Bergama tarihi dokusu ile kültür turizminin başkenti olacak
UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmenin Bergama için büyük bir adım olduğunu belirten Belediye Başkanı Mehmet Göneç, “Tarihi dokumuzu koruyarak kültür turizminde Türkiye'nin başkenti olacağız” diyor
RÖPORTAJ: CEMAL SEVGİ
cemal.sevgi@dogangazetecilik.com.tr
Belediyecilikteki hizmet felsefeniz nedir?
Öncelikle bu kentin bir öyküsü var. Bergama yaklaşık 2500 yıllık bir uygarlık. 2500 yıl içinde burada yaşayan tüm uygarlıkların biriktire biriktire buraya kadar gelen bir zenginliği var. Dolayısıyla; günümüz Bergaması’nı ve gelecek kuşaklara hazırlayacağımız Bergama’yı kurgularken, bu kimliğini, bu kültürel dokusunu başka kentlerde başka yerlerde olmayan bu birikimini ortaya çıkarıp, ona uygun çabalar içinde olmamız gerekiyor. İşte bu yüzden çalışmalarımızın temelinde bu var. Yeni projelerimizi; Bergama’yı geçmişine yaraşır; kültür, bilim, sanat kenti yapmak için kurguluyoruz. Tabii ki aynı zamanda çok önemli tarım kenti Bergama. Bereketli Bakırçay Ovası ve 137 mahallesiyle İzmir’in en geniş coğrafi alanına sahip ilçesi aynı zamanda. Dolayısıyla ordaki bu tarım potansiyelini ve tarımda çalışan köylerdeki zirai yaşamı da öne çıkarmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin son zamanlarda yürüttüğü kırsal kalkınma hamlesiyle de bütünleşik olarak devam ediyor. Bergama’da aynı zamanda turizmi de öne çıkarmaya çalışıyoruz.
‘UNESCO İÇİN DE BÜYÜK BİR PRESTİJ KAYNAĞI’
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmek nasıl etkiledi Bergama’yı?
Dünya Mirası Listesi’ne girmek çok önemli ve prestijli bir durum. Ama burada mütavazı olmaya gerek yok. Bergama gibi bir kentin o listede yer alması, sadece Bergama için prestij değil UNESCO için de büyük bir zenginliktir. Ve bu gecikmiş bir çabaydı. Ama kısa süre içinde sonuç verdi. Tabii ki bu özünde bir koruma projesi. Adı üstünde Dünya Mirası, biz bu mirası gelecek kuşaklara; korunarak, koruma kullanma dengesini bozmadan, tahrip etmeden taşımak zorundayız. Doğal olarak bu koruma çabasıyla ve Bergama’nın dünya mirası kabul edilmesiyle birlikte, turizm gibi bir getiri de söz konusu olacak. Gerçekçi olmak gerekirse, sokaktaki vatandaşı ilgilendiren kısmı da bu. Çünkü Dünya Mirası Listesi ile gelen turist sayısında ciddi bir artış olacağı düşünülüyor. İstatistiksel anlamda çok büyük sıçramalar olmasa bile, gelen turist profilinin de birazcık değişmesiyle turizm ekonomisinin daha da büyüyeceğini düşünüyoruz. Çünkü dünyadaki bütün örneklerde böyle oldu şimdiye kadar.
Nasıl gelişecek turizm?
Tur şirketleriyle, seyahat acentalarıyla gelip sadece birkaç saatini burada geçiren ve dolayısıyla kent esnafına, kent ekonomisine katkı sunmayan bir turizm hareketliliği söz konusu. Bunun yerine; burada biraz daha uzun zaman geçiren, Bergama’nın sadece ve sadece arkeolojik yerlerini değil; yaşam kültürünü, geleneksel dokusunu, yeme-içme özelliklerini, müziğini, klarnetini v.s merak eden, Bergama’da daha uzun kalacak bir turist profilinin gelişmesi gerekiyor. Bununla birlikte turizm ekonomisinin büyümesi ve tabii ki buna bağlı olarak özellikle konaklama, yeme-içme sektöründe de yeni işletmelerin açılması söz konusu olacak. Aslında bunun ilk işaretleri alındı 2015 yılı başlarında. Ama ne yazık ki son 7-8 aydan beri içinde bulunduğumuz ‘güvensiz ülke’ algısı nedeniyle özellikle yabancı turist gelişinde 2016’da ciddi bir düşme söz konusu. Ama bu geçici bir durum. Bu durum turizmdeki gelişme ivmesini biraz kırmış olsa da umarım kısa süre içinde bu ivmeyi Türkiye’deki diğer turizm alanlarıyla birlikte yakalayacağız.
