Ya hep ya hiç düşünmeye dikkat edelim
Corona virüsü salgınını ya iyi ya da kötü yönleriyle değerlendirmek yerine ara seçenekleri hesaba katabiliriz. Doğru ve yanlış arasında pek çok derecelendirmelerin olduğunu unutmayalım. Yaşamımızda başımıza gelen olaylar ya iyi ya da kötü şeklinde sonuçlanmaz. Çoğu zaman hiç düşünmediğimiz alternatifler karşımıza çıkabilir. Düşüncelerimiz de böyle olursa daha az kaygı, öfke vb. duygular yaşarız. Ya hep ya hiç şeklinde olan düşüncelerimizi belirleyip, bunları daha yararlı olan, işe yarayan düşüncelerle değiştirmeye çalışabiliriz (Örneğin, ellerimi yıkarsam, hijyenime dikkat edersem corona virüsünün bulaşmasını engelleyebilirim).
Sohbetlerimize dikkat edelim
Kaygılarımız hakkında arkadaşlarımız ve ailemizle konuşmak ve destek almak anlaşılır bir durum. Ancak, sürekli aynı sohbetler ediliyorsa veya hep en kötü senaryolara odaklanıyorsa, konuyu değiştirmeye çalışalım.
Mizahın gücüne inanalım
İçinde bulunduğumuz durum doğası gereği mizah anlayışımızı bozacaktır. Yaşamımızdan zevk almak, kendimize gülebilmek içinde bulunduğumuz durumla baş etmemizi kolaylaştırabilir. Mizah uygun şekilde ve şartlarda kullanılırsa sihirli bir değnek gibi gerginliği, duygu yükünü azaltabilir.
Şimdi ve buraya odaklanalım
Geçmiş yaşandı bitti. Kararlar verildi. Gelecek belirsiz. Esas olan ‘şimdi ve burada’. Şu anda ne hissediyoruz? Bizi neler güdülüyor? Şu anı nasıl verimli yaşayabiliriz? İşte odağımız bu olmalı. Corona virüsü ile ilgili örneğin, ne kadar sürecek gibi belirsizlikler bizi anlaşılır bir şekilde kaygılandıracaktır. Bu sürecin ne kadar devam edeceği, ne zaman ‘normal’ hayatımıza döneceğimiz belirsiz. Belki de hayatımızda yeni bir ‘normal’ oluşacak, biz istersek. Her şey olması gerektiği gibi. Belki de kendimizi korumak, elimizden geleni yapmakla beraber kendimizi akışa bırakmak gerek. Eğer bunu yapmazsak eskiye ne pahasına olursa olsun tutunmaya çalışırsak ruh sağlığımızı olumsuz etkileyebiliriz.
Yaşadıklarımızı anlamlandıralım
‘Bu belirsiz, olumsuz durumdan nasıl bir anlam çıkartabiliriz ki’ diye düşünebiliriz. Belki bu durum bizi sevdiklerimizin kıymetini daha çok anlamamıza yarayabilir. Belki küskünlüklerimizi sonlandırmamız için bizi motive edebilir. Belki bu olaydan dolayı insanlara empati duymaya başlayabiliriz. Yeni amaçlar belirleyebiliriz. Önceliklerimiz değişebilir. Sağlıklı yaşamaya, beslenmemize dikkat etmeye karar verebiliriz. Sigarayı bırakmaya karar verebiliriz. Bu süreç kişiden kişiye değişiklik gösterse de esas olan bir şekilde gelişmek, olgunlaşmaktır. Hiçbir şey aynı kalmaz, değişir, dönüşür.
Amaç belirleyelim
Kendimizi veya başkalarını ilgilendiren amaçlar belirleyebiliriz. Başkalarına yardım etmenin yollarını arayabiliriz. Birine telefonda yardım etmeye karar verebiliriz. Onları görmek, fiziki olarak onların yakınında olmak zorunda değiliz. Bu döneme ‘evlere tıkıldık’ bakış açısıyla bakabiliriz. Ancak farklı bir bakış açısı da geliştirebiliriz. Bu dönemi amaçlarımızı gözden geçirme, yeni amaçlar bulma, yaratıcı düşünme, üretme dönemi olarak ilan edebiliriz. Bu dönem, hayatımızı gözden geçirme, belki de bizi yavaşlatan ve yük getiren alışkanlıklardan kurtulma dönemi veya iç kaynaklarımızı yeniden keşfetme dönemi olabilir. Bu çok büyük fark yaratacaktır. Bu süreçte kendimizi geliştirmek önemli. Karar bizim.