Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finans Merkezi'ni açtı: Dünyanın en prestijli merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan açıklamasında, "IFM uluslararası sermaye akışını kolaylaştırarak yatırım çekme potansiyelimizi de artıracaktır. Tasarrufları yeni finansal araçlara yönlendirerek ekonomiye kazandıracaktır" dedi. Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fikirtepe Kentsel Dönüşüm projesi töreninde açıklamalarda bulundu.
İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 1. etap anahtar teslim ile 2. ve 3. etap temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun devletimizin gücü, milletimizin birliği sayesinde bu felaketlerin üstesinden gelerek yolumuza devam ediyoruz. Her felaket almamız gereken tedbirleri hatırlatıyor. Depremin ağır sonuçlarıyla ilgili 99'dan kalma tecrübemiz zaten vardı. Ülkemiz fay hattı tehdidiyle karşı karşıyadır. Türkiye'nin tamamını içine alan afet risk yönetimi sistemi kurmak amacıyla uzun süredir yoğun gayret gösteriyoruz. Kentsel dönüşüm de bu çerçevede önem verdiğimiz konulardan biridir. Nüfus yoğunluğu insani ve ekonomik sonuçları sebebiyle İstanbul önceliklerimizin başında yer almak mecburiyetindedir. İBB Başkanlığı döneminde şehrin doğu ve batı istikametinde huzurlu yerler kurmak için çok çaba sarf ettik” dedi.
“20 milyar liralık yatırımla 60 bin vatandaşın yaşayacağı konutlar yapıyoruz”
Erdoğan, “Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığım dönemlerinde TOKİ ile bunları yaptık. 1,1 milyon TOKİ konutuyla ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamadık, son depremde de bu konutlar depremden alnının akıyla çıktı. 11 ilimizi ayağa kaldırmak için gece gündüz çalışıyoruz. Böylece neredeyse 20 milyona yakın insanımızı güvenli yuvalara kavuşturduk. Deprem bizim hazırlıklarımızın bitmesini beklemiyor. Bunun için mevcut projeleri hızlandırmakta, hem de yeni projeleri olabilecek en kısa sürede hayata geçirmekte kararlıyız. 830 bin metrekareyi bulan alanı ile Fikirtepe ülkemizin en önemli projelerinden biridir. 18 parselde yürütülen Yeni Fikirtepe Projesi'ne 2020 yılında başlandı. 20 milyar liralık yatırımla 60 bin vatandaşın yaşayacağı konutlar yapıyoruz. Şu anda parsellerde yüzde 27 ile yüzde 84 arasında gerçekleşmelere ulaşılmış durumdadır. Bir başka ifadeyle projenin 3'te 1'i tamamlandı. İlk etapta inşa edilen 16 bin 484 konutun anahtarlarını teslim ediyoruz. Projenin ikinci ve üçüncü etaplarında dönüşüm çalışmalarını başlatıyoruz. 2024 Temmuz ayına kadar konutlar sahiplerine teslim edilmiş olacak. Gönül projenin yatay projeyle gerçekleştirilmesini isterdi” dedi.
“İstanbul'da acilen dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konut var”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul'da acilen dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konut var. Avrupa ve Anadolu yakasında 500 bin konutluk uydu kentler planlıyoruz. Bu çerçevede kentsel dönüşüm kredilerinin limitlerini 600 binden 1 milyon 250 bin liraya çıkardık. Bayramın ilk günü kentsel dönüşüme ivme katacak yeni bir müjdeyi milletimizle paylaşacağız. Deprem yıkıntılarının altında canlarımızın yitip gitmemesi için kentsel dönüşüm çalışmalarında en küçük ihmale meydan vermemeliyiz. Ne İstanbul ne de Türkiye böyle bir tehdidin altında kalmayı hak etmiyoruz” dedi.
