Talih hazır olanlara güler
Son yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olarak tanımlanan COVID-19 salgınıyla karşı karşıyayız. İki dünya savaşından sonraki dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük kriz olabilir. Yeryüzündeki bütün insanları tehdit ediyor. Herkes tedirgin ve yarına nasıl bir günde uyanacağı endişesinde... Posta Gazetesi 25. yılı özel eki // Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı H. Rifat Hisarcıklıoğlu
Modern çağda ilk kez bir salgın, zengin-fakir, gelişmiş-gelişen ekonomi ayrımı yapmadan herkesi vurdu. Şimdiye kadar yaşanan hiçbir küresel krizde ekonomik ve sosyal bakımdan tüm dünya böylesine felç olmadı. Ekonomilerin, ülkelerin, toplumların eski normale dönmesi yıllar sürecek. Bizim TOBB olarak bu dönemde benimsediğimiz ana fikir yaşatmaktır. Yani firmalarımızı, girişimcilerimizi, çalışanlarımızı, üretim ve ticaret kapasitemizi hayatta tutmak. Böylece bu süreç geride kaldığında, yeniden ve hızla ayağa kalkabilmektir.
Hızla harekete geçtik
Bu kapsamda salgının ülkemizde ortaya çıktığı ilk andan itibaren odalarımız, borsalarımız ve sektör meclislerimizle istişare içinde olduk. Bu sayede sahadan hızlı bir şekilde aldığımız bilgileri tasnif ederek 70 maddelik bir öneri seti hazırladık ve hükümete sunduk. 'Firmalar üzerindeki yüklerin hafifletilmesi, işletme sermayesi desteği sağlanması, piyasadaki nakit akışının korunması, özellikle çek ödemelerine yönelik tedbir alınması, insanlara ve en başta da işini kaybedenlere gelir desteği verilmesi öncelik olmalı' dedik. Bunların önemli bir kısmı hayata geçti. Çeşitli sektörlerdeki vergi ve SGK ödemeleri ertelendi. İstihdam maliyetlerini düşürmek üzere Kısa Çalışma Ödeneği'nin kapsamı genişletildi, daha hızlı işler hale getirildi. Firmalarımıza yönelik çeşitli kredi paketleri başlatıldı.
Sağlıkta performans
Salgın konusunda, hükümetimiz bir yandan ekonomiyi canlı tutacak önlem paketlerini hazırlayıp uygularken, sağlık alanında da önemli tedbirler gerçekleştirdi. Bu süreçte sağlık sektörümüz ve en başta da sağlık sektörü çalışanları müthiş bir performans sergiledi. Hepsine teşekkür ve takdirlerimi sunuyorum. Normalleşme sürecini de iyi planlanmış bir şekilde yürüttüğümüz takdirde, bu süreci en az hasarla atlatacağımıza inanıyorum.
Fırsatların kazası olmaz
Tüm dünya yeni bir dönemin arifesinde. Biz de bu yeni döneme her yönüyle hazır hale gelmeliyiz. Aşı çalışmalarından gelen olumlu haberler, 2021’in ikinci yarısında toparlanma dönemi başlayabileceğine işaret ediyor. Küresel değer zincirleri kısalacak, Türkiye’ye olan iş ve yatırım talebi artacaktır. Ülkemiz için yeni fırsatlar doğacaktır. Yurtdışı temaslarımızda bunu görüyor ve duyuyoruz. Bu fırsatları yakalamak üzere, şimdi harekete geçmemiz ve hazırlanmamız gerekiyor. Çünkü talih hazır olana güler. Fırsatların kazası olmaz. Evet, kritik virajları aştık. Ama önümüzde, inişli-çıkışlı uzun ve zor bir yolculuk var. Ayrıca dünyada da yeni dengeler kuruluyor. Asya-Pasifik bölgesinin 15 ülkesi, küresel ekonominin yüzde 30’unu kapsayan, dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşmasına imza attılar. Öte yandan aşının bulunmasına rağmen, onaylanması ve yaygın hale gelmesi de zaman alacak. Dolayısıyla hem salgın sonrası döneme hazır olmamızı sağlayacak, hem de yatırımcılara güven verecek bir program tasarlamalıyız. Yatırımların, üretimin ve istihdamın artmasında ön koşul, istikrardır, güvendir ve geleceğe dair belirsizliklerin azalmasıdır. Bunun yolu da fiyat istikrarıdır. Enflasyonla mücadele, döviz kurlarında da istikrar gerektirir. Fiyatların ve kurların devamlı arttığı bir ortam, iş yapma iştahını azaltmakta, üretim ve yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla döviz kurlarında istikrarın sağlanması da önem arz etmektedir.
