Hepatit B aşısı olmak için ölmek mi gerek?
Ahmet Diremler bir böbreğini kanserden dolayı kaybetti. Sağlık kuruluşlarının prosedür gereği 'Aşını yapamayız' dediği Diremler, eğer Hepatit B aşısı olamazsa yüzde 30 çalışan diğer böbreğini de kaybetme riskli ile karşı karşıya...
Antalya’da oturan emekli işçi Ahmet Diremler, bir böbreğini 2 yıl önce yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle kaybetti. Diremler’in diğer böbreği ise yüzde 30 kapasiteyle çalışıyor. Ahmet Diremler, ancak yüzde 30’u çalışan böbreğini korumak için doktorlarının tüm öneri ve tedavi yöntemlerine harfiyen uyuyor.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Funda Sarı, yaptığı tetkikler sonunda böbrek hastası Ahmet Diremler’e, ateşli hastalıklardan korunması için bir yıl boyunca her ay Hepatit B aşısı yaptırmasını önerdi ve ateşli hastalığa yakalanması halinde, böbreğinin 30 performansını da kaybedeceği uyarısında bulundu. Dr. Sarı, böbrek hastası Diremler’e bir aşılama takvimi belirledi.
Ahmet Diremler, her ayın 14’ünde yapılması gereken aşılarını yaptırmak için Kültür Mahallesi’ndeki 18 No’lu Sağlık Ocağı’na başvurdu. İlk iki ay aşısını sorunsuz bir şekilde yaptıran Ahmet Diremler, aşının devamını yaptırmak için yeniden sağlık ocağına gittiğinde, aşının bundan sonraki dozlarının ücretsiz yapılamayacağını, ilk iki aşının da ilgili tebliğe aykırı şekilde, yanlışlıkla yapıldığını öğrendi.
DİYALİZE GİRERSENİZ AŞI YAPILABİLİR
Sağlık ocağı yetkilileriyle görüşen Ahmet Diremler, "Diyalize girerseniz aşınız ücretsiz yapılabilir" yanıtını alınca şaşırdı. "Sağlık Ocağı yetkilileri açıkça bana yüzde 30 performansla çalışan böbreğimin de iflas etmesini, çürümesini beklemem gerektiğini söyledi" diyen Diremler, şöyle devam etti:
"Bu yanıt beni kahretti. Ben 25- 30 lira olan aşı ücreti ödeyebilirim. Ya ödeyemeyenler ne olacak? İnsanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Devletin parası da bu kadar kolay heba edilmemeli. Çünkü 25-30 lira vermeyen devlet, benim diyalize başlamamla birlikte binlerce lirayı diyaliz merkezlerine ödeyecek. Bu durum benim gibileri ve diyalizden kurtulmak için çaba harcayanları üzüyor."
HASTALAR AŞIYA ULAŞAMIYOR
Ahmet Diremler, böbrek fonksiyonlarını önemli ölçüde yitirenlerin ateşli hastalık geçirmeleri halinde yaşamlarını diyalize bağımlı geçirmek zorunda kalabileceklerine dikkati çekerek, "KBY (Kronik Böbrek Yetmezliği) hastalarının, böbrek yetmezliğinden kaynaklı hemodiyaliz hastası olmamaları için gerekli olan ve nefroloji hekimlerinin önerdiği hepatit aşılarına ulaşamıyor" dedi.
İKİ YOLLA AŞI TEMİN EDİLEBİLİYOR
Hastalar, Hepatit B ilacına iki ayrı yoldan ulaşabiliyor. Birincisi, Halk Sağlığı İl Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürlüğü’nden kendi aile sağlığı merkezi vasıtasıyla. Ancak, Sağlık Bakanlığı’ndan yeterli miktarda aşı temin edilemediğinden bu aşıya ulaşım her zaman mümkün olmuyor. İkincisi ise aile sağlığı merkezleri, yeni doğan bebeklere ve diyalize girecek kadar böbrek fonksiyonlarını yitiren hastalara bu aşıyı uygulayabiliyor.
DÜZENLEME YAPILABİLİR
Antalya Eczacı Odası Başkanı Kerem Zabun, uygulamada yapılacak düzenlemeyle hasta mağduriyetinin ortadan kaldırılabileceğini bildirdi. Kerem Zabun, SGK’nın Sağlık Uygulamaları Tebliği’nde yaptığı düzenlemeyle hastaların ancak kronik böbrek hastalığının son aşaması olan hemodiyaliz hastası olması halinde ilgili aşıyı (Hepatit B) ödeme kapsamına aldığına işaret etti.
Zabun şu bilgileri verdi:
"Aslında hasta bu aşıyı yaptıramadığı için başka hastalıklara yakalanabilmekte. Aşının maliyetinden kaçan kurumu katbe kat artan yeni maliyetle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu durumda hem halk sağlığı açısından, hem de kurum maliyet hesapları düşünüldüğünde hayli düşündürücü. Uygulamada yapılacak düzenleme hem hasta mağduriyetlerini ortadan kaldıracak, hem de kurum sağlık hizmetlerini biraz daha geliştirecektir."
YETERLİ AŞI YOK
Kerem Zabun, Aile Sağlığı Merkezlerine başvuran hastalara hepatit B aşılarının, aşı yetersizliğinden dolayı uygulanamadığını savunarak, "Diğer taraftan bu aşıların SGK tarafından ilgili hastalıklarda ödenmesi Sağlık Uygulama Tebliği’nde bulunmuyor ve hastalar sosyal güvencesi olsa bile bu aşılara devlet güvencesiyle ulaşamıyor. Hastalar ancak kendileri bu aşıların ücretlerini ödemeleri halinde aşılama yaptırabilmektedirler" görüşünü dile getirdi.
Kerem Zabun, hasta sağlığı ve yaşam kalitesi yanı sıra, kamu maliyesi için ilgili hastaların muhtemel birer hemodiyaliz hastası adayı olması ve beraberinde gelişecek diğer hastalıkların ortaya çıkması da düşünüldüğünde mutlak suretle aşılamanın yapılması gerektiğini söyledi. Zabun şöyle konuştu:
"Kaldı ki hastalar nefroloji uzmanlarının tavsiyesi üzerine bu aşıları yaptırmak zorunda kalmakta ve bu yönüyle de konu çok önemlidir. Bu ve buna benzer durumlarla karşılaşan hastalar, nereye başvuracaklarını bilemeden konunun muhataplarının biran evvel çözüm üretmelerini beklemekte ve böbreklerini kaybetmenin korkusuyla çaresizce beklemektedirler."
ÖNCELİK RİSKLİ HASTALARIN
Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Müdürü Dr. Murat Özdemir, Aile Sağlığı Merkezleri’nde hepatit aşısının bulunduğunu, ancak aşıların öncelikle yeni doğan bebekler ve hemodiyaliz hastalarına uygulandığını bildirdi.
Hepatit B Kontrol Programı’nın stratejiler bölümünde yer alan ’Risk grubu aşılamaları bölümünde, sağlık kurumlarına başvuruları durumunda risk gruplarına aşı uygulaması yapılır’ denildiğinin altını çizen Özdemir, 19 maddeden oluşan risk gruplarının belirtildiği listenin son maddesinde, ’Bu risk grupları dışında, hekimin yüksek risk nedeniyle aşı yapılmasını uygun bulduğu kişilere sağlık kuruluşlarında aşı uygulaması yapılmalıdır’ ifadesinin yer aldığını kaydetti.
Erol AKKIR/ ANTALYA, (DHA)