Çırağan Sarayı kimin? Çırağan Sarayı nerede, hangi ilçede? Çırağan Sarayı’nda yangın paniği
Çırağan Sarayı bugün yangın haberleriyle gündeme geldi. Sarayın otel bölümünden yükselen dumanlar nedeniyle çok sayıda itfaiye ekibi olay yerine sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alınırken, yol da trafiğe kapatıldı. Olayın ardından Çırağan Sarayı kimin? Çırağan Sarayı nerede, hangi ilçede? araştırmaları da yoğunluk kazandı…
Çırağan Sarayı, mimarisiyle, tarihiyle ve son dönemlerde ev sahipliği yaptığı organizasyon ve düğünlerle adından en çok bahsedilen saraylar arasında yer alıyor. Bugün çıkan yangın ise gözlerin yeniden Çırağan Sarayı2na çevrilmesine neden oldu. Saat 11.00 sularında ihbar edilen yangının sebebi henüz belirlenemezken, itfaiye ekiplerinin yangını kısa sürede kontrol altına aldığı kaydedildi. Peki, Çırağan Sarayı kimin? Nerede? İşte Türkiye'nin ünlü sarayının tarihçesi ve hakkında merak edilen soruların cevapları...
ÇIRAĞAN SARAYI NEREDE, HANGİ İLÇEDE?
Çırağan Sarayı, Türkiye'nin İstanbul ilinin Beşiktaş ilçesinde, Çırağan Caddesi üzerinde yer almaktadır.
ÇIRAĞAN SARAYI KİMİN?
Çırağan Sarayı otel olarak kullanılmak üzere 1990 yılında yeniden yapıldı ve 1992 yılında da hizmete girdi. Otel şu an Uluslararası Kempinski oteller zinciri tarafından işletiliyor.
ÇIRAĞAN SARAYI'NIN TARİHÇESİ (KİM TARAFINDAN NA ZAMAN YAPILDI?)
Çırağan'ın bugün Beşiktaş ve Ortaköy arasında bulunan yeri 17. yüzyılda "Kazancıoğlu Bahçeleri" diye bilinirdi. 18. yüzyılda Beşiktaş kıyılarını süsleyen denize nazır saraylar ve bahçeler Lale Devri diye bilinen 'Çiçek ve Müzik Aşkı' döneminin en önemli simgelerinden sayılmıştır. Bu dönem, bir eğlence olduğu kadar bir kültür parlaklığı devriydi. Dönemin hükümdarı olan III. Ahmed buradaki mülkünü gözde Vezir-i Azam'ı İbrahim Paşa'ya hediye etmiş ve ilk yalı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından eşi Fatma Sultan (III. Ahmed'in kızı) için inşa ettirilmiştir. Kendisi burada Çırağan Şenlikleri denilen meş'ale şenliklerini düzenletmiştir. İşte bu olaylar dolayısıyla bu alan Farsçada ışık anlamına gelen 'Çırağan' ismiyle anılmaya başlanmıştır.
Sultan II. Mahmud 1834'te bu alanı yeniden yapılandırma kararı alır. Önce mevcut olan yalıyı yıktırır. Yapının etrafında bulunan okul ve cami ortadan kaldırılır ve mevlevihane yakında bulunan bir yalıya nakledilir. Yeni saray için büyük ölçüde ahşap kullanılır gibi görünmesine rağmen esas bölümün temelinin yapımında tamamen taş kullanılmıştır. 40 adet sütun dikilerek klasik bir görünüm verilmiştir.
1840'ta Çırağan Sarayı Abdülmecid 1857'de Sultan II. Mahmud'un yaptırdığı ilk sarayı yıktırmış, batı mimarisi tarzında bir saray yaptırmayı planlamış ancak 1863'te vefat ettiğinden ve parasal sıkıntılar yüzünden sarayın yapımı yarım kalmıştır.
Abdülaziz, yeni sarayın inşaatını 1871'de tamamlatmış ancak stil olarak batı değil, doğu mimarisi seçilmiş ve Kuzey Afrika İslam Mimarisi uygulanmıştır. Sarayın müteahhitliğini Sarkis Balyan ve ortağı Kirkor Narsisyan yapmıştır. Eski Çırağan Sarayı'nın tahta binası yıkılarak yerine yenisinin taştan temelleri konmuştur. Sarayın paha biçilmez işlemeli kapılarından bin altın değerinde olan biri Vortik Kemhacıyan'ın elinden çıkmış. Sultan II. Abdülhamid bu kapılardan bir tanesini, onları çok beğenen dostu Almanya İmparatoru Kayzer II. Wilhelm'e armağan etmiştir. Dünyanın her yanından nadide mermer, porfir, sedef gibi maddeler getirtilerek sarayın yapımı için kullanılmıştır. Yalnız sahil inşasında 400.000 Osmanlı lirası harcanmıştır. Yapımına 1863'te başlanan Çırağan Sarayı 1871'de bitirilirken 2,5 milyon altın harcanmıştır.
Son kez 1876 yılının Mart ayında buraya gelerek bir süre dinlenen Sultan Abdülaziz, halk arasında Beşiktaş Mevlevihanesi'nin yıktırılarak saray arsasına katılmasının uğursuzluk getireceği gibi söylentiler çıkması üzerine Çırağan Sarayı'nı terk ederek Dolmabahçe Sarayına yerleşmiştir.