Hem kültürlü hem besleyici hem hesaplı
Son dönemde kırmızı et fiyatlarındaki artışın ardından balık; kaliteli protein kaynağı olarak öne çıkmaya başladı. Yüksek besin değerlerine sahip olan kültür balığı da sofralarda sıklıkla yer almaya başladı.
Gazete Haberi
Artan kırmızı et fiyatlarından sonra balık, kaliteli protein kaynağı olarak oldukça hesaplı bir alternatif haline geldi. Özellikle kültür balığı yüksek besin değerleri ile bu boşluğu doldurmak konusunda önemli bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Tüm dünyada büyük beğeni gören Türk kültür balıkçılığı ürünleri, iç pazarda da yükselişe geçmiş durumda. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin yapmış olduğu bir çalışma, bu değerli protein kaynağının beslenmede ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Türkiye’de yetiştiricilikten elde edilen su ürünlerinin besin değerleriyle ilgili Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi bir analiz hazırladı.. Ege Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre levrek, çipura ve somonda yetiştiricilik ve doğa balıklarının analiz değerlerinin birbirine yakın olduğu tespit edildi. Ege Üniversitesi SuÜrünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Tolga Dinçer’in liderliğinde yapılan araştırmada Doğa ve Çiftlik Balıkları (Levrek, Çipura, Türk Somonu ve Atlantik Somonu) Arasındaki Besinsel İçerik ve Farklılıklarının Tespiti araştırıldı. Çipurada yapılan araştırmada 100 gram balık etindeki enerji oranlarına bakıldığında “Yetiştirilen türde 169 kaloriyken doğadan avlanan türde 139 kalori olarak tespit edildi. Yetiştiricilik ürünü olan çipura balıklarında D3, B12, A, B2, B6 ve B3 vitamin değerlerinin de yüksek olduğu tespit edilirken, “100 gram balık etinde yapılan hesaplamaya göre bir doğa çipurasında 0.5 gram Omega-3 varken, yetiştiricilik çipurasında 2.01 gram var olduğu bilimsel olarak ortaya konuldu. Levrekte de benzer verilere ulaşıldı. Toplam enerji 100 gram levrekte doğa balığında 90 kaloriyken yetiştiricilikte ise 154 kalori. Burada yetiştiricilik türünün yağlı olmasından kaynaklı bir durum söz konusu. Omega-3’te ise yetiştirilen tür ile doğa türü arasında çok yakın değere sahip. Yüzdesel yağ asidi dağılımında doğada yüzde 29 iken yetiştiricilikte yüzde 23.
TÜRK BALIĞI TÜM DÜNYADA TERCİH EDİLİYOR
İhracatçı Birlikleri verilerine göre 2023 yılı verilerini paylaştı. Levrek ihracatı yüzde 2 artışla 507 milyon dolar, çipura ihracatı yüzde 12 artışla 411 milyon dolar olurken, Türk somonu yüzde 8 artışla 371 milyon dolara yükseldi. 119 ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor. Bunun yüzde 42’si AB ülkelerine yapılıyor. Türkiye’nin su ürünleri ihracatının yüzde 70’ini Egeli ihracatçılar gerçekleştiriyor. Bu verilere göre, su ürünleri sektörü, Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde gıda ürünleri arasında 1 milyar dolar barajını geçen tek ürün grubu olarak önemli bir başarıya imza atmış görünüyor. Türkiye geneli su ürünleri ihracatında hedef 2 milyar dolara ulaşmak. Türkiye’nin su ürünleri üretim ve ihracatı özellikle son yıllarda yapılan yatırımlarla büyük mesafe kat etti. Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründe dünyanın en modern ve entegre tesislerini Türk girişimcilerimizin ülkemize kazandırması da ihracatı arttıran etkenlerden biri.
