GündemDeprem çocuklara nasıl anlatılmalı? "Ne bildiğini sorgulayın"

Deprem çocuklara nasıl anlatılmalı? "Ne bildiğini sorgulayın"

Paylaş
Deprem çocuklara nasıl anlatılmalı? "Ne bildiğini sorgulayın"

Türkiye'yi derinden sarsan deprem ve sonrasında gelen acı görüntüler ruh sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle deprem görüntülerine maruz kalan çocuklarda bu durum ciddi travmalara sebep oluyor. Anne ve babaların deprem konusunda çocuklarını doğru bir şekilde bilinçlendirmesi gerekiyor. Uzman Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya, depremin çocuklara nasıl anlatılması gerektiğini detaylarıyla açıkladı.

Aydan Durak/ Posta.com.tr| Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde gerçekleşen ve 10 ilde çok acı sonuçlara neden olan deprem tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Deprem anından ve enkaz altından gelen görüntülerle herkes bu dayanılmaz acıyı yürekten hissetti.

Haberin Devamı

Televizyonlarda ekrana yansıyan ya da sosyal medyada gördüğümüz acı görüntüler, deprem konusunda hiçbir bilgisi olmayan çocuklar üzerinde derin izler bıraktı. Yaşanılan bu olağanüstü durumda çoğu anne-baba deprem felaketini çocuklarına anlatmakta güçlük çekti. Depremi bilmeyen ve yaşanılanlara büyük bir korkuyla şahit olan çocukları deprem konusunda doğru bilgilendirmek gerekiyor. Uzman Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya, anne ve babaların deprem hakkında çocukları doğru bir şekilde bilinçlendirmesi konusunda uyarıyor.

"Deprem hakkında hiç bir bilgisi olmayan çocukların deprem anında kaygı ve korku yaşaması oldukça normal bir tepkidir. Yaşadığımız olağan üstü bir durum söz konusu olduğundan, durum hakkında özelliklede ebeveynlerin çocuklara bilinçlendirici bilgi aktarması gerekir. Her çocuğun yaşına göre dünyayı algılama şekli değişiklik gösterdiğinden anne babaların konuya çok hassas yaklaşması gerektiğinin altını çizmek gerekiyor. Doğa olaylarında çocuğun yaşına uygun açıklamalar yapmak, psikolojik ruh sağlığını koruma açısından büyük önem arz eder."

Haberin Devamı

ÇOCUKLARIN NE BİLDİĞİNİ SORGULAYIN!

Çocukların genellikle yaşanan bu kaos ortamında hemen her konuda bilgi sahibi olmak istediğini ve bunu korku ve kaygı duygusunu yönetebilmek için yaptıklarını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya, öncelikle çocuğun konu hakkında ne bildiğini sorgulamak gerektiğini söylüyor.

"Çocuklar bir kaos olduğunda bunu fark eder ve hemen konu hakkında bilgi sahibi olmak için sorular sorar. Onların soru sorması olan biteni tam olarak anladıklarından değil, korku ve kaygı duygusunu yönetebilmeleri içindir. Özellikle de sosyal medya kullanımı yaş ortalaması küçük çocuklarında okuma yazma bilmeseler bile belli görüntülere maruz kalabileceği ve sonrasında travmatik bir durum yaşayabileceği bir ortama zemin hazırlayabilir. Sorulan sorular geçiştirilmemeli, yaşına uygun açıklamalar yapılmalıdır. Öncesinde mutlaka çocuğun konu hakkında ne bildiğini sorgulayın. Kendini suçlayan bir çocuk olayın kendi yaptığı bir şeyden kaynaklandığını bile düşünebilir. Kimsenin suçu olmadan da doğa olaylarının gerçekleşebileceğini aktarıyor olmanız, çocuğun olayları yorumlarken kendini suçlamasını engeller."

Haberin Devamı

ENKAZ GÖRÜNTÜLERİ RUH SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Deprem sonrasındaki enkaz görüntüleri psikolojik ruh sağlığı olumsuz yönde etkiliyor. Ekran karşısında bu durumdan çok fazla etkilenen birçok çocuk var. Sadece çocuklar değil yetişkinler de bu görüntülerden olumsuz etkileniyor.

"Bilgisi olsun yada olmasın deprem enkaz görüntüleri ile vakit geçirmek psikolojik ruh sağlığı için olumsuz bir durum sağlar. Olayı yaşamak yada şahit olmak; her ikisi de travmatik bir durum sağlayabilir. Ekran karşısında da etkilenen onca çocuk vakalara sahibiz. Bilgi almak için kullanılan yani fayda sağladığı düşünülen ekranların bir nevi zarar olacağı unutulmamalıdır. Bu durum yalnıza çocuk için değil yetişkin ruh sağlığı içinde oldukça önem arz eder. Her bireyin ruh sağlığı kaygı seviyesi birbirinden farklıdır. Sakin olmak, kaos anını yönetmek krize müdahaledir. Özellikle izlenilen yada maruz kalınan durumlar yada görüntülerden etkileniyorsanız uzak kalmanızı öneririm. Birçok kişinin elinden geldiğini yaptığını bilmek bile kısa bir süre sizin için kaygınızı kontrol etmenizi sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki kendine yardımı olmayan bir bireyin başkasına da faydası dokunmaz. Kaos ortamlarında insanların var olan patolojileri canlanır. Dolayısı ile krizi yönetmeye çalışan kişinin yeni bir kriz ortamı oluşabilmesi kaçınılmazdır. Uzman kişilerin liderliğinde nasıl hareket edilmesi gerektiğinin hatırlanması şarttır. Fayda sağlayacak durumlar aksi halde zarar ile sonuçlanır. Korku anlarında yalnız kalmamanız süreci sağlıklı yönetebilmeniz açısından oldukça kıymetlidir. Yaşadığınız kaygıyı paylaşabileceğiniz bir kişinin bile varlığı sosyal destek açısından oldukça mühimdir."

