ŞEKER VE TİROİT HASTALIKLARI KABIZ YAPABİLİR
Kabızlığa neden olan diğer önemli etkenler arasında enfeksiyonlara bağlı olarak bağırsak florasının değişmesi, yetersiz sıvı- besin alımı ve hareketsizliğin yer aldığını işaret eden Doç. Dr. Başaran, “Hastaların küçük bir kısmında (yüzde 3-5) ise sindirim sistemini doğrudan ya da dolaylı yoldan etkileyen hastalıklar kabızlığa yol açabilir. Bu hastalıkların başlıcaları tiroit hastalıkları, şeker hastalığı, çölyak hastalığı, nörolojik bazı hastalıklar, doğumsal bağırsak anomalileri/sorunları, geçirilmiş ameliyatlar olarak sıralanabilir. Çocuklarda kronik kabızlığın önlenmesinde yeterli sıvı ve lif alımı çok önemlidir“ ifadelerini kullandı.
SON 10 YILDA GÖRÜLME SIKLIĞI ARTTI
Özellikle son 10 yılda çocuklarda kabızlık görülme sıklığının arttığını vurgulayan Doç. Dr. Başaran, “Çocuk sağlığı polikliniği başvurularında yüzde 5-10 ve çocuk gastroenteroloji polikliniği başvurularında ise yaklaşık yüzde 25 gibi yüksek bir oranda kabızlık problemi olan hastaları görmekteyiz. Bunun başlıca nedenleri özellikle beslenmede rafine/işlenmiş karbonhidratlara yer verilmesi, lif açısından fakir hazır gıdalarla beslenme, yetersiz sıvı alımı, çocuklara erken dönemde tuvalet alışkanlığı kazandırılmaya çalışılması ve ekran bağımlılığı sonucu ortaya çıkan hareketsizlik olarak sıralanabilir“ dedi.
PASTA, KEK VE BÖREKLE ARANIZA MESAFE KOYUN
Uzak durulması gereken besinlere de değinen Doç. Dr. Başaran, “Kabızlık tedavisinde işlenmiş, hazır paketli ürünlerden uzak durmak gereklidir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ya da çavdarlı ekmek tercih edilebilir. Çocukların çok sevdiği makarna tam buğday unundan yapılmış ya da sebzeli makarna şeklinde tüketilebilir, ancak porsiyon kontrolü de önemlidir. Pirinç unu ve nişastadan yapılmış gıdalar, pasta, kek, börek, çörek, simit, bisküvi gibi gıdalardan da uzak durulması gerekir. Kabızlığa yol açabilecek meyvelerden özellikle çilek, muz, elma, kızılcık tüketimi kısıtlanmalıdır. Sebzelerden de özellikle patates ve havuç tüketilmemelidir” dedi.
TEDAVİYE ERKEN BAŞLANMALI
Çocuklarda kabızlığın altta yatan bir hastalık olmadığı taktirde diyet yönetimi, yeterli sıvı alımı ve tuvalet alışkanlığının düzenlenmesi ile tedavi edilebileceğini sözlerine ekleyen Doç. Dr. Başaran, “Bu tedavilere cevap vermeyen ve tuvalet fobisi gelişen hastalara ilaç tedavisi de destekleyici olarak uygulanabilir. Ailelere tuvalet alışkanlığının kazanılmaya başlandığı 2-4 yaş arası çocuklarda özellikle kabızlık tedavisinin uzun sürebileceği ve sabırlı olmaları gerektiği anlatılmalıdır. Tedaviye dirençli hastalarda altta yatan hastalıklar da her zaman göz önünde tutulmalı, erken tanı konulmalı ve tedaviye başlanmalıdır“ dedi.