Beton mikserin altında kaldı, kahreden detay: Kendi küçük yükü ağırdı!
Bursa'da, beton mikserinin altında kalan 14 yaşındaki Erman Haymana'nın okulu bırakıp ailesine destek sağlamak için çalışmaya başladığı ortaya çıktı. Korkunç olayın aldığı gün ise iş yerine malzeme almaya gidiyordu. Erman, ne çocukluğunu yaşadı ne de hayallerini gerçekleştirebildi. İşte Erman'ın gerçekleştiremedği en büyük hayali.
Bursa'da, çalıştığı iş yerine malzeme almaya giderken dengesini kaybedip, bisikletinden düşen ve beton mikserinin altında kalan Erman Haymana (14) toprağa verildi.
Mesleki eğitim merkezinde kaynak eğitimi alan ve kamyon kasası imalatı gerçekleştirilen firmada staj yapan Haymana'nın, ailesinin geçimine katkı sağlamak için çalışmak istediği öğrenildi. Yeğeninin en büyük hayalinin, kendilerine ev almak olduğunu söyleyen amca Emin Haymana, "Hiç 'Okuyup da öğretmen olayım' demedi. Ailesine destek olmak istedi hep. Kirada oturduklarından dolayı da 'Çalışıp ev alalım' diyordu. En büyük hayali, oydu. Artık geriye ondan bir fotoğrafları bir de hatırası kaldı" dedi.
Kaza, önceki gün Yıldırım ilçesi Otosansit Sanayi Sitesi'nde meydana geldi. Burada iş yerinde çalışan Erman Haymana, iddiaya göre, bisikletiyle yedek parça almaya gittiği sırada dengesini kaybederek yola düştü. Seyit Şahin (42) de yönetimindeki 16 GB 1299 plakalı beton mikseriyle kör noktada kalınca görmediği Haymana'nın üzerinden geçti. Durumu fark eden Şahin, mikseri durdururken, ihbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde çocuğun yaşamını yitirdiği belirlendi. Şahin ise gözaltına alındı.
KAZA ANI KAMERADA
Erman Haymana'nın hayatını kaybettiği kaza ise çevredeki iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde beton mikseri operatörünün kırmızı ışık nedeniyle beklediği, yeşil ışık yanınca hareketlendiği sırada Erman'ın bisikletiyle yanından geçtiği görülüyor. Bu sırada Haymana, bisikletinden düşerek beton mikserinin altında kalırken, diğer sürücülerin korna çalarak operatör Seyit Şahin'i uyardıkları da görüntülerde yer alıyor.
TOĞRAĞA VERİLDİ
Kazanın ardından Erman Haymana'nın cenazesi, cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Burada yapılan otopsinin ardından cenaze, yakınları tarafından alınarak Yıldırım ilçesindeki Şirinevler Merkez Camii'ne getirildi. Burada kılınan cenaze namazına baba Metin Haymana, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve çocuğun yakınları ile arkadaşları katıldı. Erman Haymana, Turanköy'deki aile mezarlığında defnedildi.
HİKAYESİ YÜREK BURKTU
Van'da 2011 yılında meydana gelen depremde evleri ağır hasar görünce Bursa'ya yerleşen Gurbet ve Metin Haymana çiftinin 8 çocuğunun 7'ncisi olan Erman’ın, burada ortaokula kadar okuduğu ancak ailesinin maddi durumunun iyi olmamasından dolayı okulu bırakarak Şehit Jandarma Er Bahri Avcı Mesleki Eğitim Merkezi'ne kaydolduğu öğrenildi. Yaklaşık 1 ay önce staj yapmaya başlayan Haymana'nın, babasının işitme ve konuşma engelli olması nedeniyle ailenin geçimi garsonluk yaparak sağlayan ağabeyine yardımcı olmak için kaynak ustası olmak istediği öğrenildi.
‘2-3 GÜN SONRA İLK MAAŞINI ALACAKTI’
Amca Emin Haymana, "Kız kardeşleri evlendikten sonra evde sadece ağabeyi Nihat çalışmaya başladı. Bir onun maaşı bir de ağabeyimin 3 ayda bir engelli maaşı ile geçinmeye çalışıyorlardı. Onun dışında ailenin hiçbir geliri yok. Bu nedenle Erman okulu bırakarak Mesleki Eğitim Merkezi'nde çıraklık eğitimi görüyordu. Haftanın 3 günü de staja gidiyordu. Staj yaptığı en son gün parça almaya gönderiyorlar. Parça almaya giderken de malum kaza gerçekleşmiş. Ağabeyim işitme engelli. Buna bağlı olarak da konuşma zorluğu çekiyor. Yengemin kardiyolojik sıkıntıları var, kendisi kalp hastası. Evde bir büyük ağabeyi var; o da 16 yaşında, garsonluk yapıyor. Başka da evin bir geliri yok. Erman da 2-3 gün sonra ilk aylığını alacaktı. Kısmet olmadı. Ayı dolmadan maalesef vefat etti" diye konuştu.
‘HEP AİLESİNE DESTEK OLMAK İSTEDİ’
Yeğeninin en büyük hayalinin, kendilerine ev almak olduğunu söyleyen Emin Haymana, "Erman zaten küçüktü ama küçükken büyük hayalleri yoktu. Ailesine destek olmayı çok istiyordu. Okulu bıraktıktan sonra kaynak işinde kendini geliştirip ailesinin geçimini sağlamak istiyordu. Ailesine de çok düşkündü. Büyük hayalleri yoktu. Sırf ailesine yardımcı olabilmek için çalıştı. 'Ufak da olsa katkım olsun' dedi. Hiç 'Okuyup da öğretmen olayım' demedi. Ailesine destek olmak istedi hep. Kirada oturduklarından dolayı da 'Çalışıp ev alalım' diyordu. En büyük hayali oydu. Artık geriye ondan bir fotoğrafları bir de hatırası kaldı. Başka bir şey yok" dedi.
(DHA)