Giriş
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Doğu Karadeniz’de yaşanan heyelan artışında depremlerin tetikleyici etkisi olduğunu belirterek “Karadeniz sahili, her an 6.6 ya da daha üstü büyüklükte bir depreme hazır olmalıdır. Sahil kesimleri çok daha tehlikeli ve riskli” dedi.
Selçuk BAŞAR/DHA
ENERJİ TRANSFERİ
Doğu Karadeniz’de son yıllarda sıkça yaşanan heyelanlar dikkat çekici bir hale gelmeye başladı. Bilimsel araştırmalarında Karadeniz fayı üzerinde meydana gelen küçük depremlerin heyelanları tetiklediğini savunan uzmanlar, en ufak yer altı hareketliğinde de denize paralel uzanan dağlara enerji transferi olduğuna dikkat çekti. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş “Trabzon-Rize sahili iki deprem kuşağı arasında kalıyor. Güneyde Türkiye’nin en aktif fayı olan Kuzey Anadolu Fayı, kuzeyde ise Karadeniz fayı var” dedi.
‘SAHİL ÇOK TEHLİKELİ’
Prof. Bektaş “AFAD verilerine göre önümüzdeki 50 yıl içinde bu fayın üretebileceği en büyük deprem büyüklüğü 6.6’dır. Ancak yüzde 10 olasılıkla daha büyük deprem de üretebilir. Bu yüzden Doğu Karadeniz sahilinde yapı stoğunun ona göre yapılması gerekir. Sahil kesimleri çok daha tehlikeli ve riskli. Sahildeki kumsal alanlar depremin büyüklüğünü artırıyor. Yamaçlarda heyelanları tetikleyen faktör yalnızca yağış değil. Dağlar sürekli yükselerek yer çekimini artırıyor. Küçük ve orta ölçekli depremler yamaçlarda çekiçleme vazifesi yapıyor. Heyelanlar bölgenin depremselliğinden etkileniyor” diye konuştu.
