Ani yorgunluk yaşıyorsanız dikkat! Uzmanı açıkladı: Halsizlik ve uyuşma diyabet habercisi olabilir

Günümüzde diyabet, en yaygın kronik hastalıklar arasında yer alırken, tedavi sürecinde egzersiz ve sağlıklı beslenmenin önemi her geçen gün daha fazla vurgulanıyor. Egzersiz, kan şekeri seviyelerini dengeleyerek insülin direncini azaltıyor ve komplikasyon riskini en aza indiriyor. İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar, diyabet ve egzersizle ilgili önemli bilgiler paylaştı.

Emir Ceran - posta.com.tr / Egzersizle birlikte sağlıklı bir diyetin benimsenmesi de diyabetle mücadelede kritik bir rol oynuyor. Düzenli fiziksel aktivite, hem metabolizmayı destekliyor hem de vücut yağ oranını azaltarak kilo kontrolüne yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra, doğru beslenme alışkanlıkları, diyabetin neden olduğu damar ve organ hasarlarının önlenmesinde etkili bir araç olarak kabul ediliyor. Dr. Vardar, diyabetli bireylerin egzersiz yaparken karşılaşabileceği risklerden korunma yöntemlerine kadar tüm detayları açıklayarak, diyabetin kontrol altına alınmasının yaşam kalitesine etkisini vurguladı.

EGZERSİZ YAPARKEN KAN ŞEKERİNİZİ KONTROL EDİN
İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar, diyabet hastalarının egzersiz sırasında karşılaşabilecekleri risklere dikkat çekerek, düzenli kontrol ve önlemlerin önemini vurguluyor. Vardar, özellikle insülin kullanan bireylerde hipoglisemi riskinin egzersizle artabileceğini belirterek, egzersiz öncesinde veya sırasında karbonhidrat alımının bu riski azaltabileceğini ifade ediyor. Kalp ve ayak sağlığının da diyabetli bireyler için kritik olduğunu söyleyen Vardar, egzersize başlamadan önce uygun bir program planlanması gerektiğini ve doğru ayakkabı seçimiyle ayak ülserlerinin önlenebileceğine dikkat çekiyor.

BU BELİRTİLERİ GÖRMEZDEN GELMEYİN
Egzersiz sırasında ortaya çıkan bazı belirtiler, ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar, diyabetli bireylerde egzersiz sırasında ortaya çıkabilecek ciddi belirtilere karşı uyarılarda bulunuyor. Vardar, fenalık hissi, göğüs ağrısı, aşırı terleme, bulantı ve kusma gibi belirtilerin, kalp ya da metabolik bir sorunun habercisi olabileceğini ifade ederek, bu durumlarda egzersizin derhal bırakılması gerektiğini belirtiyor. Kişinin dinlenmeye çekilmesini ve bir sağlık personelinden yardım almasının önemine dikkat çeken Vardar, bu tür belirtileri göz ardı etmemenin hayati önem taşıdığını vurguluyor.

KALP YETMEZLİĞİNE HATTA ANİ ÖLÜMLERE NEDEN OLABİLİR
Kalp damar hastalıkları, diyabetin en ciddi komplikasyonlarından biri olarak öne çıkıyor. Vardar, diyabetli bireylerde egzersiz sırasında ortaya çıkabilecek ciddi belirtilere karşı uyarılarda bulunuyor. Vardar, fenalık hissi, göğüs ağrısı, aşırı terleme, bulantı ve kusma gibi belirtilerin, kalp ya da metabolik bir sorunun habercisi olabileceğini ifade ederek, bu durumlarda egzersizin derhal bırakılması gerektiğini belirtiyor. Kişinin dinlenmeye çekilmesini ve bir sağlık personelinden yardım almasının önemine dikkat çeken Vardar, bu tür belirtileri göz ardı etmemenin hayati önem taşıdığını vurguluyor.

