Evrencan Gündüz: Sokak bir başkadır
Evrencan Gündüz yeni şarkısı Sen de İnanma ile gündemde. Şarkıyı 2013 yılında 17 yaşında ve kalbi heyecan doluyken yazdığını söyleyen Evrencan Gündüz Sen de İnanma’da birbirine çok aşık oldukları halde, yollarının kesişmesine rağmen bir araya gelemeyen, karşılaşamayan, kavuşamayan bir kadınla bir erkeğin hikayesini anlatıyor. Evrencan ile müzikten babası Asım Can Gündüz’e uzanan konularda sohbet ettik. Uğur Alkapar / ugur.alkapar@posta.com.tr
Hangi enstrümanları çalabiliyorsun?
Piyano, bas gitar, gitar, ukulele dışında pandemide bateri çalmayı öğrendim.
Düzenleme de yapıyorsun. Formal bir müzik eğitimi almadan bunu basıl başarıyorsun?
Bence iyi müzik icra etmek isteyen çok müzik dinlemeli. Ayrıca kullanılan enstrümanları inceleyerek dinlemeli. Genç yaşta bunun farkındalığını yaşadım. Müziği iyi dinlemenin yapmak için gerekli olduğunu anladım. Her canlıyı dinleyerek hepsinden alabileceğim bir şey olduğunu öğrendim.
Sen sokakta çalmaya başladın. Artık sahnelerdesin. Sokağa döner misin?
İnsan ne kadar büyürse büyüsün geldiği yeri bilmeli bence. Bu yüzden sokaklara teşekkür ederim. İnsanlar seni beğenmezlerse geçip giderler. Düşünün ki, sizi dinleme gibi bir planı olmayan ve o gün yoldan geçen birinin sizi dinlemesini, üstüne size destek olmasını sağlıyorsunuz. Bu gerçekten sanatçının en büyük sınavı olabilir. Sokak bir başkadır.
YouTube videolarının altında uzun yazıların var. Kitap mı yazsan?
Ben onlara vakit ayırıp özenerek yazıyorum ve insanların bunu okuması beni mutlu ediyor. Bir gün yazmadım ve tepkiler geldi, biz onları okuyorduk diye. Bu arada bir çocuk kitabı yazdım. Marslıların dünyaya bıraktıklarıyla ilgili kendi hayalimde yarattığım küçük bir çocuk masalı. Umarım uygun bir zamanda yayınlanacak.
‘İNSANLAR HEP AYNI’
YouTube’da çok iyi bir kitlen var. Geleneksel yollardan bir single yayınlamak sosyal medya çağında ‘uncool’ değil mi artık?
İnsanlar değişimi farklı karşılayabilir ama zaten dönüşüm hepimizin parçası. Özümüzü kaybetmediğimiz sürece her şeyi deneyebiliriz. Yeni olacağım diye orijinal olmayan üretimler peşinde değilim. Hep kendim olmak istiyorum. Ne kadar yenilensem de kafama estiğinde ertesi gün sokakta çalacağımı bilsinler.
Klibi Kadıköy civarında büyüdüğün yerlerde çekmişsiniz. Şarkıyı yazdığın dönemden bu yana değişti mi semt ve müzik?
Eski samimiyeti yok hiçbir şeyin. Ama bunu benden 30 sene önce yaşamış biri de söylüyor. O zamandan bu yana samimiyet azalmıştır. Ama mahallemde komşuluk hissiyatı hala var. Müziğe gelince, eskiden hatasız ve mükemmel kayıt sevilirdi. Ben kayıtların içinde ayak sesi, kedi miyavlaması, arkada insan konuşması arıyorum.
17 yaşında yazmışsın şarkıyı. İnsan o ergenlik dönemlerinde her şeyi biraz abartmıyor mu?