Bergama’nın en önemli sorunu olarak neler ön plana çıkıyor?
Bergama’nın en önemli sorununu şu anda Türkiye’den bağımsız düşünmek mümkün değil, o da işsizlik sorunu. Çünkü eskiden hep tarımdaki gizli işsizlikten bahsedilirdi, şimdi çok somut bir şekilde ortaya çıktı. Özellikle daha önce tarımda çalışan, tarımla yaşamını idame ettiren kişiler, artık o olanaktan yoksunlar ve ciddi bir işsizlik söz konusu. Dolayısıyla en büyük sorun bu. Onun dışında özellikle tarihi kimliği olan alanlarda hızlı bir restorasyon çalışmasına ihtiyaç var. İşte onlar daha fazla tahrip edilip yok olup gitmeden ortaya çıkarılmalı. Akropol’ü, Asklepio’u kastetmiyorum. İnsanların hala içinde yaşadığı, eski tescilli yapılardan bahsediyorum. İşte bu alanların, oradaki sosyolojik yapıyı da bozmadan, o insanların başka yere taşınıp, yeni gelenlerin boşalan alanları doldurmasını beklemeden, restorasyon çalışmalarının hızla tamamlanması gerekiyor. Ancak bunu sadece yerel yönetimin kaynaklarıyla yapabilme olanağımız yok. Yılda sadece üç beş yeri yapabiliyoruz. Restorasyon konusunda gücümüz ancak buna yetebiliyor. Aslında bu nedenle Kültür Bakanlığı’nın bir takım fonlarının ve hibe desteklerinin Bergama’ya yönlenmesinde fayda var.
İşsizlik sorununun çözümü için neler yapılıyor?
Geçen hafta dünyanın en büyük rüzgar türbini üreticisi Danimarkalı bir şirket 40 milyon euroluk dev yatırımın temelini attı Bergama Organize Sanayi Bölgesi’nde. Gelecek yıl hizmete girecek ve 500 kişiye istihdam sağlanacak. Bu Bergama’daki işsizliği önlemek için çok ciddi bir hamle. Özellikle Bergama’nın yapısına, kimliğine, çevre duyarlılığına uyan bir yatırım. Çünkü biliyorsunuz Türkiye’de ilk çevre eylemleri Bergama’da yapıldı. Dolayısıyla burada şimdi yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bir yatırımın gerçekleşiyor olması çok önemli. Bergama’nın çevre duyarlılığıyla örtüşen bir şey gelişme. Enerji giderek dünyada stratejik önemini artıracak. Böyle önemli bir sektörde yapılan yatırım, Bergama için hem çok doğru bir adım hem de çok sayıda insan istihdam edilecek. Biz belediye olarak yatırımcıların önünü açmaya hazırız.
Altyapı açısından ne durumda Bergama?
Altyapı olarak şuanda Bergama’da, su ve kanalizasyon konusunda çok ciddi sıkıntılar yok. Ama özellikle kent içi yollarla ilgili bir takım çalışmaların yapılması gerekiyor. Yeni yağmur suyu kanallarıyla ilgili, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU tarafından çalışmalar yürütülecek. Bu konularda ufak tefek eksiklerimiz var. Park, trafik ve otopark sorunu önemli sorunların başında. Yeni katlı otoparkın inşaatı bitti, bir iki ay içinde açacağız. Eğer önümüzdeki yıllarda bir otopark daha yapılabilirsek, kent içindeki park sorununu da tamamen çözmüş olacağız.
‘TIP VE ECZACILIKTA ÇOK ÖNEMLİ BİR YER OLACAK’
Gelecek kuşaklara nasıl bir Bergama bırakmayı hayal ediyorsunuz?