İletişim ve istişare
Biz de TOBB olarak ekonomideki destek paketlerine katkı sağladığımız gibi, şimdi de normalleşme sürecinin planlanmasına da katkı sağlıyor ve bu konuda analizler, araştırmalar yapıyoruz. Üyesi olduğumuz bütün uluslararası iş örgütleri ile sürekli iletişim ve istişare içindeyiz. Zira COVID-19 hayatımızın örgütlenme biçiminde, iş hayatında ve iş yapma şekillerinde kapsamlı bir değişiklik getirecek. Normalleşmeyle birlikte ekonomide çarkların yeniden dönmeye başlaması ve toplumsal güvenin tesisi için düşük gelir gruplarına doğrudan gelir desteği gerekecek. Mali piyasalarda dalgalanmaların azalmasını bir ön koşul olarak görmek gerekir. Sektörel ve coğrafi bazda normalleşme sürecine geçiş planlaması gerekecek.
Ticaret de eskisi gibi olmayacak alıştığımız rutinler değişecek
COVID-19 döneminde e-ticaretin perakende içindeki payı hızla yükseldi. Normalleşme döneminde de bu eğilim hız kesmeden devam edecek. İnternetten alışveriş yapmaya başlayan tüketici için e-ticaret bir alışkanlık haline gelecek. İşletmelerin ürün ve hizmetlerini dijital ortama taşımak için bir strateji geliştirmeleri gerekiyor. ◗Şirketler tedarik zincirlerini kısaltıp dijitalleşmeye yönelecek.
- Sabit ofislerin ve büyük binaların önemi azalırken, video konferansların önemi artacak, bazı insanlar evlerinden çalışmaya devam edecek.
- Uzaktan eğitime geçiş beklenenden daha çabuk olacak. Eğitim kurumlarımız kurdukları uzaktan eğitim altyapısını normalleşme sonrasında da kullanmaya devam edecek.
- Esnek çalışma, uzaktan çalışma, istisna değil bir nevi norm olacak. İşyerleri seyahat yerine, video konferansa ağırlık verecek.
- Harcama ve tasarruf alışkanlıkları değişeceğinden artık firmalarımız için yatırım harcamalarında daha dikkatli ve tedbirli hareket etmek gerekecek.
- Evden çalışma, kısmi zamanlı çalışma, akıllı otomasyon teknolojileri ve e-ticaret öne çıkacak. Dolayısıyla kamu ve özel sektör için dijitalleşmenin hızlanması gerekecek.
- Ürünlerinin hikayeleri olan şirketler çok daha başarılı olacak.
- Dijital teknolojilere erişim kolay ama organizasyonunu bu teknolojilere adapte edebilen şirketler öne geçecek. ◗Üretim zincirinin devamlılığını sağlamak üzere, ‘insansız karanlık fabrika’ sisteminin yaygınlaşması, üretim sürecine otonom araçların dahil edilmesi, tedarik zincirinin teknolojiyle takip ve yönetimi hız kazanacak.
- Global tedarik zincirleri yerele geri dönecek. Artık ürünü Çin'de yaptırmak yerine satılacağı pazara yakın yerlerde üretmek esas olacak. Bu sayede üç boyutlu yazıcılar ve katmanlı üretim önem kazanacak. Bu sistemde bir üründen çok yapıp ölçek ekonomisi sağlamak değil, esnek ve atik olmak, tasarım ve pazarlamayla öne çıkmak rekabet avantajı sağlayacak.
- Tüm sektörlerde hijyen standartları yeniden ele alınacak. Hijyen kaygılarıyla seyahat etmek eskisinden çok zaman alacak ve daha pahalı olacak. Bu da uluslararası iş ilişkilerinin gelişmesini yavaşlatacak. Dijital araçlarla yeni iş yapma biçimleri öne çıkacak. Ancak aşı bulunana kadar mevcut ilişkileri güçlü olanlar avantaj kazanacak.
Posta Gazetesi'ne kutlama
Son olarak alınması gereken dersler var. En önemli ders ise dayanışma ruhunu güçlendirmek. Koronavirüs sınır tanımıyor, adres sormuyor, dil-din-gen ayrımı yapmıyor. Bütün bir insanlık birlikte aynı düşmana karşı aynı cephede. Ya hep birlikte kaybedeceğiz ya da bütün ülkeler ortak bir amaçta birleşip bu belanın üstesinden geleceğiz. Bu vesile ile POSTA Gazetesi’nin 25'inci yılını tebrik ediyorum. Gazetenin kuruluşundan bugünlere gelmesinde emeği geçen tüm çalışanları kutluyorum. Daha nice yıllar başarılı yayın hayatı diliyorum.
- Yenidoğan çetesi davasında dikkat çeken itiraf! 'Fırat Sarı'ya hasta yönlendirip para aldım'
- İstanbul'da şehre inen kurt köpeklerle oynadı
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Enerjide hedef tam bağımsız Türkiye!
- Bakan Göktaş: Şehit öğretmenlerimizin hatıraları gelecek nesillere aktarılacak
- Genç balerin Eylül Sıla odasında ölü bulundu, geriye soru işaretleri kaldı! Acılı baba ilk kez konuştu