzde 8’den yüzde 5’e düşürüldü. Ayrıca TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz uygulamasında TL’ye geçiş oranı koşulu kaldırıldı ve TL’ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5’ten yüzde 8’e yükseltildi. Bu oranlar 27 Eylül’den itibaren uygulanacak.
PEKİ BU KARAR BİZE NE SÖYLÜYOR?
Uzmanlara göre; bu karar piyasadaki fazla likiditeyi çekmek için alındı. Merkez Bankası son dönemde TL verip döviz satın alıyor ve bu yolla rezervlerini artırıyor. Bu adımların sonucu olarak haliyle piyasada TL bollaşıyor. Rezerv olarak alınan her döviz için piyasaya TL sürülüyor. Yani TL likiditesi artıyor. Bu durum enflasyonist baskı yaratıyor. İşte bu nedenle Merkez ‘zorunlu’ hamle yaptı. Bunun sonucu olarak piyasadan 90 milyar lira çekileceği hesaplanıyor.
MEVDUATIN CAZİBESİNİ KORUYACAK
Zorunlu karşılık hamlesinin ardından fonlama maliyetinin bir miktar yükselmesi bekleniyor. Bunun sonucu olarak mevduat faizleri ve para piyasası TL fonları cazibesini korumaya devam edecek. Diğer ifadeyle olası bir mevduat faizi gevşemesinin de önüne geçilmiş oldu. Hafta içi fazla likidite 300 milyar liranın üzerine çıkmıştı. Gecelik faiz (TLREF) yeniden faiz koridorunun alt bandı olan yüzde 47’ye yaklaşmıştı. Uzmanlara göre bu son adım ayrıca, Merkez’in kararlılığını test etmek isteyen piyasaya yönelik ‘kararlı’ ve önemli bir mesaj niteliğinde.