“CHP, çöp, çukur, susuzluk demektir”
Erdoğan, “Fikirtepe 1950 yılına kadar Sultan 5. Murat'ın av köşkünden başka bir şey olmayan mesire yeriydi. Sonra 3 mahalleden oluşan koca bir gecekondu şehri ortaya çıktı. Dönüşüm projemizin tamamlanmasıyla Fikirtepe artık gecekondularla anılan yer olmaktan çıkıyor. İstanbul'a ve Fikirtepe halkına ait modern, nezih bir cazibe merkezi olarak şehirde yerini alıyor. 21 yıllık iktidarımızı en yalın haliyle göstermeye değerdir. İstanbul'un en sorunlu bölgesini aldık, en prestijli yeri haline getirdik. İşte Türkiye'yi de 21 yıl önce Fikirtepe'nin eski hali gibi aldık. 94 yılında İstanbul'u nasıl aldık; çöp, çukur, çamur. Buraları çöpten çukurdan temizlemedik mi? Su var mıydı? Kim vardı İstanbul yönetiminde; CHP. CHP, çöp, çukur, susuzluk demektir. 1 yılda tertemiz İstanbul meydana getirdik. 1 yılda susuzluğu giderdik ve İstanbul suyuna kavuştu” dedi.
“14 Mayıs'ta benim milletim Kandil'e prim vermeyecek”
Erdoğan, “Hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma adımlarıyla yokluk, yoksulluk, baskı, zulüm, kavgaların ülkesini Türkiye Yüzyılı'nın eşiğine getirdik. Bunun için vesayetle mücadele ettik, emperyalistlere meydan okuduk. Bunun için eğitimden sağlığa her alanda reformlar yaptık. Terör örgütleriyle, darbecilerle çarpıştık. Cudi, Gabar, Tendürek, Bestler Deresi'ni teröristlerden biz temizledik. Kandil'e yavrularımızı bunlar kaçırmadı mı? Diyarbakır annelerini bunlar gözü yaşlı hale getirmedi mi? Ne Gabar, ne Cudi, buradaki mağaraları delik deşik ettik. Kandil'den meydan okuyorlar. Ne diyorlar, bay bay Kemal'i destekleyeceğiz. 14 Mayıs'ta benim milletim Kandil'e prim vermeyecek. Onun için tabii çok çalışacağız. İstanbul'un birinci, ikinci, üçüncü bölge çok çalışacağız. Karşımızda 7'li bir ittifak oluşturdular. Aylar, yıllar süren kavganın ardından da karşımıza Bay bay Kemal'i aday çıkardılar. Kemal 7 Cumhurbaşkanı yardımcısından habersiz adım atmayacakmış. Böyle devlet yönetimi olur mu? Bu nasıl kafa, nasıl anlayış. Bunlar bu devletimizi batırmaktan başka hiçbir işe yaramaz” dedi.
“7 kişi birbirini idare edemeyenler, 85 milyonu nasıl idare edecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yol erkenken kararımızı vereceğiz, sandıkları patlatacağız. Geride bekleyen PKK, FETÖ'sü, Londra tefecilerini saymıyorum bile. 300 milyar dolar getirecekmiş Londra'dan. Bunlar aynı zamanda esrar, eroin kaçakçısı. Frankestien koalisyonu ne yapacakmış, 85 milyonluk Türkiye'yi yönetecekmiş. 7 kişi birbirini idare edemeyenler, 85 milyonu nasıl idare edecek. Biz TCG Anadolu'yu ordumuza teslim ettik. Halkın ziyaretine açıldı. Sarayburnu'nda herkes tıklım tıklım kilometrelerce TCG Anadolu'yu ziyaret etmek suretiyle yakından izlediler. Bunu gerçekleştirmek de bize nasip oldu. Firkateynlerden tutunuz hücum botlara kadar, böyle bir uçak gemisi yapmak, İHA, SİHA, Akıncı, Kızılelma'yı yapmak da bize nasip oldu” dedi.
