Giriş
Beslenme uzmanları öneriyor, adeta şifa deposu!
Anadolu’da yıllardır sofralardan eksik olmayan sakatat ürünleri tok tutma özelliği ile diyetlerde tavsiye edilirken, içerisindeki vitaminler ve mineraller sayesinde şifa deposu olarak görülüyor. Sakatat ürünleri, A ve B vitaminleri, demir, çinko ve potasyum mineralleri bakımından şifa deposu olma özelliği taşıyor. Bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olan bu ürünler, oldukça hassas bir yapıya sahip oldukları için hijyen ve tazeliğe önem vermek gerekiyor.
Sakatat ürünleri tok tutma özelliği ile diyetlerde tavsiye edilirken, içerisindeki vitaminler ve mineraller sayesinde şifa deposu olarak görülüyor.
Pandemi ile beraber adından sık sık bahsettiren ve Anadolu’da yıllardır sofralardan eksik olmayan sakatat ürünleri, tok tutma özelliğiyle diyetisyenler tarafından da tavsiye ediliyor. Sakatat ürünleri, A ve B vitaminleri, demir, çinko ve potasyum mineralleri bakımından şifa deposu olma özelliği taşıyor. Bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olan bu ürünler, oldukça hassas bir yapıya sahip oldukları için hijyen ve tazeliğe önem vermek gerekiyor.
Yüksek protein içeriğinden dolayı sakatat ürünlerinin bol su ile tüketilmesi gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Eda Ünal, ”Sakatat, kasaplık hayvanların kesimi ile elde edilen organ etidir. Karkas dışında kalan kırmızı sakatatlar grubuna karaciğer, akciğer, kalp, böbrek, dalak, dil ve baş eti girerken, beyaz sakatatlar grubuna ise işkembe, mumbar, ince bağırsak, billur, beyin, omurilik gibi çeşitli doku ve organlar girer. Sakatatlar içerdiği vitamin, mineral ve zengin içeriği sayesinde vücuda birçok yarar sağlamaktadır." dedi.
Sakatatlar vücutta depo organ olmaları sayesinde A vitamini, B grubu vitaminleri (tiamin, riboflavin, niasin, pridoksin ve B12) ile demir, çinko, fosfor ve potasyum mineralleri yönünden oldukça zengin.
Yüksek protein içeriğine sahip olması sayesinde tok tutma özelliği fazla olan sakatat ürünlerinin tüketimi sonrasında sindirime yardımcı olmak için bol su tüketilmesi gerekir.
İyi bir demir kaynağı olan sakatatlar; kansızlık (anemi) yaşayan bireylerde C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketildiğinde biyoyararlılığı artırılır.
Karaciğer tüketimi anemide beslenme tedavisinde sıklıkla kullanılır. Özellikle sakatat tüketiminin yanında mutlaka bol limonlu yeşillik tüketimi demir alımını da artırmaya yardımcı oluyor. Karaciğer, içeriğindeki kolin sayesinde sinir sistemini geliştirmede de etkili.
SAKATAT ÜRÜNLERİNİ TÜKETİRKEN DİKKAT! BU KİŞİLER YEMEMELİ...
Sakatat ürünlerinin önemi özellikle pandemi döneminde daha da vurgulandı. Zira bu ürünler bağışıklığı güçlendirmede oldukça etkili. Ancak dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta bulunuyor:
Yüksek doymuş ve yağ kolesterol içeriğinden dolayı sakatat ürünlerinin tüketilmesi kalp ve damar hastalıklarını tetikleyebilir. Bu nedenle hipertansiyon, damar tıkanıklığı, kalp yetmezliği gibi hastalıkları bulunan bireyler sakatat tüketmemelidir.
Gut hastalığı kandaki ürik asit yüksekliğinden kaynaklanır. Organ etlerinde bol miktarda bulunan pürin ürik asidi yükseltir. Bu sebepten gut hastalarında sakatat tüketimi riskli bir durumdur.
Oldukça hassas olan bir et yan ürünü oldukları için hijyeni ve taze olarak tüketimi çok önemlidir.
Sağlıklı bir tüketim için karaciğer, kalp, böbrek çiğ olarak bir gün muhafaza edilebiliyorken, beyin, işkembe, ayak ve uykuluk ise haşlandıktan sonra buzdolabında en fazla 2 gün muhafaza edilebilir.