Sonbaharın gelişiyle artıyor, farkında bile olmayabilirsiniz! En çok genç yetişkinleri etkiliyor: Halsizlik önemli bir gösterge!

Sonbaharın gelişi ile birlikte pek çok kişide durgunlaşma, depresyon başlangıcı gözlemlenir. Ancak öyle bir depresyon türü var ki belirti vermeden ilerleyip iç dünyanızı alt üst edebilir. Peki, nasıl? Uzman Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya konuya ilişkin tüm detayları Posta.com.tr okuyucuları için açıkladı.

Beyza Erdoğan – Posta.com.tr / Halk dilinde ‘gülümseyen depresyon’ olarak da bilinen maskeli depresyon, kişinin hiçbir olumsuz belirti vermeden yoğun psikolojik buhran yaşadığı bir rahatsızlıktır. Dışarıdan bakıldığında kişi son derece neşeli, başarılı ve yaşam dolu görülebilir ancak bu kişiler iç dünyalarında bambaşka duyguları taşımaktadır. Pek çok kişi depresyonu yalnızca olumsuz duygu ve durum göstergeleri ile ilişkilendirdiği için bu tip depresyon yaşayan kişiler toplum içerisinde fark edilmez.

Uzman Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya depresyonun dışa vurum biçimi ile ilgili olarak, “Depresyon genellikle üzüntü, ilgisizlik, enerji kaybı, gözyaşı ve asosyallik gibi belirtilerle ilişkilendirilir. Ancak, her zaman bu şekilde görünmeyebilir. Bazı insanlar depresyonu, aşırı dışa dönüklük veya ‘zoraki mutluluk’ gibi daha az tipik şekillerde deneyimleyebilirler. Bu durum, özellikle maskeli depresyon veya atipik depresyon olarak bilinen durumlarda görülebilir.” dedi.

ÖNÜNE GEÇİLMEZSE TEHLİKELİ OLABİLİR!
Normal depresyonun aksine kişide belirti vermeden ilerleyen ve özellikle mevsim geçişlerinde ya da travma sonrası bozukluklarda tetiklenen gülümseyen depresyon ile ilgili uzman isim, “Bu tür depresyonda, kişi dışarıdan mutlu ve enerjik görünebilir, hatta aşırı sosyal olabilir. Ancak, bu davranışlar genellikle içsel bir acıyı gizlemek için bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkar. Yani, kişi aslında derin bir mutsuzluk, yetersizlik hissi veya içsel boşluk yaşıyor olabilir, ancak bunu dışa vurmak yerine bastırarak başkalarına yansıtmayabilir. Dolayısıyla depresyon her zaman gözyaşı veya asosyallik ile ortaya çıkmaz; aşırı dışa dönüklük ve yapay mutluluk da altta yatan depresyonun bir belirtisi olabilir. Bu gibi durumlarda, kişinin gerçek duygusal durumunu anlamak ve gerekli desteği sağlamak önemlidir. Unutulmamalıdır ki, geç kalınan bir durum önüne geçilemeyen engelleri beraberinde barındırır.” açıklamasında bulundu.

EGZERSİZ VE DENGELİ BESLENME DE ETKİLİYOR!
Bu tip depresyonun tedavisi ile ilgili detaylar sorulduğunda ise Klinik Psikolog Yalçınkaya, “Maskeli depresyon, klasik depresyon belirtilerini gizleyebilen bir tür olduğu için teşhisi de zor olabiliyor. Tedavi süreci, diğer depresyon türlerinde olduğu gibi kapsamlı bir değerlendirme ve bireyselleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Tedavide psikoterapi yöntemlerinden bilişsel davranışçı terapi (BDT), psikodinamik terapi, kabul ve kararlılık terapisi (ACT) ile ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Ayrıca yaşam tarzında yapılması gereken değişimlerin de altını çizmek isterim. Egzersiz, dengeli beslenme, uyku ve sosyal destek bu tanıdaki kişilerde çalışılması gereken en önemli olgulardır. Farkındalık ve stres yönetimi ise tüm tedavi boyunca ele alınmalıdır.
Maskeli depresyonun tedavisi, diğer depresyon türlerine göre daha karmaşıktır. Bu yüzden kişinin bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel yardım alması önemlidir. Tedaviye erken başlamak, iyileşme sürecini hızlandırır ve kişinin yaşam kalitesini arttırır.” dedi ve doğru tedavinin önemine dikkat çekti.

