“Dünya Sağlık Örgütü'ne göre eğer bir çocuk 1-4 yaş arasında ve evde ise yılda 6-8 kez, bu çocuk eğer kreşe veya anaokuluna gitmeye başladıysa bu sayıları birer, ikişer kat artırarak hasta olma hakkına sahip. Dr. Onur, bu ateşlenmelerin hepsi gerçekten kötüye işaret midir? Tabii ki değildir. Çünkü çocukluk çağındaki enfeksiyon yüzde 80’ni virüslerdir” diyor. Son yıllarda korona virüs, influenza denilen virüsler, nezle virüsleri, bugünlerde fazlaca görülen el, ayak hastalıkları gibi virüsler, suçiçeği, kızamık gibi bunların hepsi virüs hastalıklarıdır” diyen Dr. Onur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların hedef kitlesi çocuklardır. Neden çocuklardır? Birincisi daha bağışıklık sistemleri tam gelişmemiş varlıklardır. İkincisi, toplu yaşamaya bizden daha fazla müsaitler. Çünkü kreşe, anaokuluna, ilkokula, parka, bahçeye gidiyorlar. Bunlardan bir kişinin hasta olması demek diğerlerinin de yüzde 80-90 3-5 gün içinde hasta olması demektir. Bu anlamda Eylül ayı bizim için çok kritik bir aydır. Çünkü Eylül ayıyla beraber mevsim değişmeye başlar. Yazdan sonbahara geçeriz ve ani gündüz-gece farklılıkları ve virüslerin en sevdiği şeylerdir. Aşırı sıcakta çok yaşamazlar, onun için Türkiye'de Doğu, Güneydoğu gibi bölgelerde yazın pek hastalık görmeyiz.”
Dr. Onur, “Ancak Eylül ayıyla beraber bir mevsimin değişmesi, iki özelikle kreş ve anaokullarının, okulların başlamasıyla beraber özel okullarda 20-25 öğrencinin, devlet okullarında 40-50 öğrencinin bir araya gelmesi, birinin burnunun akması yüzde 50-60’ına etki etmesi beklediğimiz bir durum. Eylül ayı gibi 6 aydan büyük her çocuğa grip aşısı yapılabilir” ifadelerinde bulundu.
Genellikle virüs hastalıkların, tedavisi olmayan hastalıklar olduğunu ifade eden Dr. Onur, sözlerini şöyle tamamladı:
“Elimizde çok fazla özel ilaçlarımız yok. Yavaş yavaş üretilmeye çalışılan, özelikle araştırma ve geliştirme (AR-GE) çalışmalarıyla koronavirüs için, influenza için ağızdan verilen ilaçlar oluşturmakla beraber yine bu hastalıkların yüzde 95-97 civarında herhangi bir ilaç verilerek tedavi edemiyoruz.
Özelikle hasta çocuğun yemesini beklemeyelim, içmesini bekleyelim. Onun için ne kadar çok sıvı alırsa o kadar iyi. Hastalıklarla çocuk bağışıklık geliştirir. Hasta olmadan bir insanın bağışıklığını sağlaması çok mümkün değildir.
Çocukluk döneminde 5 yaşında kadar sık hastalanan bir çocuk 6-7 yaşından sonra okula başladığı zaman daha az hasta olur.”