Sanayide 22 bin 735 robot iş başında
Türkiye, 22 bin 735 endüstriyel robot stoğu ile dünya genelinde en yüksek robot stoğuna sahip 18’inci ülke konumunda bulunuyor. Robotlu üretim gün geçtikçe artıyor. Peki robotların istilası tehdit mi, fırsat mı? İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) araştırması ipucu veriyor...
Gazete Haberi
İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) tarafından hazırlanan ‘akıllı otomasyon teknolojileri’ raporuna göre, Türkiye merkezli yapay zeka ürünleri geliştiren firmaların sayısı 2024’te 1195’e yükseldi. İTOSAM araştırmacıları LinkedIn verilerini kullanarak Türkiye’de 2000 yılında yapay zeka ürünleri geliştiren 5 firma varken, firma sayısının 2020’de 572’ye, 2021’de 718’e, 2022’de 860’a, 2023’te 1012’ye yükseldiğini tespit etti. Raporun dikkat çeken bir başka verisi ise Türkiye’deki endüstriyel robot stoğu oldu.
ÇİN AÇIK ARA ÖNDE BULUNUYOR
En fazla robot stoğuna sahip 20 ülkeye ait verilere göre dünya genelinde 2022 yılı itibari ile 3.9 milyon kurulu endüstriyel robot bulunuyor. 2025 yılında endüstriyel robot stok sayısının yıllık ortalama yüzde 10 artışla 5 milyon 227 bin olması bekleniyor. Türkiye ise 22 bin 735 robot stoğu ile dünya genelinde en yüksek robot stoğuna sahip 18’inci ülke konumunda bulunuyor. Çin 1 milyon 501 bin endüstriyel robot ile dünya genelinde en fazla robot stoğuna sahip ülke. Çin ekonomisinin mevcut robot stoğu dünya ekonomisindeki robotların yüzde 38.5’ini temsil ediyor.
HER 1 MİLYAR DOLARLIK ÜRETİM BAŞINA 25 TANE
2012 yılında Türkiye’de imalat sanayinde çalışan her 10 bin kişi başına 10 robot düşerken bu oran 2022 yılında 45’e yükseldi. Türkiye kişi başına düşen robot sayısında dünyada 36’ıncı sırada yer alıyor. 10 bin kişi başına düşen robot sayısında Güney Kore, 1.012 robotla ilk sırada yer alıyor. Öte yandan 2012 yılında Türkiye’de her 1 milyar dolarlık üretim başına 4.5 robot düşerken, bu oran 2022 yılında ciddi bir artış göstererek 25.1 robota yükseldi.
NET BİR STRATEJİ OLMALI
Önerilerin de sıralandığı raporda şu ifadeler yer aldı: “Türkiye gibi orta gelir tuzağından kurtulup yüksek gelirli ülkeler ligine yükselme hedefi olan bir ülkenin akıllı otomasyon teknolojilerine yönelik net bir stratejiye sahip olması gerekiyor. Zira Türkiye bu süreci ne akıllı otomasyon teknolojilerini tamamen ithal ederek verimli biçimde yönetebilir ne de bu teknolojileri tamamen yerli ve milli imkanlarla çok hızlı bir şekilde içeride üretme hayalleriyle yola çıkabilir.”
EMEK YOĞUN MESLEKLER RİSK ALTINDA! İSTİHDAMA ETKİSİ KESTİRİLEMİYOR
İKİ KOLDAN SARMALIYOR
Yapay zekânın en fazla ilerleme gösterdiği becerilerin ortak özelliği olarak bilişsel rutin görevler ön plana çıkarken, en az ilerleme gösterdiği becerilerin ortak özelliği ise fiziksel güç oldu. Robotlar daha çok manuel, rutin veya fiziksel güç gerektiren görevlerde insanların yerini almaya aday. Bu sebeple yapay zekadan etkilenme ihtimali düşük meslek grupları, robotlar üzerinden otomasyon riskine maruz kalıyor.
ŞU AN CEVAP BULUNAMIYOR
Akıllı otomasyon teknolojilerinin bazı meslek gruplarını olumsuz etkilerken, mevcut bazı iş kollarında daha fazla istihdam fırsatı sunacağı ve bununla birlikte yeni mesleklerin ortaya çıkmasına katkı vereceği öngörülüyor. Tüm bu etkiler aynı anda ele alındığında ise net istihdam tablosunun nasıl şekilleneceği halen büyük bir soru işareti iken, bu soruya kesin ve genellenebilir bir cevap bulmak şu an için mümkün görünmüyor.
‘İHTİYAÇ AZALACAK’ ENDİŞESİ VAR
Yeni nesil teknolojilerin nette istihdamı artıracağıyla ilgili soru işaretlerinin olduğu belirtilen raporda, “Yapay zeka ve robotların ekonomik etkilerinin kendini en çok göstereceği alanların başında emek piyasası geliyor. Akıllı otomasyon teknolojilerinin bazı mesleki görevleri insandan devralacağı ve bu iş kollarında emek gücüne olan ihtiyacı azaltacağı kesin” denildi. Araştırmada ayrıca, otomasyon teknolojilerinin genç nüfusu yüksek olan ülkelerde işsizlik ve gelir eşitsizliği gibi sosyal sorunların artmasına da neden olabileceğine işaret edildi.
ÜNİVERSİTELERDE YENİ BÖLÜMLER AÇILMALI
Raporun sonuçlarını değerlendiren İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Yapay zeka uygulamalarında ve robotikte yetişmiş insan gücümüzü üniversitelerde daha kapsamlı ve daha etkili bölümler açarak Türkiye’de tutmalıyız” uyarısında bulundu. Özellikle yapay zekanın sanayi alanında da giderek daha da etkili bir duruma geldiğini belirten Avdagiç, “Türkiye’nin dikkat etmesi gereken konu, Batı, yapay zeka ve robotikte yetişmiş insan gücümüzün bir kısmını çok hızlı bir şekilde bizden alıp götürebiliyor. Bizim kendi ülkemizdeki yapay zeka uygulamalarını geliştirmek için üniversitelerde yeni bölümler açılmalı” ifadelerini kullandı.
OTOMASYON TEHDİDİ ALTINDAKİ İŞ KOLLARI
* İnşaat ve maden çıkarımı
* Tarım, balıkçılık ve ormancılık
* Üretim
* Taşımacılık ve malzeme taşıma
* Kurulum, bakım ve onarım
* Bina ve alan temizliği ve bakımı
* Yiyecek hazırlama ve sunma ile ilgili meslekler
* Koruma hizmetleri (polis, güvenlik)
* Sağlık destek meslekleri
* Kişisel bakım ve hizmet
* Ofis ve idari destek
* Sanat, tasarım, eğlence, spor ve medya
* Sağlık uygulayıcıları ve teknik meslekler
* Yaşam, fiziksel ve sosyal bilim
* Satış ve ilgili meslekler
* Mimarlık ve mühendislik.
* Bilgisayar ve matematik
* İşletme ve finansal işlemler
* Hukuk
* Eğitim, öğretim ve kütüphanecilik
* Yönetim
* Toplumsal ve sosyal hizmetler
2005-2017 yılları arasında 33 OECD ülkesinin verilerini kullanarak akıllı otomasyon teknolojileri ve işsizlik arasındaki ilişkiyi konu alan bir çalışmaya ait bulgulara göre; endüstriyel robot sayısındaki yüzde 10’luk bir artışın işsizlik oranında da 0.42 puanlık bir artışa neden olduğu tespit edildi