“Milli savunma sanayii yüzde 20'ydi, şimdi yüzde 80”
Erdoğan, “Unutmayın, iş bilenin kılıç kuşananındır. Biz göreve geldiğimizde milli savunma sanayii yüzde 20'ydi, şimdi yüzde 80. Bir toplu iğneyi üretemeyen Türkiye'den savunma sanayiinde mühimmatından araç gerecine kadar bütün bunları üreten Türkiye'ye geldik. SSK'yı batıran bu acize bırakır mısınız? 7 kişi birbirini idare edemeyenler, 85 milyonu nasıl idare edecek? Tabii ki sıkıntılar yok mu, var. Bunları çözecek olan 21 yıldır en eserin altına imzasını atmış olan biziz. Gelin hep birlikte 14 Mayıs'ı Türkiye Yüzyılı'na dönüştürerek ülkemize göz diken herkesin heveslerini kursaklarında bırakalım” dedi.
Törene Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Başkanı Mustafa Destici de katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Finans Merkezi açılış törenindeki açıklamaları şöyle:
Bugün sizlerle ülkemiz ekonomisi ve finans sektörümüz açısından stratejik önemde bir açılış töreni münasebetiyle bir aradayız.
Artık son 3 gününün içinde olduğumuz Ramazan'ınızı tebrik ediyorum. Ramazan ayını her bakımdan dolu dolu değerlendirmenin gayretindeyiz. Zor günlerde millete umut olmanın çabasındayız. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizi ihmal etmeden yatırımlara hız veriyoruz. Durmak yok yola hizmete eser kazandırmaya devam diyerek milletimizi hayalleriyle buluşturmaya devam ediyor.
İSTANBUL'UN ÖNÜNDE YENİ FIRSATLAR AÇIYOR
IFM'in ilk etabının açılış heyecanını yaşıyoruz. Dünyada New York, Londra, Frankfurt gibi asırlık merkezlerin yanında, Dubai, Hong Kong gibi sonradan bu listeye dahil olan finans merkezleri de bulunuyor.
HEDEFİMİZİ YUKARIYA TAŞIDIK
Asya ve Avrupa arasında artan ticari rekabet ile ülkemizin jeopolitik konumu İstanbul'un önünde yeni fırsat pencereleri açıyoruz. Büyütme üzerine kurulu Türkiye Ekonomi Modeli'yle hedeflerimizi bir adım daha yukarı taşıdık. Doğu ve Batı arasında coğrafi ve ticari köprü görevi üstlenen İstanbul'un aynı bağı kurma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz. İktidara geldikten sonra bu müjdeyi vermiştik. İstanbul'u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri haline getireceğiz ve getirdik. şimdi de bu işin fiziki şartlarını oluşturduk. Kimlerle mücadele etmedik ki. MB'yi İstanbul'a taşıyacağız dedik, önümüze çıktılar. Ne yapmadılar ki, Vakıfbank için aynı şeyi söylediler. Bunların kadim medeniyetimizin haberleri yok. Türkiye'de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor. Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin finans merkeziyle işte yeniden Finans Merkezi olma görevini üstleniyor. IFM Türkiye'nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirmek, bölgesel ve ilerleyen zamanlarda ülkemizi küresel bir Finans Merkezi haline getirmek için geliştirilen projedir. 2013 yılında inşasına başladığımız Merkez Bankası, kamu bankaları ve borsa dahil ülkemizin lokomotif kuruluşlarını İstanbul'a taşımaya karar verdik. 65 milyar lira yatırım bedeliyle en prestijli projeyi hayata geçirdik. Sıfır atıklı uyumlu vasıflarıyla örnek projedir. İlk eser sözleşmesine dayalı yeşil kira sertifikasıyla elde edilen 600 milyon liralık fonu yeşil dostu projelerle kullanıyoruz. Otel, 26 bin 500 araç kapasitesiyle akıllı şehir modeliyle iş dünyanın tüm ihtiyaçlarına cevap verecektir. İstanbul'umuzun Avrupa yakasından sonra Anadolu yakası ayrı bir zenginliğe kavuşmuştur.
