Türkiye’de sigorta sektöründeki potansiyeli göstermek ve yabancı yatırımcının sektöre yatırım yapmasının nedenini açıklamak açısından klişeleşmiş bir söz var: “Türkiye’nin nüfusu genç, potansiyel büyük!” Evet, çok doğru. Ülkemizde genç nüfus ağırlıkta. Ancak, madalyonun diğer yüzüne baktığımızda, 65 yaş üstü nüfus da giderek artıyor.
Bugün, Türkiye’de 65 yaş ve üstü nüfusun, toplam nüfus içindeki oranı yaklaşık yüzde 9 düzeyinde. Ancak, 2050’lere geldiğinde bu oranın yüzde 20’lere ulaşması, hatta geçmesi bekleniyor. “Peki, Türk sigorta sektörü, yaşlanan nüfus gerçeğiyle ne kadar yüz yüze?” Yaşı biraz daha düşürüp, 60 diyelim. “60 yaş üstü bireylere yönelik sigorta ürünleri yeterli mi?” Bu sorulara; “Evet” demek çok güç. Enseyi de fazla karartmayalım. Sektörün bu konuda attığı adımlar da söz konusu. Sözgelimi, pek çok şirket son yılların parlayan yıldızı Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda (TSS) yaş sınırını yükseltti.
Hatta sektörün TSS’de de öncü şirketlerinden Axa Sigorta, ‘Sağlığım Tamam’da, 1 Temmuz’dan itibaren yaş sınırını da 59’dan 65’e çıkardı. Hatta bazı şirketler TSS’de bireyleri 80 yaşına kadar sigortalıyor. Yaşlılara yönelik sigorta ihtiyacı da giderek artarken, önümüzdeki dönemde, sigorta ve emeklilik şirketlerince ‘bakım sigortası’, ‘birikimli hayat teminatlı sağlık sigortaları’ ve ‘emeklilik iradı’ gibi ürünlerin de sunulması bekleniyor.
Türkiye Sigorta’dan bakım sigortası
Yaşlı kesime sunulacak sigorta ürünleri yakından incelemek gerekiyor. Söz konusu ürünler arasında, ‘bakım sigortası’ en başta yer alıyor. Sigorta, çeşitli hastalıklar nedeniyle bazı temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bireylerin evde ya da bakım (huzur) evlerindeki giderlerini güvence altına alıyor. Uygulaması farklı ülkelere göre değişen bakım sigortası, özel sigorta şirketleri tarafından da sunulabiliyor. Kamu sermayeli sigorta şirketlerinin birleşmesiyle 1 Eylül’den itibaren faaliyet göstermeye başlayan ve sektörde liderliğe yükselen Türkiye Sigorta’nın da bakım sigortasını piyasaya sunmak için çalışmalar yaptığını not düşelim.
Devlet de yaşlı bakım sigortası sunabiliyor
Bakım sigortası ile ilgili önemli bir hususu dile getirirsek, yaşlı bakım sigortası kamu tarafından da sunulabiliyor. Söz konusu sigortada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sigorta sistemi kapsamında, bir bireyin aktif çalışma döneminde brüt ücretinden yüzde 1-2 oranlarında yaşlı bakım sigortası için kesinti yapılıyor. Emekli olduğunda ve yaşlılığında ihtiyaç duyması halinde birey evde bakım (kişisel bakım, doktor, hemşire ziyareti vb.) ve kurum bakımı (huzurevi) hizmetlerinden yararlanıyor. 3 yıl önce hükümetin gündeminde olmasına ve bu konuda çalışmaların başlamasına rağmen, yaşlı bakım sigortasının henüz hayata geçmediğini de hatırlatalım.