İNTİHAR RİSKİ DAHİ BARINDIRABİLİR!
Tedavi sürecinin tamamlanmaması yahut sorunun ötelenmesi de büyük problemlere yol açmakta. Uzman isim bu konuya şu sözleri ile dikkat çekti:
“Maskeli depresyon tedavi edilmediğinde daha büyük problemlere yol açabilir. Kişinin depresyon belirtilerini gizlediği veya bastırdığı bir durum olduğu için, bu depresyon tipi fark edilmediğinde ve tedavi edilmediğinde, zamanla hem fiziksel hem de psikolojik sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Örneğin depresyonun şiddetlenmesine, kronikleşmesine, baş ağrısı veya sindirim sorunlarına, bağımlılıklara, işlevsellikte azalmalara yol açabilir. Hatta en tehlikelisi olan intihar riskinin de özellikle altını çizmek isterim.”

AŞIRI UYUMAK DA DERT UYKUSUZ KALMAK DA!
Aşırı uyuma veya hiç uyuyamama da aslında depresyonda ayırt edici bir özellik. Kişi farklı belirtiler vermese dahi enerji dalgalanmalarından hastalığı yakalamak mümkün. Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya uyku dinamiği ve depresyon arasındaki ilişkiyi, “Depresyon ve uyku bozuklukları arasında güçlü bir bağlantı vardır. Uyku sorunları, depresyonun bir belirtisi olabileceği gibi, aynı zamanda depresyonu daha da kötüleştirebilir.

Uykusuzluk, kişinin enerji seviyelerini, konsantrasyonunu ve genel ruh halini olumsuz etkiler, bu da depresyon belirtilerini şiddetlendirebilir. Aşırı uyuma, kişinin günlük yaşam aktivitelerine katılımını azaltabilir ve sosyal izolasyona yol açabilir, bu da depresyonun derinleşmesine neden olur.” diyerek açıkladı.

GENÇ YETİŞKİNLERDE DAHA YAYGIN!
Uzman isim rahatsızlığın görüldüğü yaş aralıklarını sorduğumuzda ise, “Depresyon, her yaş grubunu etkileyebilse de genellikle ergenlik dönemi ile başlayıp yetişkinlik boyunca devam edebiliyor. Maskeli depresyon da benzer şekilde geniş bir yaş aralığında daha sık görülüp, bazı yaş gruplarında daha da yaygındır. Özellikle ‘Genç Yetişkinler’ (18-30 Yaş) ‘Orta Yaş’ (30-50 Yaş) ve ‘Ergenlik Dönemi’ gibi.” yanıtını verdi.

AŞIRI HALSİZLİK EN ÖNEMLİ BELİRTİLER ARASINDA!
Uzman isim son olarak gülümseyen depresyonda olup olmadığımızı anlamanın yollarını açıkladı ve “Maskeli depresyon, adından da anlaşılacağı gibi belirtilerini gizleyen bir depresyon türü olduğu için dışarıdan anlaşılması zordur. Kişi, içsel acılarını veya duygusal sorunlarını dışa vurmak yerine, bunları gizler ve dışarıya farklı bir yüz gösterir.

Dışarıdan mutlu ve neşeli görünseniz bile, içten içe sürekli bir boşluk, mutsuzluk veya tatminsizlik hissi yaşıyorsanız ve hayatınızdaki olumlu şeylere rağmen bu duygulardan kurtulamıyorsanız, gülümseyen depresyonda olabilirsiniz. Gün içinde yüksek enerjiyle çalışıyor veya sosyal etkinliklere katılıyorsanız, ancak bu aktivitelerden sonra kendinizi aşırı yorgun veya tükenmiş hissediyorsanız, bu da bir uyarı olabilir. Gerçekten mutlu olmadığınız halde gülümsemek veya mutlu görünmeye çalışmak zorunda hissediyorsanız, bu durum depresyonu maskelemeye çalıştığınıza işarettir. Ayrıca olumsuz geri bildirimlere aşırı duyarlı olma ve değersizlik, suçluluk hissi bir diğer nedenler arasında sayılabilir. Hiçbir şey yapmama durumu süreci zorlaştıracağı gibi işin işinden çıkmakta zorlanacağınız bir kapıyı aralar. Toplumun diline moda, düştüğü yere ise büyük yara olan depresyonu fark edebilmek önemli bir adımdır.” diyerek sözlerini noktaladı.