IFM yerli ve yabancı finans kuruluşlarının bölgede faaliyet göstermeye başlamasıyla ülkemiz ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır. 3 kıtanın buluşma noktası olan İstanbul'da yeni bir finansal ekosistem oluşturacaktır. Kurumlarımızın bir araya gelmesi ekosistemin oluşmasının ilk adımıdır. IFM uluslararası sermaye akışını kolaylaştırarak yatırım çekme potansiyelimizi de artıracaktır. Tasarrufları yeni finansal araçlara yönlendirerek ekonomiye kazandıracaktır. Finansal istikrarın devamlılığını sağlayacaktır. Ekonomide öngörülebilirliğin ve istihdamın yükselmesine ivme kazandıracaktır. Fintech ve katılım finans alanlarında küresel üs haline geleceğini düşünüyoruz. Katılım Finans Strateji Belgesi'yle yol haritamızı belirlemiştik. Milli fintech strateji belgesini de paylaşacağız. Genç girişimcileri destekleyeceğiz ve yalnız bırakmayacağız. 10 yıllık çetin mücadelenin her aşaması zorlukla dolu bir emeğin ürünüdür.
IFM ile Türkiye yıllardır dışlandığı alanda artık ben de varım diyebilme iradesi ve cesareti göstermiştir. Türk ekonomisinin finans sektörünün lokomotifliğinde hızla büyütecek bu merkezin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
IFM'de emeği geçen TVF ve Emlak Konut başta olmak üzere herkesi şahsım milletim adına tebrik ediyorum.
Ülkemiz 14 Mayıs tarihinde yapılacak seçim sürecinin içinde bulunuyor. 27 gün sonra sandıklara gidilecek, Türkiye'nin geleceğine dair kritik karar vereceğiz. Sadece adaylar, partiler, ittifaklar arsında değil, aynı zamanda iki farklı anlayış arasında da mühim tercih yapacağız. Milletimizin 21 yıldır olduğu gibi eser, hizmet ve yatırım siyasetinden yana olacağına inanıyoruz. Ekonomik kalkınma yolculuğu kesintiye uğramayacaktır. 2002 öncesi Türkiye'yi bilen insanlarımız gerektiğinde bedeller ödeyerek elde ettikleri demokratik ve ekonomik kazançlarından geriye gitmeye müsaade etmeyecektir. Aziz milletimiz bismillah diyerek Türkiye Yüzyılı'nı başlatacaktır.
Ömrünün 40 yılında meydanların nabzını tutan siyasetçi olarak Allah'ın izniyle sandığın renginden en ufak şüphe duymuyorum. Sonuçtan bağımsız olarak seçim dönemleri siyasetçilerin kantara çıktıkları günlerdir. Bu günler herkesin heybesinde ne varsa ülkenin geleceğine dair hedefi varsa ortaya döktüğü zamanlardır. Millet bu dönemde siyaset kurumuna kulak kesilir. Böylece gelecek 5 sene boyunca kim ve hangi zihniyet tarafından yönetileceğine karar verir. Muhalefetin Türkiye'yi yönetebilecek, ülkemizi hedef ve hayallerine ulaştıracak hiçbir vizyonunun olmadığı oraya çıkmıştır. 2002 öncesinde ülkemizin neden geride kaldığını hizmet ve eser kıtlığı yaşandığını, milletin neden yıllarca yokluğa mahkum edildiğini de göstermiştir. Batılı tefecilerden 300 milyar dolar dilenme, her şeyi bedava verme, IMF reçetelerine teslim olma gibi sayısı abuk subuk vaadi burada konuşmaya değer bulmuyorum. 300 milyar dolar İngiltere'den getirecekmiş.
BÖYLE BİR SAFSATA GÖRMEDİM
Tefecilerle görüştü, anlaştı, onlar sözler verdiler. O da o sözleri aynen buraya aktarıyor. Acaba sizler böyle bir şeye inanıyor musunuz? Mümkün mü? 20 yıl başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yaptım. Böyle bir safsata hile dünyanın hiçbir liderinde görmedim. Bu zavallı ne yazık ki hayatında bir SSK var ki, SSK'yı batıran bu değil mi? Savaş Ay hayatta olsaydın da millete gösterseydi. Hastanelerin hali neydi, şimdi ise şehir hastanelerimizle dünyaya meydan okuyoruz.
