Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güçlü orduya sahip olmamız tercih değil mecburiyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı'nda askerlerle iftar programında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Operasyonlarımız neticesinde bitme noktasına gelen kiralık katil sürülerinin milletimizin başına yeniden bela olmasına izin vermeyeceğiz. Teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak sınırımızın güvenliğini bu yaz garantiye alacak, Suriye'de yarım kalan işimizi tamamlayacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Çanakkale Geçilmez dedirten büyük kahramanları rahmetle yad ettik. Çanakkale sadece bizler için sadece deniz zaferi değil. Bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu gösteren direniş ruhudur. Çanakkale aynı zamanda parçalanmak istenen devletin, yok edilmek istenen milletin yeniden ayağa kalktığı büyük bir kıyamdır. Çanakkale Deniz Zaferi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni doğuran, büyüten ruh olmuştur. Çanakkale ruhuna ne kadar sahip çıkarsak geleceğimize o kadar güvenle bakacağımıza inanıyorum.
Terörle mücadelemizde binlerce evladımızı şehit verdik. 15 Temmuz'da 253 insanımız kahramanca toprağa düştü. DEAŞ'ından DHKPC'sine kadar terör örgütlerinin eylemlerinde nice kardeşimiz vatanımız uğrunda düşünmeden canlarını feda etti. Bundan sonra da aynı azimle kararlılıkla bayrağımıza ezanımıza sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Türkiye Cumhuriyeti var olduğu müddetçe emin olun bize yönelik saldırıların ardı arkası kesilmeyecektir. Biz bu topraklardan kazıma planları son bulmayacak.
"İKİNCİ UÇAK GEMİSİNİ YAPMA KARARLILIĞIMIZ VAR"
Güçlü bir orduya sahip olmak tercihten öte mecburiyettir. Biz caydırıcılığını en yüksekte tutması gereken bir milletiz, bir orduyuz. 20 sene önce biz yüzde 20'lerdeydik, şimdi yüzde 80'lerdeyiz. Yüzde 20 yerli milliye sahipken yüzde 80 yerli milli olarak silahımıza mühimmatımıza sahibiz. Bunu ilerilere taşımak zorundayız. Uçak gemimizi yaptık, yetmez diyoruz. İkinci uçak gemisini yapma kararlılığımız var. İnsansız uçaklarımız ortada. Tek koldan çalışmıyoruz. Denizin altında da insansız denizaltıları yapma gayreti içindeyiz, bunu da başaracağız. Elin oğlu yapar da biz niye yapamayalım.
tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz
"TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
İş başa düştüğünde ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını, yakın acı tecrübelerden biliyoruz. Her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve kestik. Sınır ötesi ne işin var orada diyenlere karşı cevabımız yaptığımız operasyonlardır. Biz güçlü Türkiye güçlü ordu diyoruz. Bu anlayışla kahraman ordumuzun vatan müdaafası görevini yerine getirmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Biz toplu iğneyi yapamıyorduk. Bize ABD'sı batısı normal tabanca vermiyordu. Biz müttefikiz vermiyordu. Biz şimdi onlara yerli tabanca satıyoruz. Eğer çalışırsan senin de olur. Artık bunları aştık. Tabancının yanında orta menzilli silahların daniskasını üretiyoruz. Mühimmatta çok öndeyiz. Onlar sıraya giriyor istiyorlar biz yetiştiremiyoruz. Eli kanlı örgütlere karşı yürüttüğümüz mücadelenin başarıya ulaşması için sizlere desteği veriyoruz, vereceğiz. Teröristlerin başını koparıyoruz. Operasyonlarımız neticesinde bitme noktasına gelen kiralık katil sürülerinin milletimizin başına yeniden bela olmasına izin vermeyeceğiz. Teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak sınırımızın güvenliğini bu yaz garantiye alacak, Suriye'de yarım kalan işimizi tamamlayacağız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Atatürk Cumhuriyet Kulesi açılış töreninde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Sevgili Ankaralılar, sevgili Keçiörenliler, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün 18 Mart zaferi biliyorsunuz. Buraya Çanakkale'deki törenden geldik. Çanakkale'deki şehitlerimiz başta olmak üzere tüm kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
Uzun yıllar boyunca ikamet ettiğim Keçiören'deki Atatürk Cumhuriyet Kulesi'nin hayırlı olmasını diliyorum. Şehrimize kazandırılmasında emeği geçen Turgut Altınok başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Çankaya tarafında yapıldığı tarihten itibaren şehrin simgesi haline gelen bir Ata Kule vardı, şimdi de şehrimize yeni bir sem bol kazandırıyoruz. Bu kulenin serencamı da ayrı bir hikayedir. Bu hikayenin en önemli tarafı, bu kule Keçiörenlilerin sahip çıkması ile ayakta kalıp hizmete girmiştir. İlçe halkı sahip çıkmasa bu eserin yerlerinde yeller esiyordu. Kulemiz başlı başına bir azim abidesidir.
