Avukatın 'intihar' oyununu tanıklar bozdu! Fatma Duygu Özkan'ın korkunç sonu
İstanbul'da bir apartmanın 4. katındaki dairede Fatma Duygu Özkan’la buluşan avukat Doğan Can Gündüz, Özkan’ın aşağı atlayarak intihar ettiğini söyledi. İki görgü tanığının ifadesi ise gerçeği ortaya çıkardı.
İstanbul Kadıköy’de Caferağa Mahallesi Mühürdar Caddesi’ndeki bir binanın önünde, önceki akşam saat 20.20 sıralarında hareketsiz şekilde yatan bir kadın görenler polisi aradı. Polis ve sağlık ekipleri hemen olay yerine gitti. Yapılan incelemede kadının hayatta olmadığı belirlendi.
Adının Fatma Duygu Özkan (38) olduğu belirlenen kadının binanın 4. katındaki daireden düştüğü bilgisini alan polis ekipleri hemen daireye çıktı. Polis, dairede bulunan Bursa Barosu’na kayıtlı avukat Doğan Can Gündüz’le (41) görüştü. Avukat Gündüz, polislere, Fatma Duygu Özkan’ı daha önce tanımadığını, bir arkadaşı aracılığıyla telefon numarasını aldığını söyledi.
ATLADIĞINI SÖYLEDİ
Doğan Can Gündüz, Fatma Duygu Özkan’la para karşılığı cinsel birliktelik yaşamak için görüştüğünü, bu görüşmeden sonra da kendisinden adresi alarak eve geldiğini söyledi. Gündüz, “Özkan, eve geldikten sonra alkol almaya başladı. Ben de uyuşturucu madde kullandım. Bir süre sonra kendisini mutfak tezgâhının önünde arkası dönük olarak gördüm. Gördüğüm sırada da salon camından kendisini aşağı attı” dedi.
‘İTEREK DÜŞÜRDÜ’
Polis, bölgedeki kamera görüntülerini toplarken, olay sırasında binanın önünden geçen H.D. ve K.D.’nin ifadesini aldı. Olaya tanık olan H.D., “Olay yerinden K.D. ile geçerken bağrışma sesi duyduk. Sesin geldiği yöne baktığımızda bir kadının cam önünde bulunan korkuluklara tutunduğunu gördük. Arkasında bulunan bir erkeğin de kadını arkasından ittiğini gördük” dedi.
Bu ifadelerin ardından yalan söylediği ortaya çıkan Gündüz, gözaltına alındı. Doğan Can Gündüz, emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.
‘ENGELLEMEK İÇİN YAPTIM’
Hürriyet'in haberine göre, Doğan Can Gündüz, savcılıktaki ifadesinde ise şunları söyledi:
“Kafamı pencereden çıkarır vaziyette dışarıyı seyrederken, bir anda bel boşluk kısmımda iki el hissettim. Fatma Duygu Özkan’ın beni arkadan tutmasının ardından ölüm korkusuyla dönüp, onu tutup, hatırladığım kadarıyla belinden kavradım ve bunu bana karşı bir hamle yapacağını düşündüğümden, engellemek için yaptım. Daha sonra polisler tarafından kelepçelendim. Olayı hatırlamadığım için üzerime atılı suçlamaya ilişkin bir şey diyemiyorum.”
AİLESİ GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Olayın ardından incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen Fatma Duygu Özkan'ın cenazesi ailesine teslim edildi. Cenazeyi almak için gelen Özkan'ın ailesi adli tıp önünde beklerken gözyaşlarını tutamadı. Fatma Duygu Özkan'ın kardeşi Melek Özçınar, diğer yakınları tarafından sakinleştirildi.
Anne Nursel Uyar, “Pırıl pırıl bir insandı. Ne yaptığı belirsiz bir arkadaşı. İnanmış, güvenmiş. Kendini emanet etmiş, misafir olarak gitmiş. Evine gitmiş. Orada adam zaten yarım akıllıymış. Alkolü alınca kızıma saldırıyor. Kızım da balkona çıkıyor. Balkonda direnmiş. Aşağıda görenler var zaten. İmdat diye bağırıyor. Ondan sonra zorlamış tepetakla atmış" dedi.
“AĞIR CEZALAR VERSİNLER"
Anne Nursel Uyar, “Ben şunu söylemek istiyorum. Türkiye'de kadınlara şiddet uygulayanlara, kadın cinayeti işleyenlere lütfen cezasını ağır versinler. Bu gidişle sonumuz iyi değil. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a buradan sesleniyorum. Yalvarıyorum kendisine. Bunu iletin lütfen. Kendisi inşallah görür. Benim canım yandı. İki tane okuyan kız evlatları vardı. Bu gidişle kız evlatlarımızın ve anaların sonu iyi olmayacak. İyiye gitmiyoruz. Bunun bir an önce önlemini almaları gerekiyor. O pis katilin de deli midir, akıllı mıdır? Artık zaten cezaevinde kendisi şu an, zaten cezası belli olacak. İnşallah ölüsü çıkar. Bütün annelere sesleniyorum. Bütün kızlara sesleniyorum. Gittiğiniz arkadaşlarınızı oturup kalktığınız arkadaşlarınızı iyi seçin. Akıllı olun diyorum, böyle pisliklere yem olmayın. Lütfen duy sesimi artık. Sesimiz olun. Lütfen sesimiz olun. Analara sesleniyorum. Çoluğunuza çocuğunuza, kız evlatlarınıza sahip çıkın. Ne olursa olsun ufak tefek hataları, affedin bağrınıza basın. Hatalar yapabilirler ama anaları her zaman evlatlarını affetmek zorundadır" şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLARINA HASRET GİTTİ"
Kardeşi Melek Özçınar, “Dünyada gerçekten bir karıncaya bile; hani klasik laf vardır ya karıncayı bile incitmeyen bir insan. Ablam tam olarak öyleydi. Hayattan etrafından, ailesinden, çevresinden çok fazla çok acı çekti. Ablam çocuklarına hasret gitti. Bana hasret gitti. Dokunamadım ona, videoları bile izleyemedim. Başka videoları bile izleyemedim. Sadece çok öfkeliyim. Çok sinirliyim" ifadelerini kullandı.
Adli Tıp Kurumu'ndan cenazesi alınan Fatma Duygu Özkan'ın İzmir'de toprağa verileceği öğrenildi