Bakkal hesabı yapacak kadar herkes bunlarla ekonominin idare edilemeyeceğini çok iyi görüyor. Muhalefetin içinde düştüğü durumu kah gülerek kah siyaset kurumu için üzerek gülüyor. Meydanlarda iki anahtarla dolaşanların kendini iki anahtardan da ettiğini unutmaz. IMF çantacılarının ülkeyi geride bırakacak vaatlerini millet çok iyi bilir. Milyarlarca dolar borç takarak nasıl ortadan kaybolduklarını millet unutmaz.
KAPALI KAPILAR ARDINDA PAZARLIK YAPTILAR
Yedili masanın etrafında olanlar var ya onlardan bir tanesi de Davos'tayız. Davos'ta Kahn IMF'in başında, onla görüşme yapıyoruz. Kendisine dedim ki, ikide bir adamları gönderiyorsunuz ve bunlar Türkiye'yi idare etmek adına konuşuyorlar, taksitlerinizi alıyor musunuz? Türkiye'yi idare etmek bana aittir. 23,5 milyar dolar IMF'e borcumuz var. 2013'e kadar IMF'e ödemeleri yaptık, bitirdik, daha sonra ne oldu. Şu anda CHP'nin sözcüsü zat ve bir de ortağı olan bir ara hazinin başında olan zat kapalı kapıların ardında otellerde oturup IMF adına pazarlık yaptılar. IMF'ten destek almadan bu işi yürütemeyeceksiniz diye. Ekonomide sıkıntı varmış, yok, biz gayet iyi yolumuza devam ediyoruz. MB'nin de döviz rezervi 22,5 milyar dolardı. Başbakanlık dönemimde 135 milyar dolara çıkardık. 2013'te IMF ile ilişiği kestik, merkezin döviz rezervi arttı, şu anda da ihtiyacımız yok. Ülke hazinesi tam takır olduğu için IMF'ten alınan borçlarla memur emekli maaşlarının ödendiğini bu millet unutmaz. SHP, CHP dönemleriydi, millete çok çile çektirdiler çok. Geçmişte SSK'yı nasıl batırdığını, millet bunların ülkeyi nasıl soyup soğana çevirdiğini asla unutmaz. 90'lardaki popülist söylemlerin ülkeyi nasıl çöküşe götürdüğünü bu millet unutmaz.
Şimdiye kadar ülkemizde hiçbir siyasetçi millet yol mu yiyecek, lafa bak. Önünde de profesörler kızmasın, köprü, otoyol mu yiyecek. Soğandan patatesten haber ver. Sen ne soğanın tadını bilirsin ne de soğanı masaya koyup dağıtamazsın. Ekonomi cahili eser ve hizmet düşmanı olmuşlardır. Dünyayı az buçuk takip eden kimse böyle bir cümle kurmaz. Köprü, viyadük, havalimanları olmasaydı biz Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna nasıl giderdik.
Beni üzen birşey daha var. Her şeyden önce yol yenebilen meta değildir, bunu bilesin bay profesör. Yol yenmez ama yol sayesinde üretim olur. Üretici mahsulünü satar, turist seyahat eder, nakliyeci malzeme taşır. Yol sayesinde yatırım gelir, sanayi gelişir, istihdam oluşur. 85 milyon birbirine kavuşur, helal rızk götürür. Ekonominin, üretimin, sanayinin belkemiğidir. Yol medeniyettir diyoruz. 25 yıldır ülkemizin ulaşım altyapısına yatırım yapıyoruz. Beyefendiler şunu bilmesi lazım, bu domates de patates de bu yollardan gidiyor. Yollar olmasaydı tüketicinin olduğu yere ulaştıramazdık.
