Uzmanından porsiyon kontrolü ve daha az yemek için öneriler

Fazla kilolarımızdan kurtulmak için hepimiz diyete başvuruyoruz. Diyete başladığımızda ve bunun sonrasında da besin tüketiminde porsiyon kontrolü çok önemli bir yer alıyor. Peki porsiyon kontrolü sağlarken nelere dikkat etmemiz gerekir? Kilo kontrolü için öncelikle porsiyon kontrolü gerekir. Daha az yemek ve ideal porsiyonları korumak için Diyetisyen Hülya Çağatay'ın önerilerine kulak verin Öncelikle yemek yerken uygun boyutlarda tabak seçimi yapmak çok önemlidir. Olması gereken porsiyonlardaki bir yemeği küçük bir tabak yerine büyük bir tabağa koyduğumuzda gözümüze çok daha az gelebilir. Normal boyutlarda veya küçük tabak boyutlarında ise kişinin gözü doyacak ve bu sayede ‘’ben bu kadar yemek ile doymam’’ düşüncesine kapılmayacak. Yemeğe başlamadan önce kendimize özel tabak hazırladığımızda en başında ne kadar besin tüketmemiz gerektiğini belirleyebiliriz. Bununla birlikte fazla tüketimden kaçınabiliriz. Diğer yandan sofraya oturduğumuzda ortadan sürekli tabağımıza aldığımız besinlerle ne kadar besin tükettiğimizi kontrol etmek oldukça zor hale gelecektir. Yetersiz su alımının açlık hissi yarattığı araştırmalarla birlikte desteklenmiştir. Gün içerisinde ihtiyacımız olan su miktarını tüketerek yetersiz su alımı nedeniyle oluşan açlık hissinin önüne geçebiliriz. Aynı zamanda yemeklerden önce içtiğimiz 1 bardak su fazla besin tüketimini engelleyecektir. Öğün atlama davranışı gösterdiğimizde vücudumuzda bazı metabolik ve hormonsal bozukluklar, bunun sonucunda da vücudumuzda sindirim bozuklukları görülebilir. Temel olarak 3 ana öğün ve ihtiyaçlarımıza göre ara öğünlerle beslenmemizi tamamlamamız gerekir. Eğer uzun süre aç kalırsak bir sonraki öğünde daha fazla besin tüketme ve fazladan kalori alma eğiliminde oluruz. Dışarıda yemek seçimi yaparken menülerde gördüğümüz yemekler genellikle kafamızı karıştırabilir. Bu durumda mümkünse sağlıklı ve uygun porsiyonlarda besin seçimi yapmalıyız. Pişirme yöntemlerini ve besin değerlerini göz önünde bulundurarak tercihler yapmak oldukça önemlidir. Izgara, fırın veya haşlama yöntemiyle pişirilen besinlerin tercih edilmesi sağlıklı besin tüketiminin sürdürülmesine yardımcı olacaktır. Besinleri yerken yavaşça ve iyi çiğnemek de oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalar doygunluk hissinin 20 dakikada oluştuğunu göstermektedir. Bu nedenle az çiğneyip hızlı besin tükettiğimiz durumlarda doygunluk hissi gerçekleşmediğinden çok daha fazla besin tüketimi gerçekleştirmiş oluruz. Her öğünümüzde tabağımızın yarısını sebze-meyveler kalan ¼’ünü protein ve diğer ¼’ünü tahıllarla tamamlamalıyız. Bunun sonucunda yeterli ve dengeli besin seçimi de sağlamış oluruz. Gün içerisinde yediğimiz besinleri not aldığımızda ve gün sonunda bu notlarımıza baktığımızda gerçekçi bir şekilde besin seçimimizi yorumlayabiliriz. Bu sayede gün içerisinde fark etmeden tükettiğimiz sağlıksız besinleri görerek ve bu besinlerin fazla alımına göre beslenmemizi şekillendirebiliriz. Araştırmalara göre kilo verme aşamasında olan bireyler arasında gün içerisinde aldığı besinleri not alanların daha fazla kilo verme eğiliminde olduğu görülmüştür.