Tabii ki ama zaten o abartıyı maksimum 3 kere yapıyorsun. O hayat deneyimini de bir kere yaşayacağını bilmen ve o anda fark etmen güzel oluyor. Yoğun duyguları en yüksek raddede yaşamak önemli. Mutluluk da hüzün de. Ağlayacaksan adam gibi sonuna kadar ağla. Şarkı zaten benim hikayem değil, çevremdeki insanların hislerini yaşayarak yazdım.
Bir yetişin olarak aşka bugün nasıl yaklaşıyorsun?
İnsanlar hep aynı. Değişmeyecekler de. Herkes o tecrübeleri yaşayacak. Bir zamanlar biz de yaşadık. Hepimiz aynı oyunu oynuyoruz. Hata yapılabilir ama önemli olan ders alıp tekrar etmemek.
‘BENİMLE YAŞIYOR’
Asım Can Gündüz’ün oğlu olmak seni nasıl etkiledi?
Aynı mesleği seçmiş olmak beni mutlu ediyor. Beni gördüğünde insanların onu hatırlaması ve sevgilerini aktarması beni mutlu ediyor. Ama ölümünden sonra benim dışımda herkes onun hakkında konuştu. Onun anısını sessizce yaşamayı tercih ettim. Sevenleri o sevgiyi bana her fırsatta iletmek istiyor. Bu çok güzel tabii ki. Babamın bana çok desteği oldu müzikal anlamda. Aynı misyonu devam ettiriyor olmak özel bir şey. Derdi ki “Ben senin yaşındayken böyle çalamıyordum. Sen çok yeteneklisin. Senin bir numaralı hayranınım”. Kalbimde, başka bir boyutta her notamda , her şarkımda onun farklı bir şekilde benimle yaşamaya devam ettiğini biliyorum.
SAHNEDE ENERJİ DÖNGÜSÜ
Geniş repertuarında blues’dan popa birçok şarkı mevcut. Ama türkülerle özel bir bağın var sanki...
Blues benim hayatımın müziği. Bir baktım ki türküler ve blues’u birleştirmek çok kolay. Herkesin kalbine vuran bir ritim. Şaman ayini, blues, türkü, Afrika müziği çok benziyor. Çünkü hepsi toprak müziği. Bunu anladığımda türkü ile blues arasında fark olmadığını keşfettim. İçinde tüm duyguları barındırıyor ikisi de.
Sahne ile nasıl bir ilişkin var?
Sahneden seyirciye baktığımda binlerce de olsalar tek hücre, tek bir insan gibi görürüm. Herkesi aynı frekansta toplayabilirsek onların memnun ederiz. Dikkatlerini toplayabilirsek, o mutluluğu bize yansıtırlar ve bir enerji döngüsü başlar. Sahne de eğlenceli bir hale gelir.
Uzun vadede kendini nerede görüyorsun?
Anlatacak çok şeyim var ve artık dil kullanmak istemiyorum. Müzik zaten çok özel bir kanal. İlk insanlar kendilerini anlatmak için dil kullanmıyordu. İlk insan değiliz belki ama son insan da değiliz. Sürekli dönüşebilen varlıklarız. Gelecekte ruh diliyle, kültür müzikleriyle kendimi ifade etmeyi hayal ediyorum.
- Demeti 45 TL, faydasını duyan torba torba alıyor! Kemikleri beton gibi yapıyor, bağırsakları harıl harıl çalıştırıp kabızlığı bitiriyor! Doğal şeker ilacı
- Japonlar bardak bardak içiyor! Metabolizma hızını yüzde 100'e çıkarıyor, potasyum, demir, kalsiyum ne ararsan onda! Doğanın antioksidan kralı
- Suyunu sıkıp bardak bardak içenin kolesterol seviyeleri anında yere çakılıyor, doğanın C vitamini kralı olarak biliniyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama kan şekerini 300'e fırlatıyor! Damarları tıkayıp mideyi şişiriyor, kabızlığın en büyük sebebi!
- Çay suyuna 1 parça ekleyin! Çayın lezzetini 10 kat artırıyor: Saatlerce taze kalmasını sağlıyor