Sıkıntı artan primler
Türkiye’de özel sağlık sigortalarında (ÖSS), yaşlı kesimin en büyük sıkıntısı yıllar itibarıyla sürekli artan primler. Sözgelimi, ciddi bir operasyon geçirmiş ve hastane giderleri ÖSS tarafından karşılanmış bireylerin poliçe yenilemesinde karşılaştığı astronomik prim artışları bireyleri canından bezdiriyor. Bu durum, ‘ömür boyu yenileme garantisi’ almış olsalar dahi bireylerin, sağlık sigortasından vazgeçmelerine yol açıyor. Bu duruma bir çözüm olarak, yurtdışında özelikle Almanya’da yaygın olan içinde ‘birikimli hayat teminatı’ da olan sağlık sigortaları öneriliyor. Söz konusu üründe bireyler ÖSS yaptırırken içerisine birikimli hayat teminatı da alabiliyor. Söz konusu birikim de birey yaşlandıkça, artan sağlık sigortası primlerine (azami yüzde 80 oranında) destek oluyor.
BES’ten emekli olanlar için ‘ömür boyu maaş’ bekleniyor
Sağlık ve hayatla ilgili ürünleri bir kenara bırakalım. Biraz da Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) emekli olan bireylerin ceplerini ilgilendiren bir hususa değinelim. Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre, 5 Kasım itibarıyla BES’ten emekli olmuş 133 bin 950 birey var. Söz konusu bireylerin önemli bir kısmı, toplu parasını alarak sistemden çıkıyor. Bir kısmı da emeklilik gelir planı ya da programlı geri ödeme (PGÖ) seçeneğini kullanıyor. Söz konusu seçenekte, emekli katılımcıya mevcut birikimi belli bir süre içinde, tercih ettiği sıklıkta (aylık, 3 aylık, yıllık vb.) geri ödeniyor. Bazı bireyler ise emeklilik şirketlerinin kendilerine ömür boyu maaş ödenmesini talep ediyor. İşte bunu sağlayacak, emeklilik iradı (anüite) ürünlerinin sunulması için şirketlerin çalışmaları da sürüyor.
Yaşlanan nüfus ile yüzleşmek artık kaçınılmaz
Türkiye’nin ve sigorta sektörünün yaşlanan nüfus gerçeği ile yüzleşmesinin artık kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Fiba Emeklilik Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu; şunları söylüyor: “Nüfusun giderek yaşlanmasıyla birlikte evde bakım giderleri, Sosyal Güvenlik Kurumu açısından da büyük yük oluşturuyor. Sigorta şirketlerinin 60 yaş üstü nüfus için ‘bakım sigortası’ gibi ürünleri geliştirmesi gerekli. Bakım sigortası, bazı temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bireylerin evde ya da bakım evlerindeki giderlerini güvence altına alıyor. Geçmişte de gündeme gelmesine karşın, bireylerin ortalama yaşam süreleri ile ilgili belirsizlikler, reasürans temin etme konusundaki güçlükler vb. faktörler nedeniyle söz konusu ürünler piyasaya sunulamadı. Ancak, önümüzdeki dönemde bu ürünlerin sigorta şirketlerince sunulacağını düşünüyorum.”
Türkiye’ye uygun bir model geliştirilmeli
Yaşlılara yönelik ‘yaşlı bakım sigortası’nın dünyadaki uygulamalarının farklılık gösterdiğini, kamu ve özel sigorta sistemi tarafından sunulabildiğini belirten Sigorta Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, şunları söylüyor: “Bu sosyal sigorta türü Avrupa’da özellikle yaygın. Ayrıca, Japonya’da da geçerli. Amerika’da ise özel sigorta sisteminde bu tür ürünler bulunuyor. Kamusal alanda eyalet bazında farklı destek uygulamaları olmakla birlikte ana maliyet ve yönetim, özel sektör üstünde. Gelecek dönemlerde Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun ve yaşlı nüfusun toplama oranının artacak olması nedeniyle sosyal devletin gereği olan yaşlılara bakımın finansmanı üzerine Türkiye’ye uygun bir modelin geliştirileceği ve uygulamaya konulacağını düşünüyoruz.”