EGZERSİZ, DİYABET İLAÇLARININ ETKİNLİĞİNİ ARTIRIR MI?
Egzersiz, diyabet tedavisinin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Fiziksel aktivite, kas hareketlerini içeren herhangi bir aktiviteyi tanımlarken, egzersiz belirli bir amaca yönelik olarak planlanan ve tekrarlanan fiziksel aktiviteleri ifade ediyor. İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar, diyabetli bireylerde egzersizin, genel fiziksel uygunluğu artırmanın yanı sıra hastalığın kontrol altına alınmasında da etkili olduğunu belirtiyor.

Düzenli egzersizin, diyabetli bireylerin kan şekeri seviyesini dengede tutmada, HbA1c değerini kontrol altında tutmada ve diyabete bağlı komplikasyonların riskini azaltmada etkili olduğunu vurgulayan Vardar, bunun yanı sıra kardiyak risk faktörlerini azaltmak, kan yağlarını iyileştirmek ve vücut yağ oranını düşürmek gibi faydalar sağladığını ifade ediyor. Ayrıca egzersizin, hem genel sağlık hem de psikolojik iyilik hali üzerinde olumlu etkiler bıraktığını dile getiriyor.

Egzersizin diyabet tedavisinde ilaçların etkinliğini artırdığını belirten Vardar, fiziksel aktivitenin düzenli yapılması halinde karın bölgesindeki yağların azalmasından hipertansiyon kontrolüne kadar birçok alanda fayda sağladığını söylüyor. Vardar, egzersiz alışkanlığının yaşam kalitesini yükselttiğini ve diyabetle mücadelede güçlü bir destek sunduğunu da sözlerine ekliyor. Vardar'ın açıklamalarına göre egzersiz şu etkiler ile birlikte ilaçların etkinliğini arttırdığını da açıklıyor;
- Fiziksel aktivite/egzersiz, kan glukozu kontrolü üzerine olumlu etki sağlar,
- Hipertansiyonun kontrolüne destek olur,
- Kan yağlarının düşmesine katkı sağlar,
- Egzersiz düzenli yapılması halinde, hem genel vücut yağ dağılımını olumlu yönde etkiler hem de karın bölgesindeki yağı azaltır,
- Kaybedilen kilonun korunmasına yardımcı olur,
- Genel sağlık ve ruh sağlığının iyileştirilmesine katkı sağlar,
- Yaşam kalitesini olumlu etkiler.

İNSÜLİN GEREKSİNİMİ AZALIR
Diyabet, yönetilmesi dikkat ve disiplin gerektiren bir hastalık olarak ön plana çıkıyor. Tedavi sürecinde doğru bir yaşam tarzı benimsemek, diyabetin olumsuz etkilerini azaltmada büyük rol oynuyor. Bu noktada egzersiz, diyabet tedavisinin vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor.
Diyabet tedavisinde düzenli egzersiz, insülin ihtiyacını azaltmada etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar, egzersizin vücuttaki insülin direncini azalttığını ve kasların glukozu daha verimli bir şekilde kullanmasını sağladığını belirtiyor. Egzersiz sayesinde kandaki şekerin daha hızlı yakıldığını ifade eden Vardar, bu durumun insülin gereksinimini azalttığını ve kan şekeri kontrolüne yardımcı olduğunu vurguluyor. Diyabetli bireyler için egzersiz, hem metabolik dengeyi sağlamak hem de insüline olan bağımlılığı en aza indirmek açısından büyük önem taşıyor.

YÜKSEK YOĞUNLUKLU İNTERVAL ANTRENMANLAR (HIIT) DİYABETLİ BİREYLER İÇİN GÜVENLİ MİDİR?
Diyabet tedavisinde egzersiz önemli bir yer tutsa da, her birey için aynı yöntemlerin uygulanması uygun olmayabilir. Uzmanlar, diyabetli bireylerin egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerektiğini belirtiyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar, egzersiz programının bireyin yaşı, cinsiyeti, mevcut hastalıkları ve geçmişte geçirdiği ameliyatlar gibi faktörler göz önüne alınarak planlanmasının önemini vurguluyor. Egzersizin diyabet kontrolüne katkı sağlaması için kişinin sağlık durumuna uygun şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Vardar, bu şekilde komplikasyon risklerinin de önlenebileceğini belirtiyor.

