Erdoğan'ın Başdanışmanı Mehmet Uçum'dan referandum açıklaması
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum referandumla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Uçum, 16 Nisan'da yapılacak referandumdan 'hayır' çıkması durumunda yapılacakları şöyle değerlendirdi: "Başkanlık önerisi rafa kalkmaz. Ama gerçekten bu model bazı endişeleri gidermemişse, o endişelerin ne olduğu tespit edilip onu giderecek şekilde yeni ve güçlü bir model ortaya koyulmalıdır. Halkın Cumhurbaşkanı'nı doğrudan seçme hakkı ve Cumhurbaşkanı pozisyonunun aktif olması durumu dikkate alınarak yeni bir reform önermek gerekir."
Mehmet Uçum'un Habertürk gazetesinden Kübra Par'a verdiği söyleşi şöyle:
Erdoğan 'Evet'e odaklandı: Sayın Cumhurbaşkanı'mızın siyaset yapma tarzına ve şimdiye kadarki pratiklerine baktığımızda, halkın vereceği karardan önce senaryo çalışması yapmayacağını söyleyebiliriz. O hep önündeki seçime odaklanır. Halka dayalı siyaset anlayışı vardır, halkın verdiği kararlar üzerinden siyaset geliştirir. Şu anda "Evet"e odaklanmış durumda. Bunun milletin faydasına bir değişiklik olduğu inancıyla pratiğini yürütüyor. Ama halk farklı bir karar verirse, "Evet" değil de "Hayır" çıkarsa, bu, siyasete bir mesaj demektir. Siyaset bundan birtakım sonuçlar çıkarmalıdır. Bu, seçimden sonra değerlendireceği bir durumdur. Ondan önce bir plan yapmış olduğunu düşünmüyorum.
"HALKIN KARŞISINA TEKRAR ÇIKMAK LAZIM"
"Hayır" çıkması ancak şu şekilde yorumlanır: Halk bu modelle bu sorunun çözülmesini yeterli bulmamıştır. Dolayısıyla halkın "Hayır" verirken tereddüt ettiği noktaların giderilebileceği yeni bir reform modeliyle halkın karşısına tekrar çıkmak lazım.
"BAŞKANLIK RAFA KALKMAZ"
Başkanlık önerisi rafa kalkmaz. Ama gerçekten bu model bazı endişeleri giderememişse, o endişelerin ne olduğu tespit edilip onu giderecek şekilde yeni ve güçlü bir model ortaya koyulmalıdır. Benim kişisel görüşüm, "Evet"in çıkması olasılık olarak gerçekçidir ama "Hayır" çıkma ihtimali sadece teoriktir.
"ÇADIR ZİYARETİ SPONTANE GELİŞTİ"
Benim izlediğim kadarıyla spontane gelişen bir ziyaret. Kaldı ki spontane olmasa bile Sayın Cumhurbaşkanı'nın aklında bu tip şeyler hep olur. Tabii eğer ortada birden çok seçenek varsa, Cumhurbaşkanı seçeneklerden birini bir siyasetçi olarak tercih edebilir ve o seçenek üzerine propagandasını da yapabilir. Ama seçim bittikten sonra yine Türkiye toplumumun tamamına hizmet etme sorumluluğu üzerinden hareket eder. Bu açıdan bakıldığında, Cumhurbaşkanı bu yarışı demokratik bir rekabet olarak görüyor. Ama nereye kadar? Tabii Türkiye karşıtlarının, terör örgütlerinin ve onunla birlikte hareket edenlerin bu demokratik rekabeti bozucu stratejilerini deşifre edecek noktaya kadar. İkisi arasında bir ayrım var. Cumhurbaşkanı'na göre en meşru siyaset halkın iradesine dayanan siyaset olduğu gibi, en meşru yarış da demokratik rekabet içerisindeki yarıştır. Yarışın birden çok tarafı olabilir ama bunların tamamının vatandaşlık çerçevesinde Türkiye'nin yurttaşları olarak eşit haklara sahip olduğu da asla inkâr edilemez.
- Asgari ücrette konuşulan zam oranı belli oldu! İlk rakam Türk-İş'ten geldi, gözler işverenin teklifinde
- Bakan Şimşek'ten dijital gelir idaresi vizyonu açıklaması
- Asgari ücret için hükümet devreye giriyor! İşte işverenin zam için düşündüğü rakam
- 2025 aidat tarifesi devreye girecek! İşte 5 soruda bilinmesi gerekenler
- Mağdur tüketiciye 'Hakem' rehberi