Fuat Oktay: Genç kardeşlerimden milletimizin kadim değerlerine sıkı sıkıya sarılmalarını istiyorum
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Genç kardeşlerimden milletimizin kadim değerlerine sıkı sıkıya sarılmalarını istiyorum. Sosyal medyanın dehlizlerinde gizlenen niyeti karanlık, kendisi karanlık, emelleri karanlık tiplerin, gençlerin ve çocukların o berrak, saf zihinlerini zehirlemesine asla müsaade etmeyin. Terör örgütlerinin fanatizminin gençlerin heyecanını yönlendirmesine asla göz yummayın." dedi.
Oktay, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Anadolu Üniversitesi (AÜ) iş birliğiyle üniversitenin Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Nevruz Bayramı etkinliğine katıldı.
YTB Başkanı Abdullah Eren ve AÜ Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı tarafından karşılanan Oktay, Türkiye’nin en büyük mehteran bölüğü olan Harbiye Askeri Mehteran Bölüğü’nün Devlet Marşı’nı dinlendikten sonra yürüyüş yolu üzerindeki ateş tavasına odun attı. Oktay, daha sonra alandaki çadıra gelerek, kazanda pişen keşkeği karıştırdı, örs üzerinde demir dövdü.
"Nevruz, asırlardır birliğin ve kardeşliğin sembolü olmuştur"
Merkez hakkında bilgi alan Oktay, burada yaptığı konuşmada, 60’ıncı kuruluş yıl dönümünü geride bırakan, Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından AÜ’nün son dönemde yakaladığı ivmeyi çok yakından takip ettiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün Eskişehir mitinginde AÜ inisiyatifinde hayata geçirilen, demir yolu araçlarının testleri ve akreditasyonlarının yapılacağı Ulusal Raylı Sistemler Araştırma ve Test Merkezi (URAYSİM) Projesi’ni paylaştığını anımsattı. Nevruz programına katılan öğrencilere hitap eden Oktay, şöyle devam etti: "Bu salonda geleceğin bakanlarını, başbakanlarını, siyasetçilerini, sanayicilerini ve inşallah Nobel ödülü alacak bilim insanlarını görüyorum. Bu salonda eserleriyle, çalışmalarıyla hem kendi ülkelerine hem de tüm insanlığa hizmet edecek gönül neferlerini görüyorum. Başta bu salonda yer alan kardeşlerim olmak üzere milletimizin ve Türk dünyasının Nevruz Bayramı’nı kutluyorum. Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar çok geniş bir coğrafyada kutlanan Nevruz’un tüm insanlık için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Nevruz, asırlardır birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin sembolü olmuştur. Orta Asya’dan Avrupa içlerine uzanan geniş bir coğrafyada toprağın uyandığı gün olarak kutlanmaktadır. Nevruz, ata yadigarı Türkistan’dan doğan bir bereket ve sevgi bayramıdır. Nevruz, Türk dünyasının kültürel ortak mirasıdır. Ne mutlu bizlere ki bugün, dünyanın farklı ülkelerinden siz genç kardeşlerimizle bir arada, böyle muhteşem bir atmosferde Nevruz Bayramı’nı kutluyoruz." Oktay, mesafenin, sınırların anlamını yitirdiği bir zaman diliminde yaşandığına değinerek, hiç olmadığı kadar iletişim teknolojisinin ilerlediği, dünyanın, devasa bir köye dönüştüğü enformasyon çağının tam ortasında olduğunu dile getirdi.
Artık, saniyeler içinde yer kürenin en ücra köşesindeki bir hadiseden haberdar olunduğunu anlatan Oktay, şunları kaydetti: "Sosyal medyadan sesimizi, tepkimizi hemen herkese duyurabiliyoruz. Gelişen imkanlar birçok faydanın yanında ciddi zorlukları, sınamaları, asimetrik tehditleri de beraberinde getiriyor. Kavram dünyamız, olayları, hadiseleri yorumlama biçimimiz, meselelere bakış açımız da büyük bir dönüşüm geçiriyor. Daha önce olmayan, belki de hiç kullanılmayan, kullanılma ihtiyacı dahi hissedilmeyen ’gerçek-ötesi’ gibi, ’nomofobi’ gibi kavramlarla tanışıyoruz. ’Siber terör’, ’sanal-mobbing’, ’dezenformasyon’ gibi asimetrik tehditlerle giderek daha çok yüzleşiyoruz. Sanal dünya ile gerçeği arasında kaybolan, sanal oyunlarla geleceği karartılan hatta intihara sürüklenen gençlerimizin, çocuklarımızın dramlarıyla karşılaşıyoruz. Siyasetçiler, anne-babalar, hocalar, öğrenciler olarak bu yeni duruma karşı tüm tedbirleri almak durumundayız. Uyuşturucu, içki, sigara, kumarla beraber aileler ve yöneticiler olarak sanal bağımlılık gibi sorunlarla da mücadele etmek zorundayız. Bunu sadece milletimiz ve ülkemiz için değil, aynı zamanda sizlerin, evlatlarımızın geleceği için de yapacağız. Bu anlayışla adımlarımızı atıyor, yaşadığımız hadiselerin ışığında yarınımıza istikamet çiziyoruz. Devletimizin sınır güvenliğine verdiğimiz önemin aynısını siber saldırılar karşısında bilgi güvenliğine de veriyoruz."
