Muharrem ayı ne zaman? Aşure Günü ne zaman?
Ağustos ayını geride bırakırken Zilhice ayını da geride bırakmış olacağız. Zilhice ayının bitişi demek aynız zamanda hicri yılbaşı olan muharrem ayınında başlangıcı anlamına geliyor. Mübarek sayılan bu ayda Aşure Günü de bulunuyor. Peki, Muharrem ayı ne zaman? Aşure Günü ne zaman?
İslam dünyasında dönüm noktası sayılan hicret muharrem ayında gerçekleşti. Müslümanlar muharrem ayı için heyecanlı şekilde bekliyor. Muharrem ayı içerisindeki Aşure Günü ise bir başka beklenen önemli bir gün... Şu sıralar "Aşure Günü ne zaman? Muharrem ayı ne zaman başlıyor?" soruları revaçta... İşte ayrıntılar...
MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN?
Bu yıl Muharrem ayına 31 Ağustos'ta girilecek. Bilindiği üzere 10 Muharrem Aşure Günü ve bu önemli gün 9 Eylül tarihine denk geliyor.
MUHARREM AYININ ÖNEMİ NEDİR?
Müslümanlık açısından birçok önemli olayın yaşandığı Muharrem ayında gerçekleşen ve bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açılmasını sağladı. Hz. Ömer'in halife olduğu dönemde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali'nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayıldı. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görüldü.
İslam dünyasında dönüm noktası sayılan hicret; Allah'a ve O'nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi ve hakka, hakikate, ilme, medeniyete yapılan yolculuk şeklinde ifade edilir. Hicret, Allah yolunda fedakarlığının ve kardeşliğin nüksettiği gündür.
MUHARREM AYI'NI NELER ÖNEMLİ KILAR?
1.HİCRİ YILBAŞI
Muharrem ayı, 12 ay ve 355 gün olan kameri yılın ilk ayıdır. Adından da anlaşılacağı üzere, kameri yılda, güneş değil ayın hareketleri esas alınır. Hicrî tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Mekke’den Medine’ye göç edişi ile başlar. Hicretin takvim başlangıcı olarak kabul edilmesi, Hz. Ömer devrinde olmuştur. Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiği yıl (Miladi 622), İslâmî takvimin başlangıç yılı (Hicri 1) olarak, Muharrem ayı da bu takvimin ilk ayı olarak kabul edildi.
2. AŞURE GÜNÜ
İbni Abbas’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber Medine’ye geldiğinde, Yahudilerin Aşûre günü oruç tuttuklarını gördü. “Bu nedir?” diye sordu. “Bu hayırlı bir gündür. Bu, Allah’ın İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardığı, bu sebeple de Musa’nın oruç tuttuğu gündür” dediler.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.), “Ben Musa’ya sizden daha lâyığım.” buyurdu ve hem kendisi bu günde oruç tuttu, hem de başkalarına oruç tutmalarını emretti.” (Buhârî,Savm, 69; II, 251; Müslim, Savm, 127; I, 795)
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere olduğu gibi size de farz kılındı.” (Bakara, 183) âyeti inince, Aşûre orucu isteğe bağlı hâle geldi.
MUHARREM AYININ FAZİLETİ
Muharrem ayı Peygamberimiz (s.a.v) tarafından Şehrullah (Allahın Ayı) olarak tanımlanmış, Cenabı Allahın ilahi bereket ve feyzinin, Rabbani ihsan ve kereminin bol bol müminlere ihsan edildiği mübarek bir aydır.
Hicret, Muharrem ve Aşura “Sevgili peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretinin gerçekleştiği ve rahmet peygamberinin “Allah’ın ayı” olarak nitelendirdiği Muharrem ayı süresince idrak edilecek. Peygamber Efendimiz (sav), Muharrem ayının faziletlerine işaret etmiş, Muharrem ayında tutulan orucun Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç olduğunu belirterek ashabına aşure gününde bir gün öncesi veya sonrası ile birlikte oruç tutmayı tavsiye etmiştir.
Hz. Peygamber Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve "Aşûre günün orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım" buyurmuştur. Peygamberimiz, hadiste "Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir." Ancak, Hz. Peygamberin bildirdiğine göre yalnızca Aşûra günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Aşûre günü oruç tutmanın faziletine ilişkin sahih hadisler bulunmasına karşılık, o günde hububat karşımı aş (aşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek ve kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih habere rastlanmamaktadır. Bununla birlikte, Müslüman Türklerin dînî halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşûre, aynı zamanda Muharremin onuncu günü başlamak üzere, daha sonraki günlerde de özel merasimle pişirilip dağıtılan tatlıya isim olmuş ve sosyal dayanışmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Çok eskiden beri devam eden aşûre aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilmiş, “aşûre testisi” adı verilen özel kaplarla da saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılmıştır.
MUHARREM AYI ORUCU NEDİR?
Muharrem ayı orucu olarak da bilinen oruç, Kerbela olaylarında şehitlerin çektikleri zorluklar için tutulur. Muharrem ayının dokuzuncu, onuncu ve on birinci tutulan oruçlar daha faziletlidir. Ancak diğer günlerde de oruç tutulmasında herhangi bir sakınca yoktur. Hz. Muhammed (s.a.v.), Aşure orucunu da tavsiye etmiş, kezâ Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarında üç gün oruç tutulmasını öğütlemiştir.
MUHARREM AYINDA HANGİ İBADETLER YAPILMASI GEREKİR?
- Kur'an-ı Kerim'de "Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur." buyrulmuştur. Bu yüzden Muharrem ayında oruç tutmak çok faziletlidir.
- Muharrem ayının birinci gününde akşam ve yatsı arasında yani zilhicce’nin son gününü, Muharrem’in birinci gününe bağlayan gecesi 2 rekat namaz kılınır.
- Muharrem ayının ilk gecesinde ise tesbih namazı kılınır ve bu namazda “Ya Rabbi, bu yeni senede beni mağfireti ilahine, rızai ilahine ve hidayeti ilahine mazhar eyle. Yeni açılan amel defterimi rızai ilahine muvafık amel ile doldurmayı bana nasip eyle. Beni gadabı ilahine duçar olacak amellerden muhafaza buyur.” diyerek dua edilir.
- Muharrem ayının birinci gününde 1000 kere İhlas suresi okunduğunda kişinin kul hakları af olacağı Kur'an-ı Kerim'de yazılmıştır.