Ankara'nın en yüksek yapısı olarak 197 metreden Ankara'mızı selamlayacak. Ziyaretçilerine unutulmaz hizmetler verecek. En üstte yer alan Selçuklu yıldızı buraya vurulmuş Ankara mührüdür. Nikahlarını 152 metre yükseklikte kıyacak çiftlerimizin yeni hayatlarına bulutların üzerinde gireceği anlaşılıyor.
İnşallah bu kule Ankara'ya hizmet ettiği müddetçe Altınok'a edilen hayır duaları da sürüp gidecektir. Turgut Altınok Başkentin en sorunlu ilçelerinden biri en gözde yerleşim yeri haline getirmiştir. Bu üretkenliğini 31 Mart'tan sonra Ankara'nın tamamı için kullanacaktır.
ANKARA'YI FETRET DEVRİNDEN KURTARMAYA VAR MISINIZ?
Şu CHP zihniyetinin fetret devrinden Ankara'mızı kurtarmaya var mısınız. Bunların Ankara'ya verecekleri hiçbir hizmet yoktur bundan sonra da olmayacaktır. Ankara'yı Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak yeni dönemin kapılarını Turgut kardeşimizin açacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak ben yanındayım. Vereceğimiz desteklerle sadece Keçiören değil Ankara yeniden ayağa kalkacak.
Türkiye 21 yıldaki atılımlarını eser ve hizmet siyaseti ile gerçekleştirdi. Son dönemde vizyonsuzluğu, projesizliği, hizmetsizliği yücelten anlayış öne çıkarılıyor.
GELDİĞİNDEN BERİ ANKARA'YA BİR ŞEY YAPMADI
Verdiği sözleri tutmayan siyasetçi profili arzı endam ediyor. Şu yollarda en ufak adım atıldı mı? Melih Bey döneminde atılmış adımlar var ama bu beyefendi geldiğinden beri yapılmış bir şey yok. Ne yapılıyorsa biz yapıyoruz. Metro falan yok, derdi de yok. Bundan sonra da hiçbir şey yapmayacağını söyleyen siyasetçiler türedi. Önümüzdeki dönem için iş yapmaya niyetlenmediklerini beyan ettiklerine göre bunlardan beklenti söz konusu olamaz.
Seçim akşamı yaşanan rezillikler dahil tüm günahı eski genel başkanlarına yıktılar. Hiç sorumlulukları yokmuş gibi pişkince yollarına devam ettiler.
ÖNCE BELEDİYE BAŞKANLARI SONRA GENEL BAŞKANLARI GİDECEK
Seçimleri kimin kazanıp kaybettiğinden ziyade bu anlayışın ülkemize musallat olmasından dolayı üzüntülüyüz. Biz eser ve hizmet siyaseti diyerek gecemizi gündüzümüze katarken meydanı tembel siyasetçilere bırakamayız. Bunları 31 Mart'ta siyasetten tavsiye etmeliyiz. Şehirlerimize tahsis ettiğimiz bütçelerin bunların nereye gittiği meçhul. Desteleri dolarları gördünüz değil mi? Hayırdır, ne iş bu? Bu durum başka dönemde başka parti mensuplarının başına gelse yer gök yıkılırdı. Bir dönem ben hesap uzmanıyım diyorlardı. Hesap uzmanı şimdi Ankara'da bir ofiste, emekliye ayrıldı. Önce belediye başkanları sonra genel başkanları gidecek. 31 Mart'ta bunları emekli edin.