DİYABETLİLER İÇİN EGZERSİZ ÖNCESİ ALTIN KURALLAR
Uzm. Dr. Ali Vardar diyabetlilerin her durumda egzersiz yapabileceğini belirterek fiziksel aktivite/egzersiz programı öncesinde aşağıda yer almakta olan hususlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
- Diyabetli bireyin fiziksel aktivite/egzersiz açısından bireysel özellikleri ve risk faktörleri belirlenir. Bireyde fiziksel kısıtlılıklar, engeller, kalça/diz protezi, dejeneratif, romatizmal hastalıklar, periferik arter hastalığı, yürürken bacak krampları, nabız, kan basıncı, diyabete bağlı sinir hastalığı, ayaklarda cilt bütünlüğünde bozulma, nefropati, nöropati, hipoglisemi atakları ve fiziksel aktiviteyi etkileyecek diğer durumlar değerlendirilir.
- Diyabetli birey, fiziksel aktiviteye başlamadan önce evde kan glukozu takibi yapmayı öğrenmiş olmalıdır. Kan glukozu ölçüm sonuçları diyabetli bireyin, egzersize başlayıp başlayamayacağına, egzersize başlamadan önce veya egzersiz esnasında ilave karbonhidrat alımı yapıp yapmayacağına karar vermesini sağlar. Diyabetli birey, fiziksel aktivite/egzersiz öncesi, esnası veya sonrasında kan glukozu ölçümü yaparak fiziksel aktivite/egzersizin kan glukozu üzerine etkisini değerlendirmelidir.

EGZERSİZ ÖNCESİ KAN GLUKOZU DÜZEYİ NASIL OLMALIDIR?
- Egzersiz öncesi güvenli kan glukozu 100-250 mg/dl arasında olmalıdır.
- Kan glukozu 100 mg/dl’nin altında ise 15 g karbonhidrat alımı sağlanmalıdır.
- Kan glukozu 250 mg/dl veya üzerinde ise idrarda keton testi yapılmalı, keton pozitif ise normalleşinceye kadar egzersiz ertelenmelidir. Keton negatif ise ek karbonhidrat alımına gerek kalmaksızın hafif şiddette egzersiz yapılabilir.
- Her koşulda önlem olarak fiziksel aktivite sırasında karbonhidrat içeren (kesme şekeri, meyve suyu, vb. gibi) besin bulundurulmalıdır.
- Egzersiz programı tanıtılır.
- Egzersizin tipi, yoğunluğu, süresi ve şiddeti mutlaka kişiye uygun olarak belirlenmelidir.
- Egzersiz, büyük kas gruplarını içermeli; aerobik tipte ve dinamik olmalıdır. Bu özellikleri sağlayabilen egzersiz türleri yürüme, yüzme veya bisiklet, vb. gibi egzersizler seçilebilir. Ancak düzenli yapılabilmesi nedeniyle tempolu yürüme, en çok tercih edilen aktivitedir.
- Diyabetli bireyde fiziksel aktivite ya da egzersiz planlanırken; hastanın yaşı, egzersizin tipi ve şiddeti, hastalığın metabolik kontrolü, kas-iskelet sistemi uygunluk düzeyi ve kalp-akciğer uygunluk düzeyi dikkate alınmalıdır.
- Tip 2 diyabetli bireyde, hastalık 35 yaşından önce ortaya çıkmış, komplikasyonsuz seyrediyor; henüz iskemik kalp hastalığı, hipertansiyon ve kan yağları yüksekliği gelişmemiş ise şiddeti gittikçe artan egzersiz eğitim programları uygundur.
- Kan glukozu ve kilo kontrolünün sağlanabilmesi için egzersiz, orta şiddette (maksimum kalp hızının %50-60’ı), uzun süreli (ortalama 45 dakika) olmalı ve düzenli yapılmalıdır.