Haberin Devamı

"DESTEK OLAYIM DERKEN KÖSTEK OLMAYIN"

Deprem ile ilgili koruma iç güdüsüyle açılan birçok şey yapmak istemenin durumu sağlıklı yönettiğiniz anlamına gelmediğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Yalçınkaya, "Destek köstek olmamalıdır. Sizin acilen bir şeyler yapmalıyım koruma iç güdüsü ile hareket etmeniz durumu sağlıklı yönettiğinizi göstermez. Sosyal medya paylaşımlarının doğru kanallar ile edinilmesi provokatif içeriklerin yayılmasını engeller. Paylaşım yapmadan önce aktarmaya çalıştığınız bilginin ne işe yarayacağını sorgulamalısınız. Fayda sağlamayan her bilgi 'bilgi kirliliği' açısından insanları yanlış yönlendirebilir." dedi.

Haberin Devamı

ÇOCUĞUNUZ NORMALİN ÜZERİNDE KAYGI YAŞIYORSA DİKKAT!

"Gözlemleriniz hem sizin hem çocuğunuz için oldukça önemlidir. Normal halinizden çok farklı bir seyir halinde olmanız durumunda lütfen psikolojik destek almayı ihmal etmeyin. Normalin üzerinde kaygı yaşamanız, gelecek korkusu, güvende olduğuna dair tedirginlik hali sürecin akışında normal tepkilerdir. Özellikle ayrılık anksiyetesi yaşayan bir çocuk ebeveyni iseniz; yanından uzaklaşmanız gerektiğinde ona ne zaman geri geleceğiniz bilgisini mutlaka paylaşın. Görüntülerden etkilenen bir çocuk size sizinle uyumak istediğini söylediğine onu reddetmeyin. Çünkü korktuğu anı yönetmekte zorlanacağından sizin desteğinize ihtiyacı var. Çocuklarınızla konuşmaktan çekinmeyin. Alt ıslatma, parmak emme, konuşma problemi yaşanılan durumlarda lütfen ruh sağlığı ekibi ile iletişime geçin. Korkusunu aktarmada zorlandığını düşündüğünüz çocuğunuz ile oyun oynayarak size yaşadıklarını aktarmasını sağlayabilirsiniz.

ÇOCUKLARA NE YAPMALARI KONUSUNDA BİLGİ VERİN

Öte yandan Psikiyatrist Prof. Dr. Umut Mert Aksoy, DHA'ya yaptığı açıklamada deprem sonrası çocukların aşırı korku, çaresizlik hissedebileceğine dikkat çekti.

“Çocuklar çevresinde olup bitenleri algılayamayabilir. Konuşmama ya da duygusal tepkilerinde azalma, donukluk, dalgınlık gözlenebilir. Bunun tam tersine, olaya ilgisiz davranma, oyun oynama, şarkı söyleme gibi davranışlar görülebilir. Çocuklar için her iki tür tepki de olası ve doğaldır. Ayrıca çocuklar, deprem sırasında ve sonrasında olanları hatırlamayabilir, yalnız kalmaktan, kapalı yerlerden, karanlıktan korkabilir, uykusuzluk, korkulu rüyalar görme, ani seslerden irkilme olabileceği gibi bulantı, karın ve baş ağrısı, sık tuvalete gitme, iştahsızlık görülebilir. Bu nedenle çocuklara yardımcı olabilmenin ilk koşulu ailenin duruma hâkim, sakin, güven verici, tutarlı bir tutum içinde olmasıdır. Aileler, çocuklarını yanlarından uzaklaştırmamalı, beslenme, barınma, ilgi gereksinimlerini doğrudan karşılamalı. Çocuklarınızın sizin yakınlığınıza her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bu yakınlığı da aşırı bir koruyuculuğa dönüştürmeden sürdürmelisiniz.”

Deprem sırasında ve sonrasında yaşadıklarını anlatması yönünde çocuklara destek verilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Aksoy, “Çocuklarınızı yaşadıklarını anlatmaya yüreklendirin. Korku, kızgınlık gibi duygularını ifade etmelerine izin verin hatta teşvik edin, ağlamalarını önlemeyin, tekrarlayan sorularına yanıt verin. Yaşadıklarının son derece doğal olduğunu, bir hastalık olmadığını anlatın. Çocuklarınızı rahatlatmak için ‘geçti” ya da “bir şey olmaz’ demek yerine, olası depremlerde yapması gerekenler konusunda bilgi verin. Çocuklarınızın yanında depremle ilgili konuları konuşmaktan kaçınmayın”