6 Şubat depreminde bütün ihtiyaçları deprem bölgelerine yollar olmasaydı nasıl ulaştıracaktır. Uçaklar, TIR'lar, otobüsler... Ücretsiz depremzedeleri uçakla taşıdık. Buradan akıl, izan sahibi tüm vatandaşlarıma soruyorum. Ülkemizi gergef gibi yollarla örmeseydik Türkiye'yi buralara getirebilir miydik? 251 milyar dolardan fazla yatırım çekebilir miydik? Her yıl ekonomimizi yüzde 5 büyütür, istihdamı 32 milyona çıkarabilir miydik. 51.5 milyon turist havalimanı yapmasaydık misafir edebilir miydik? Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Sadece İstanbul Havalimanı bile ulaştırma yatırımlarının katma değerini göstermeye yeterlidir. Dünyadaki nadir havalimanlarından birisi. Bay bay Kemal bunları takip edemez, hafızası bunlara yetmez. Benzer rakamları her yatırımda görmek mümkündür. Biz meseleye muhalefet gibi bunları israf olarak görseydik 2002'lerin Türkiye'sinden bir adım bile öteye gidemezdik. Eğitimde ilk okuldan lise sona kadar, en önemli adımlardan biri ne oldu, biz aramızda o dönemi yaşayanlar vardır. Tekstil kağıtlarıyla okuduk. Üst sınıflardaki ağabeyler bunları bize parayla da vermezlerdi. Bu çileyi yavrularımıza çektirmeyelim dedik. Kuşe kağıda kitapları sıralara koyduk ve yavrularımız sıraların üzerinde kitaplarını buldular. Bu işte bir anlayışın ifadesidir. Bu idrak olmamış olsaydı eğitimin kıymetini de bilmemiş olurdunuz. 78'ten 208'e kadar üniversite sayımızı artırdık. Göreve geldiğimizde bu bölge, çukur, çamur pisliklerle dolu olan bir yerdi. Ataşehir olmasına bakmayın, Ata'yla uzaktan yakından alakası yoktu buranın. Fikirtepe de berbat bir yerdi. Orada bir tane köşk vardı, köşk dışında rezaletti. Orayı kentsel dönüşümle aldık, bugünkü hale getirdik. Birer can pazarına dönmüş yollardan biz kurtardık.
GELİNCE UÇAKLARI SATACAKMIŞ
Ümraniye çöplüğü patladı, 39 vatandaşımız öldü. CHP bu demektir. Orayı yeşil, milli park haline biz getirdik. Tüm bunların yanında yol yaparak otoyol yaparak 31 havalimanı inşa ederek Bay Bay Kemal ve ortaklarının özel uçakla il il dolaşmasını kolaylaştırdık. Gelince uçakları satacakmış. Uçak kiralıyorsun, onunla gidiyorsun. Demek ki kiralayacak imkanları var. Onunla seyahatleri yapıyor. Bu millet kendi uçaklarını inşallah bunlara asla devretmeyecek.
Sağlıkta muhteşem adımlar attık. Çam Sakura'dan sonra havalimanında Murat Dilmener hastanesini 45 günde yaptık. Sancaktepe'de aynı projeyi burada da uyguladık. 1006 yatak her iki tarafta da kovid döneminde yaptık, 45 günde yetiştirdik. İş bilenin kılıç kuşananın. Şu an itibarıyla büyük şehirlerimizden 19 tanesinde şehir hastaneleri yapıldı ve devam ediyoruz. Diğer büyük şehirleri bu hastanelerle donatacağız. Bu ülkeyi en büyük projeleri yıkmak, engellemek olanların insafına bırakmayacağız.
- Asgari ücrette konuşulan zam oranı belli oldu! İlk rakam Türk-İş'ten geldi, gözler işverenin teklifinde
- Bakan Şimşek'ten dijital gelir idaresi vizyonu açıklaması
- Asgari ücret için hükümet devreye giriyor! İşte işverenin zam için düşündüğü rakam
- 2025 aidat tarifesi devreye girecek! İşte 5 soruda bilinmesi gerekenler
- Mağdur tüketiciye 'Hakem' rehberi