Gerçekten bu kentte çok sağlam bir birikim var. Ama şimdiye kadar Bergama, bu birikimi kent ekonomisine katkı sağlayacak bir şekilde değerlendiremedi. Bergama çok rahat bir şekilde, kültür turizminde Türkiye’nin başkenti olabilecek bir potansiyele sahip. Üstelik sadece Bergama olarak da düşünmemek lazım. İzmir’in başlı başına böyle bir özelliği var. Etrafındaki Bergama, Efes, Birgi, Foça ve Ödemiş’le birlikte. Dolayısıyla aslında sadece Bergama’yı değil, bütünsel anlamda İzmir’i kültür turizminin başkenti yapabilecek bir hamlenin içinde olmamız lazım. UNESCO çabası bunun bir parçasıydı ve bizim ardımızdan Efes geldi. Bugün Antalya, deniz-kum-güneş turizminin önemli noktası. Türkiye’de İstanbul’dan sonra İzmir de bence en büyük kültür turizmi adayı. Bergama da bunun önemli bir parçası olabilir. Amacımız Bergama’yı o noktaya taşımak. Özellikle Bergama’da geçmişte de izleri olan antik dönem tıp ve eczacılık konularını öne çıkaran işler yapmamız lazım. Mesela Davos bugün İsveç’te küçücük bir kasaba. Ama ekonomi denince akla gelen ilk yer. Çünkü Dünya Ekonomik Forumu’nun düzenlendiği yer. Bergama da aslında geçmiş birikimiyle pekala tıbbın, eczacılığın merkezi olabilir. Bu konudaki bilimsel toplantıların, kongrelerin, sempozyumların merkezi haline gelebilir. Asklepion bunu sağlayabilecek nitelikte bir yer. Dolayısıyla çabamız, Bergama’nın bu niteliğini öne çıkarmak ve gelecek kuşaklara da bu kimliğini, tarihi dokusunu koruyan güçlü bir Bergama bırakmak
OTOPARK BiTiYOR
Bergama’da yaşanan otopark sorununa nasıl bir çözüm buldunuz?
Yaşamı kolaylaştırmaya yönelik bir başka projemiz de Bergama’nın kanayan sorunlarından biri olan otoparka çare olacak. Bergama’daki trafik ve park yeri sıkıntısını büyük ölçüde çözecek olan ve Bergama eski cezaevinin olduğu yerde yaptığımız katlı otopark projesinde sona geldik. 13 bin metrekarelik alana yaptığımız otoparkın, 2 bin 650 metrekarelik zemin katında dokuz adet işyeri ile yaklaşık bin metrekarelik bir alışveriş merkezi yer alacak. Üç katı kapalı, dördüncü katı açık olan otopark, 350 araçlık kapasiteye sahip olacak.
KÜLTÜR MERKEZİ YAKINDA HİZMETE AÇILIYOR
Kültür ve sanatta neler yapıyorsunuz?
Bergama’nın kent kimliğinin sanatsal ve kültürel yönden zenginleşmesine katkı koyacak bir şekilde tasarlanan Bergama Kültür Merkezi’nin yapımı tamamlandı. Ertuğrul Mahallesi Böblingen Caddesi’nde yapılan ve son rötuşlar sonrasında Bergamalıların hizmetine açılacak olan kültür merkezi 8 bin 400 metrekarelik arsa alanını kaplıyor. Birçok sanatsal eserin sergileneceği, söyleşi, konferans, tiyatro, müzik gösterilerinin yapılacağı 344 kişilik çok amaçlı salon, merkezin kalbi olacak ve 525 metrekare alanı kaplayacak. Çok amaçlı salonda sivil toplum örgütleri de etkinliklerini düzenleyebilecek. Ayrıca 260 metrekarelik alanda birbirinden güzel filmlerin gösterileceği iki adet cep sineması yapılırken, 100 metrekarelik açık hava sineması nostalji rüzgarı estirecek. Bergama’yla ilgili tüm yazılı yayınların bulunacağı 185 metrekarelik kütüphane de araştırmacılara kapısını açacak.