YILBAŞI SOFRALARI İÇİN SAĞLIKLI BİR ALTERNATİF
Lezzeti, kolay sindirimi ve yüksek besin değerleri nedeniyle sağlıklı bir seçim olarak yılbaşı sofralarının yeni yıldızı balık olacak. Kış döneminde daha fazla enerji ihtiyacı ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gibi gereklilikler nedeniyle mevsimsel beslenme alışkanlıklarımız da değişiyor. Omega 3 ve Omega 6 gibi bağışıklık sistemi üzerinde etkili yağlar daha da önem kazanıyor. Son yıllarda yüksek kalorili, aşırı yağlı hazır gıdaların tüketiminin artması genel olarak obezite ile birlikte koroner kalp hastalıkları, diyabet gibi sorunların görülme sıklığı, gelişmiş ülkelerde daha fazla olmak üzere artış gösterdi. Yetişkinlik döneminde ortaya çıkan bir çok hastalığın, gelişme çağındaki yetersiz ve dengesiz beslenmeden kaynaklandığı da iyi bilinen bir gerçek. Dengeli beslenmenin esas öğesinin proteinlerden oluştuğu ve günde kişi başına alınan proteinin üçte birinin hayvansal protein olması gerektiği ise yapılan araştırmalarla açık şekilde ortaya konuldu. Damar sertliği (Ateroskleroz) Japonya’ da yapılan bir çalışmada Karotis (Boyun arteri) kalp atar damarı kalınlaşmasının (IMT) balıkçı kasabalara kıyasla çiftçi köylerdeki insanlar arasında daha yaygın olduğu bulunmuştur. IMT’nin plazmadaki uzun zincirli omega 3 çoklu doymamış yağ asitleri miktarıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu ilişki ayrıca, haftada 2 den fazla balık ya da 1 den fazla yağlı balık yiyen menapozdaki kadınlarla ve daha az balık yiyen kadınlar kıyaslandığında da görülmüştür. Fazla balık tüketen kadınlarda az tüketenlere kıyasla; stenoz’da (daralma) azalma, koroner atardamar genişliğinde küçük miktarda bir azalma ve daha az yeni lezyonlar görülür. Koroner kalp rahatsızlıkları Omega-3 yağ asitlerinin kalp hastalıklarına karşı koruma sağladığı kanıtlanmıştır. Örneğin balık tüketiminin yüksek olduğu Japonya gibi ülkelerde kalp hastalığı oranı oldukça düşüktür. Düzenli balık tüketimi, kandaki trigliserit seviyelerinin azalmasına yardımcı olur ve kanda daha düşük bir pıhtılaşma potansiyeli sağlar. Yapılan çalışmalar balık tüketiminin koroner kalp rahatsızlıkları kaynaklı ölüm riskini, hiç balık tüketmeyenler ile kıyasladığında yüzde 11-17 oranında düşürdüğünü göstermektedir. Hamilelik Gerek bebeğin gelişimi gerek ise erken doğum riskinin azaltılması açısından balık tüketmenin faydaları tespit edilmiştir. Yapılan çalışmalarda hiç balık tüketmeyen bireylerde erken doğum riskinin önemli bir faktör olarak karşımıza çıktığı tespit edilen bir sonuçtur. Birçok çalışma annenin hamilelik esnasında balık tüketmesinin çocuğun astım, gıda, polen ve egzama için alerjik hassasiyetleri taşıma risklerini azaltmasıyla ilişkili olduğunu göstermiştir. Kanser Literatürde balık tüketiminin kanser riskini azaltması ile ilgili net bir sonuç olmamasına karşın 2007 yılında yapılan bir açıklama ile Dünya Kanser Araştırma Vakfı balık tüketiminin kalın bağırsak kanserine karşı koruduğuna dair sınırlı bilgi olduğu sonucuna ulaştığını açıklamıştır. Tüm bu özellikleri sayesinde, uzun oturulacak ve eğlenceli sofraların lezzetli tercihi olarak balık, sofralarda baş köşeye oturuyor. Biz de sizler için yılbaşı sofranız için iki pratik ve lezzetli tarifi, Balıkçı Hüseyin Usta’dan aldık. Yeni yılda ağzınızın tadı yerinde, sağlığınız tam olsun.
LEVREK MARİN
MALZEMELER:
2 adet levrek fileto (derisiz)
1.5 adet lime suyu (yoksa limon)
1 adet lime kabuğunun rendesi
1/2 adet portakal kabuğu rendesi
1 adet portakal suyu
1 yemek kaşığı taneli hardal
1 adet soğan
1 tatlı kaşığı tane karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı şeker
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet defne yaprağı
YAPILIŞI:
Levreklerin kılçıklarını temizleyin. Uzun ve ince doğrayın. Soğanı incecik doğrayın ve bolca tuz ile ovalayın. Üzerine bol soğuk su ilave edip, 1 saat bekletin. Daha sonra yıkayıp süzün. Sos için lime ve portakal suyunu, hardal ve zeytinyağını, kabukları, tuz ve şekeri karıştırın. Sosun mutlaka tadına bakın, damak zevkinize daha fazla asit, tuz veya şeker gerekirse ilave edin. Levreklere sosu dökün. Soğan, tane karabiber ve defne yaprağı da ilave edip 1 gece buzdolabında kapağı kapalı kapta marine edin. Servisten önce sosun yarısını süzün. Çok sulu sevenler varsa süzmeden servis edebilirsiniz. Taze nane ve kapari ile servis edin.
FIRINDA SEBZELİ ÇİPURA
MALZEMELER:
2 adet çipura (2 adet 500 gramlık)
2 adet patates
2 adet havuç
2 adet soğan
Sosu için:
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı limon suyu
2 diş sarımsak
1 çay kaşığı (tepeleme) tuz
1 çay kaşığı (tepeleme) kırmızı toz biber
YAPILIŞI:
Kasenin içine 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 2 yemek kaşığı limon suyunu alalım. 2 diş sarımsak rendeleyelim. 1 çay kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı kırmızı toz biber ekleyip karıştıralım. Balıkların üzerine çizikler attıktan sonra balığın her yerine sosu sürelim. Fırın kabının tabanına soğan ve patates halkaları yerleştirip sosladığımız balıkları üzerine yerleştirelim. Sebzeleri de tuz ve zeytinyağı ilavesiyle tepsiye ekleyelim. Önceden ısıtılmış 240 derece fırında 30 dakika pişirin.