DÜZENLİ EGZERSİZLE DİYABETE KARŞI KOYUN
- Haftada üç ya da beş kez, günde 30-45 dakika yapılmalı, 48 saatten fazla ara verilmemeli,
- Hafif şiddette başlamalı, orta şiddete yavaş yavaş ilerlenmeli,
- 5-10 dakika ısınma hareketleri ile başlanmalı,
- 20-30 dakika uygun tempoda sürdürülmeli,
- 10-15 dakikalık soğuma egzersizleri ile bitirilmelidir.
- On iki haftalık düzenli yürüme programı ile tip 2 diyabette fiziksel uygunluk artar, karın bölgesinde yağ oranı azalır. Ancak hiperglisemi kontrol altında olmalı, sekonder problemler minimize edilmeli, metabolik durumuna uygun ve kişiye özel egzersiz verilmelidir.
- Egzersiz tipi, süresi ve şiddeti,
- Hastalığın şiddeti, akut veya kronik safhada oluşu,
- Eşlik eden başka bir hastalık varlığı, egzersizin yükünün artmasına veya daha fazla algılanmasına neden olur.
Bu nedenle, kişiye aktivite önerilirken, egzersiz test bulguları, iklim, çevre koşulları, entellektüel talepleri, besin alımı ve ruhsal durumu göz önüne alınmalıdır.
Bu nedenle, kişiye aktivite önerilirken, egzersiz test bulguları, iklim, çevre koşulları, entellektüel talepleri, besin alımı ve ruhsal durumu göz önüne alınmalıdır.

Egzersiz sırasında ise aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir;
- Güvenli kan glukozu düzeyi sağlanmalı,
- Uygun sıvı alımı sağlanmalı,
- İyi bir ayak bakımı sağlanmalı,
- Uygun bir spor ayakkabısı seçilmeli,
- Vücut hijyenine dikkat edilmelidir.

ŞEKER HASTALARI HANGİ TÜR KARBONHİDRATLARI TERCİH ETMELİDİR?
Karbonhidratlar: Tahıllar, nişastalı besinler, kuru baklagiller, süt, yoğurt, ayran, meyveler ve sebzeler karbonhidrat içeren besinlere örnek olarak verilebilir. Karbonhidratlar, vücudun temel enerji kaynağıdır.

Günlük enerji gereksiniminin önemli bir bölümü karbonhidratlardan karşılanır.

"DİYABET HASTALARININ DA PROTEİN YETERLİ MİKTARDA ALMASI ÖNEMLİDİR"
Diyabet hastaları için protein tüketimi, dengeli bir beslenmenin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar, diyabet hastalarının protein tüketiminde dengeli bir yaklaşım benimsemeleri gerektiğini vurguluyor. Vardar, "Kırmızı et, balık, tavuk, süt, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal besinlerde; kuru baklagiller, tahıllar ve sebzeler gibi bitkisel besinlerde bulunan proteinler, vücut dokularının gelişmesini ve gerektiğinde onarılmasını sağlar. Bu nedenle, sağlıklı bireylerde olduğu gibi diyabet hastalarının da protein yeterli miktarda alması büyük önem taşıyor." ifadelerini kullandı.

Ancak Vardar, protein tüketiminde aşırıya kaçılmasının hem diyabet hastaları hem de sağlıklı bireyler için zararlı olabileceğini belirtti. "Fazla protein tüketimi, metabolik dengeyi olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, diyabet hastalarının düzenli aralıklarla bir diyetisyene danışmaları ve bireysel ihtiyaçlarına uygun bir beslenme programı oluşturması gerekiyor." diyerek diyabet hastalarına önemli uyarılarda bulundu.
Uzm. Dr. Ali Vardar, diyabet hastalarının egzersiz ve beslenme alışkanlıklarını doktor kontrolünde düzenleyerek yaşam kalitelerini artırabileceklerini ve diyabetin uzun vadeli komplikasyonlarından korunabileceklerini belirtti.