HAARP diyen de var, ABD gemisine bağlayan da... Deprem komploları için bekledikleri fırsat!
Türkiye 6 Şubat depremlerinde kaybettiği canların yasını tutarken, uzmanlar da bir yandan gelecek depremler için hazırlıklı olunması konusunda toplumu uyarırken diğer yandan da komplo teorileriyle mücadele etmeye çalışıyor. Depremin hemen ardından ortaya atılan komplo teorileri arasında, HAARP'tan gezegenlerin konumuna, ABD savaş gemisinden faylara yerleştirilen patlayıcılara kadar birçok akıl dışı iddia yer alıyor. Bu komplo teorilerinin, depremin yarattığı yıkımın sebeplerinin tartışılmasının da önüne geçerek bilime olan güveni sarstığını söyleyen uzmanlar, önemli uyarılarda bulundu.
Ömer Faruk Ekinci | Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6’lık depremler 11 ilimizde büyük bir yıkıma neden olurken sosyal medyanın büyük bir kısmında depremin yarattığı felaketten ziyade bu depremin nasıl meydana geldiği üzerine komplo teorileri üretilmeye başlandı.
Hiçbir şekilde bilimsel bir dayanağı bulunmayan bu komplo teorileri depremde yıkılan binaların sebepleri, gelecekteki depremlere nasıl hazırlanmamız gerektiği gibi konuların bile önüne geçmiş durumda. Bu komplo teorilerinin hedefinde ise çoğunlukla depremden maddi ya da manevi olarak etkilenen insanlar bulunuyor.
'AKUT STRES BOZUKLUĞU' VE 'TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU'
İnsanlar üzerinde bu komplo teorilerinin etkisi ile ilgili Posta.com.tr’ye konuşan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi psikiyatrist Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Öncelikle bu teorilerin tabiri caizse hedef kitlesini belirten Prof. Dr. Balcıoğlu, afetzedelerin kendilerinin, yakınların, afeti görenlerin ve ekrandan izleyenlerin böyle bir felaket döneminde ‘Akut stres bozukluğu’ ismi verilen rahatsızlığı yaşayabileceklerinden bahsederek sözlerine şöyle devam etti:
Bu rahatsızlıkta kişinin duygularında abartılı haller gözükür. Depresyona yakın üzüntü görünür. Doğru düşünemez, düşünceler gidip gelir. Bu bir süre sonra davranışlara da yansır. Buna bir de kaygı bozukluğu ve uyku bozukluğu eklenince bu kişinin sağlıklı davranmasını ve düşünmesini bekleyemeyiz. En önemlisi gelecekle ilgili kaygı bozukluğudur. Dışarıdan gelen her davranışa aşırı tepkiler gösterebilir.
Bu belirtilerin yaşanan travmadan 1 ay sonra bile devam etmesi halinde bu duruma ‘travma sonrası stres bozukluğu’ ismi verildiğini söyleyen Prof. Dr. Balcıoğlu, kişinin öfke patlamaları yaşayabileceğini, kendisini ve yakın çevresini suçlamaya yönelik sözler söyleyebileceğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Balcıoğlu, bu belirtilere muhakeme sıkıntılarının da eklenebileceğini belirterek, “Sağlıklı olarak duygularını ifade edememesi davranışlarına da yansır. Normal zamanda verilmeyecek tepkiler verip davranışlar sergileyebilir. Bu kişiler rüzgarın karşısında yaprak gibidir. Her türlü telkine açıktır. Olumlu ve olumsuz sözlerden çok daha fazla etkilenebilir” şeklinde konuştu.
Böyle travma zamanlarında insanların dile getirmese de yönetilmeye muhtaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Balcıoğlu, ‘Yönetici nerede, babam nerede, muhtar nerede’ gibi şeylerin söylenmesinin psikolojik açıdan normal olduğunu belirtti.
KOMPLO TEORİLERİNE DİKKAT
Öte yandan Prof. Dr. Balcıoğlu, felaketten etkilenen kişilerin böyle vakitlerde komplo teorileri gibi bilime dayanmayan iddiaları da dillendirebileceğini ifade ederek, “Bu teorileri ortaya atan kişiler tam da böyle felaket ve travmatik zamanları bekler” dedi.
Yer bilimci uzmanların böyle iddiaları bilimle birlikte anında çürüttüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Balcıoğlu, bu tarz iddialara inanan ve bunlardan etkilenen insanlara yapılacak telkinde uzman isimlerin bilime dayandırdığı açıklamaların oldukça etkili olacağından bahsetti.
“Aklı başında insanların, aile büyüklerinin, çevre büyüklerinin sık sık bu örneklerle bunları anlatması gerekir” diye konuşan Prof. Dr. Balcıoğlu, komplo teorilerini üretenlere tepki vermek yerine, bilim insanlarının açıklamalarına dikkat çekilmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Balcıoğlu komplo teorilerine açık hale gelen depremzedelerin bu tarz bilgilendirmeye ihtiyacı olduğunu söyledi.
- Asgari ücrette konuşulan zam oranı belli oldu! İlk rakam Türk-İş'ten geldi, gözler işverenin teklifinde
- Bakan Şimşek'ten dijital gelir idaresi vizyonu açıklaması
- Asgari ücret için hükümet devreye giriyor! İşte işverenin zam için düşündüğü rakam
- 2025 aidat tarifesi devreye girecek! İşte 5 soruda bilinmesi gerekenler
- Mağdur tüketiciye 'Hakem' rehberi