Bunların derdi ne Atatürk ne dürüstlük. Tek dertleri sahte düzeni korumaktır.
DEM'e destek için atmadıkları takla kalmadı. 14-28 Mayıs'ta kazandık geliyoruz dediler. Ankara ve İstanbul başkanıydı bunlar. Altılı masada kazanıyoruz, geliyoruz diyorlardı. Hiçbiri Melis'te yok. İşte bunların siyaset bilinci de bu kadar.
Kazanmak değil, sadece bize kaybettirmek için paçamıza yapışanlar çıktı. Biz kaybedince kazanacak olan kim tabii ki tek parti faşisti CHP ve DEM. Allah bunlara akıl fikir versin diyor işimize bakıyoruz.
Yeniden Ankara diyor yola böyle koyuluyoruz. 31 Mart seçimlerini bu uzun yolculuğun yeni bir başlangıcı olarak görüyoruz.
104 MİLYAR DOLARLIK YÜK BİZİ HEDEFLERİMİZDEN UZAKLAŞTIRMADI
Ankara artık Türkiye'nin idari başkenti olmasının ötesinde, sadece ülkemizin değil dünyanın önde gelen savunma sanayi merkezlerinden birine dönüşmüştür. Kendi alanlarında önemli küresel oyuncular haline gelen savunma sanayi şirketlerimiz milli gururumuz olan ürünlerin tasarım ve üretimlerini burada yapıyor. Bu iklim diğer sektörleri de ateşliyor onlarında yatırım, üretim, istihdam şevkini artırıyor. Buralara gelmek öyle kolay olmadı. Küresel krizlerin tetiklediği hayat pahalılığı ve asrın felaketinin getirdiği 104 milyar dolarlık yük, bizi hedeflerimizden uzaklaştırmadı.
Küçük esnafımızın yaşadığı refah kaybının farkındayız, bunun üstesinden gelmenin yolu afaki söylemler değil. Daha çok çalışarak, daha çok üreterek, daha çok kazanarak devletimizin imkanlarını artırmaktır. Her bir vatandaşımızı hakkı olan güvenli, huzurlu, rahat hayat seviyesine ulaştırmak boynumuzun borcudur.
Hayat pahalılığı bizi hedeflerimizden uzaklaştırmadı. Ekonomi programımız işliyor.
ENFLASYONUN HIZLI DÜŞÜŞÜNÜ HEP BERABER İZLEYECEĞİZ
Birileri sinsi oyunlar peşinde koşuyor. Seçim sonrası için felaket tellallığı yapanlar kısa vadeli vurgun amaçlıyor. Gönlünüz rahat olsun. Bakanlarımızla ekonomi politikamızın başarısı için yoğun mesai harcıyoruz. Tüm göstergeler doğru istikamette gittiğimizi gösteriyor. Enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren geçeceği hızlı düşüşü hep beraber izleyeceğiz. Milletimize verdiğimiz her söz namus sözüdür. Sözümüzü unutmaz hepsinin takibini yaparız.
- Asgari ücrette konuşulan zam oranı belli oldu! İlk rakam Türk-İş'ten geldi, gözler işverenin teklifinde
- Bakan Şimşek'ten dijital gelir idaresi vizyonu açıklaması
- Asgari ücret için hükümet devreye giriyor! İşte işverenin zam için düşündüğü rakam
- 2025 aidat tarifesi devreye girecek! İşte 5 soruda bilinmesi gerekenler
- Mağdur tüketiciye 'Hakem' rehberi