"İnsanlığın huzuru için mücadele etmiş bir devlette bulunuyorsunuz"
Oktay, ekonomiden ticarete, siyasetten diplomasiye kadar 17 yıl öncesine göre Türkiye’yi çok farklı bir konuma taşıdıklarını ve 17 yılda çok büyük mesafe kat ettiklerini vurguladı. Bugün pasaportu itibar gören, bölgesinde ve dünyada kendinden söz ettiren bir Türkiye’nin var olmasının hiç şüphesiz bu 17 senede atılan adımların neticesinde olduğunun altını çizen Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın neresinde olursa olsun haksızlık ve hukuksuzluk karşısında sesini yükselten bir Türkiye varsa, bu Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yakalanan başarı ve özgüvenin sonucudur. Şayet bugün Filistin davasını sahiplenen, Afrika’ya el uzatan, Orta Asya ve Balkanlar’daki kardeşleri ile olan bir Türkiye varsa, bu imza attığımız zaferlerin meyvesidir. Gönül coğrafyamızı sahiplenen duruşumuzun önemli bir nişanesi de 2010 yılında kurulan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığıdır. Başkanlığımız, bugün dünyanın dört bir yanından 17 bini aşkın yabancı öğrenciye burs vermenin yanı sıra yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ve soydaşlarımıza yönelik çok faydalı faaliyetler yürütmektedir. Sevgili gençler, sizler sadece tarihiyle büyük bir devletin vatandaşı değilsiniz. Sizler aynı zamanda savunduğu ilkelerle, değerlerle, prensiplerle de büyük bir milletin evladısınız, misafirisiniz. Sizler tarih boyunca din, dil, renk, kültür ayrımı yapmadan mazlum ve mağdurlara kapısını açmış necip bir ülkede yaşıyorsunuz. Sizler asırlardır adalet için, barış için, tüm insanlığın huzuru, esenliği için mücadele etmiş bir devlette bulunuyorsunuz."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 18 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın direktifleriyle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Yeni Zelanda’da gerçekleşen terör saldırısı sebebiyle, başsağlığı ve dayanışma dileklerimizi iletmek üzere söz konusu ülkeye gittiklerini hatırlatarak, "Teröre, ön yargıya, ayrımcılığa, şiddete ve İslam düşmanlığına karşı samimiyetle nerede durduğumuzu tekrar teyit ettik, acı günlerinde oradaki kardeşlerimizin yanında olduk. Bunun yanı sıra yarın İstanbul’da, İslam İşbirliği Teşkilatı Acil İcra Komitesi Toplantısı’nı gerçekleştiriyoruz. Bizim ilkelerimiz, hassasiyetlerimiz bellidir. Bizim inandığımız değerler bellidir. Bugüne kadar şiddeti bir mücadele yöntemi olarak kullananlara asla müsamaha göstermedik. Terör örgütlerinin genç zihinleri bulandırmasına, esir almasına asla göz yummadık. Meşru zemin varken, demokrasi, diplomasi, sandık varken başka yolları tercih edenlere asla taviz vermedik." ifadesini kullandı.
"Kökeni, inancı veya coğrafyası ne olursa olsun her masum insanın ölümüne karşı aynı ilkeli duruşu sergilemeye devam edeceğiz." diyen Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dünyaya örnek olan engin duruşumuzu hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Ben özellikle genç kardeşlerimden milletimizin kadim değerlerine sıkı sıkıya sarılmalarını istiyorum. Sosyal medyanın dehlizlerinde gizlenen niyeti karanlık, kendisi karanlık, emelleri karanlık tiplerin, gençlerin ve çocukların o berrak, saf zihinlerini zehirlemesine asla müsaade etmeyin. Terör örgütlerinin fanatizminin gençlerin heyecanını yönlendirmesine asla göz yummayın."
Konuşmanın andından YTB Başkanı Eren, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a Nevruz Şiiri’nin hat sanatı ile yazılmış tablosunu hediye etti.