11 yıllık hayaline literatüre giren yöntem ile kavuşacak!
Kayseri'de Ayşe Öztürk (42), 11 yıldır süren çocuk sahibi olma hayaline Türk hekimin Avrupa Üreme Derneği tarafından kabul gören ve literatüre giren 'üçlü uyarma' yöntemiyle kavuşacak. 32 haftalık hamile Öztürk, '5 defa tüp bebek yaptırdım, hepsi negatif sonuçlandı. Şu anki bebeğime kavuşma sürecimde çok kolay olmadı. Herkese tek tavsiyem vazgeçmesinler" dedi. Prof. Dr. Gökalp Öner ise, "Türkiye'de benim geliştirdiğim 'üçlü uyarma' tekniği kabul gördü. Gebelik oranlarının özellikle ileri kadın yaşında ve yumurta rezervi azalmış kadınlarda ciddi anlamda arttığını gösterdik' dedi.
Kayseri'de yaşayan evli Ayşe Öztürk, 11 yıllık evlilikleri boyunca bebek sahibi olmak istedi. Doğal yollarla çocuk sahibi olamayınca tedavi yöntemlerini araştıran Öztürk çifti, 5 kez bu yöntemi denemesine rağmen sonuç alamadı. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner'in Avrupa Üreme Derneği tarafından kabul gören ve literatüre giren 'üçlü uyarma' yöntemini öğrenen çift, son umut olarak tedaviye başladı. Türk hekimin yüzde 36 olan hamile kalma oranını yüzde 55'i çıkaran 'üçlü uyarma' yöntemiyle Ayşe Öztürk hamile kaldı. 32 haftalık hamile olan Öztürk, bu yöntemle kız çocuğuna kavuşacak. Mutlu olduğunu belirten Ayşe Öztürk, "2011 yılında evlendim. Çocuk düşünmeye başlayınca spontane gebeliklerim oldu. Düşük ile sonuçlandı. İkiz düşüklerim var. Böyle birkaç defa düşük yaşadım. Sonrasında baktık olmuyor. Aşılamalarla başladık o da olmadı. Tüp bebeğe geçiş yaptık. 5 defa tüp bebek yaptırdım. Hepsi negatif sonuçlandı. Şu anki bebeğime kavuşma sürecim de çok kolay olmadı. Hatta hiç kolay olmadı. Hocam benim ile çok uğraştı. Dile kolay 15 ay geçti. Epey uzun bir süreçti" diye konuştu.
'11'İNCİ YILIMIZDA ÇOCUĞUMUZA SAHİP OLACAĞIZ'
11 yıl sonra bebeğine kavuşacağı anı beklediğini kaydeden Öztürk, "6 embriyodan bir tane embriyo oluşturabildik. Onu embriyo yoluyla genetiğe gönderdik. Çok şükür 10 günün sonunda gebelik haberini bana verdiler. Şu an 32'nci haftamıza geçiş yaptık. Bu anlatılacak bir duygu değil. Çok farklı, yaşamak gerekir. Anne-baba olmak isteyen herkese tek tavsiyem vazgeçmesinler. Mücadele etsinler. Çok uğraştık. Uğraşınca oluyor. Mücadele etmek gerekiyor. Sabır, dua çok önemli. Bunları yaptığımız zaman gerçekten bir şeylere sahip olabiliyoruz. Çocuğumuza sahip olmayı bekleme sürecimiz 11 yıla girmek üzere. Allah izin verir ise 11'inci yılımızda çocuğumuza sahip olacağız" ifadelerini kullandı.
'YUMURTA SAYISI ÇOK AZALMIŞTI'
Prof. Dr. Gökalp Öner ise, "Ayşe hanım bize başvurduğunda endişeliydi. 5 tane başarısız tüp bebek denemesi vardı. 11 yıldır çocuk özlemi yaşıyordu. Yumurta sayısı çok azalmıştı. Biz 5 ay boyunca 6 yumurtayı aldık. Ön tedaviler yaptık. Yumurta takibini yaptık ve 15 ayın sonunda güzel bir yumurta ile tabi bu yumurtanın belli bir aşamaya gelmesi gerekiyordu. Olgunlaşması gerekiyordu. Özel tedavi yöntemleri denedik. 'Üçlü uyarma' yöntemi yaptık. Yumurtası böyle olgun oluştu ve sağlıklı bir embriyosu oldu" dedi.
'EMBRİYOSUNDA GENETİK YAPISI NORMAL GELDİ'
Elde ettikleri embriyoda genetik tanı yaptıklarını söyleyen Öner, "Tekrarlayan gebelik kayıpları ve düşükleri vardı. Artık tüp bebekte sadece gebelik haberi vermek değil, bu şekilde sağlıklı gebeliğin devam etmesi de bizim için çok önemli. O yüzden bir embriyosu olsa bile genetiğe gönderdik. Embriyosunda genetik yapısı normal geldi çok şükür. Hiç bizi bırakmadı, hiç vazgeçmedi. 10 gün sonrada güzel haberi verdik. Şu anda da 32'nci haftadayız. Gebeliğimiz de sağlıklı ilerliyor. Bu tür hastalarımız aslında çok fazla var. Ayşe hanım da 15 aydır bizimle birlikte bu süreci takip ediyor. Çok fazla mucizevi haber veriyoruz. Tabi bu bir emek ve yeni teknikler uygulamak gerekiyor" diye konuştu.
'ÜÇLÜ UYARMA' TEKNİĞİ
'Üçlü uyarma' tekniğine değinen Prof. Dr. Öner, "Yumurtanın olgunlaşmasını uyaran LH hormonunun iğnelerle, ilaçla hastaya verilerek yumurta olgunlaşmasını sağlıyoruz. 36 saat sonra bu yumurtaları topluyoruz. Yıllardır tek bir ilaç kullanılıyordu, daha sonra ikili ilaç kullanımına başlandı. Biz de geliştirdiğimiz yöntemde üçlü ilaç kullanımına başladık. Yani sadece LH değil, TSH hormonunun da etkili olduğunu gösterdik ve bunu da yayınladık.
Bizim temmuz ayında Avrupa Üreme Tıbbı Derneği'nin toplantısı var. Bu, 'tüp bebeğin oscarları' diye bilinen bir toplantı. Orada tüp bebekteki en son tedavi yöntemleri tartışılıyor. Yeni tedavi yöntemlerini bütün tıp camiasıyla paylaşıyoruz. Türkiye'de de benim geliştirdiğim 'üçlü uyarma' tekniği kabul gördü. Gebelik oranları özellikle ileri kadın yaşında ve yumurta rezervi azalmış kadınlar da ciddi anlamda arttırdığını gösterdik ve bu 4 bağımsız hakem tarafından Avrupa'daki bilim adamları tarafından kabul gördü. Bunun da haklı gururunu yaşıyoruz" dedi.
DHA