Öznur Doğan / Posta.com.tr | Türk toplumu için ayrı bir yere sahip olan kahvaltı öğünü; zeytin, peynir, reçel, salatalık, domates ve yumurta gibi pek çok seçenekten oluşuyor. Özellikle hafta sonları kurulan zengin sofralarda birçok kişi lezzetli tercihler yapmaya özen gösteriyor ancak sağlıksız besinlerin düzenli tüketiminin uzun vadede insan sağlığına verdiği zararları göz ardı etmemekte fayda var. İç Hastalıkları Doktoru Şuayp Korhan, masum görünen ancak yüksek tanit asit içeriği nedeniyle mide zarı iltihabına yol açan domates hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Korhan, ''Domates günlük hayatta sık kullandığımız antioksidan içeriği yüksek bir sebze olmakla beraber, asidik bir özelliğe de sahip. Çok tüketilmesi halinde reflü, eklem iltihabı, alerjik reaksiyonlarda artış, böbrek hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabiliyor'' dedi. Ülkemizde özellikle Akdeniz'de bol bol yetişen ve kahvaltıların vazgeçilmez besini olan zeytinin de sınırlı tüketilmesi gerektiğini söyleyen Şuayp Korhan, ''Bütün besinlerde olduğu gibi her şeyin fazlasını önermiyoruz. Günlük 7-8 adet siyah zeytin yeterli olacaktır. Siyah zeytin tüketiminde özellikle tuz miktarı düşük olanları tercih etmek gerekir'' ifadelerini kullandı. Korhan; böbrek hastalığı, hipertansiyon ve kalp hastalığı olanların zeytine mesafeli yaklaşması gerektiğini de belirtti. Kahvaltı masalarının baş tacı dendiğinde akıllara gelen bir başka besin ise şüphesiz peynir oluyor. Birçok insan, düşük maliyeti nedeniyle yarım ve tam yağlı peynirlere yönelse de en sağlıklı seçenek ne yazık ki o değil. Dr. Şuayp Korhan, ''Kahvaltıda ricotta ve parmesan gibi peynir türlerini öneriyorum ancak bu ürünler, yüksek maliyetli olmalarından ötürü masalarda kendilerine pek yer bulamıyor. Ricotta ve parmesanın bir kasesinde ortalama 25-30 gram protein bulunuyor. Ayrıca önemli bir kalsiyum, selenyum ve fosfor kaynağı...'' dedi. Sabah, öğlen, akşam olmak üzere günün her saatinde keyifle tükettiğimiz çay hakkında da konuşan Korhan; ölçülü tüketildiğinde kalp ve bağırsak sağlığına olumlu etkileri bulunan çayın, bilinçsiz tüketildiğinde ise şifadan çok zarar getirdiğini anlattı. Aşırı tüketildiğinde demir emiliminin azalmasına neden olan çay; halsizlik, baş dönmesi ve baygınlık gibi sorunlara neden olabiliyor. Çayın yemeklerle beraber veya yemekten hemen sonra tüketilmesinin doğru bir alışkanlık olmadığını söyleyen Dr. Şuayp Korhan, çay tüketiminin en az 45 dakika sonra başlaması gerektiğinin altını çizdi. Uyku problemi yaşayan bireylerin de çay tüketimini sınırlı tutmalarını öneren Korhan, çayın uykusuzluğu tetikleyici etkisine değindi. Kahvaltıda et tüketimini kesinlikle önermeyen Dr. Şuayip Korhan, özellikle sofralara lezzet katan sosis, sucuk ve salam gibi işlenmiş etlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Yağlı ve protein yükü fazla bir kahvaltı insan sağlığı için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini anlatan Korhan, işlenmiş etlerin sık tüketiminin uzun vadede kanser riskini bile arttırdığını belirtti. ''Uyandıktan ne kadar süre sonra kahvaltı yapılmalı?'' sorusunu da yanıtlayan Korhan, ideal sürenin 90-120 dakika olduğunu açıkladı. Korhan, ''Her öğünde olduğu gibi karbonhidrat, yağ, protein dengesini korumaya özen gösterilmeli. Bu nedenle menüde tam tahıllı ekmek, yumurta, peynir, zeytin ve domates, salatalık benzeri sebzelerin bulunduğu bir kahvaltı öneririm. Şeker hastalığı olanların reçel, bal gibi ürünlerden; hipertansiyon, kalp ve böbrek hastalığı olanların da tuzlu zeytin ve peynir tüketiminden kaçınması gerektiğini de hatırlatmakta fayda var'' dedi.