Taksilerle ilgili karar ikiye böldü! Tarih verildi, tamamen değişiyor
Danıştay, taksilere görüntü ve ses kaydeden kamera yerleştirilmesi kararına onay verdi. Posta.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkan Vekili Veli Yurt, 'Şoför esnafımız 'Pazarlık yapıyorlar' şeklinde bir haksızlığa maruz kaldığında artık kendini savunabilecek' dedi. Taksilerin kamusal alan olmadığını belirten Avukat Kutlutürk ise 'Aralıksız bir şekilde ses ve görüntü kaydının alınması özel hayatın gizliliğini ihlal edecektir.' dedi.
Büşra Özbelli / Posta.com.tr Danıştay, taksilerde görüntü ve ses kaydı yapan kamera yerleştirilmesi kararına, 'Özel hayatın gizliliğini ihmal ettiğinden söz edilemez' diyerek onay verdi. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkan Vekili Veli Yurt konuyla ilgili Posta.com.tr'ye açıklamalarda bulundu. Yurt, 'Kamera sistemi zaten vardı, ancak şimdi ses kaydı da olacak' dedi. 'Pazarlıkla yolcu taşıyorlar.' ifadelerinin bazı taksicileri mağdur ettiğini söyleyen Yurt, kamera sistemi için 'Bizim için çok olumsuz bir durum değil' dedi. Avukat Şilan Kutlutürk ise bu kararın özel hayatın ihlaliyle ilgili olumsuz yönlerini anlattı.
İPTAL DAVALARI AÇILMIŞTI
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkan Vekili Veli Yurt, 'Daha önce İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, 27 Şubat 2017 tarihinde valiliklere bir yazı göndermişti. UKOME ve İl Trafik Komisyonları, şehir içi yolcu taşıyan taksi, minibüs ve otobüslerde en az 7 gün kayıt yapan iç kamera ve dış kamera şeklinde bir karar alınmasını üstlenmişti. Başta terör olayları olmak üzere olayların araştırılması, delillere hızla ulaşılması, suçların aydınlatılması amaçlanıyordu. Ancak Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odaları, özel hayatın gizliliği söz konusu olduğu gerekçesiyle taksi sınıfı araçlar için iptal davaları açmıştı. Bu davayla ilgili, farklı illerdeki idari yargı yerlerinde farklı kararlar verildi. Bazı idari mahkemeler kamera konusunu olumlu, bazıları olumsuz gördü, dolayısıyla alınan karar ortada kaldı. Buna istinaden bölge idari mahkemeleri arasındaki farklı kararları irdeleyen kurul, konuyu Danıştay'a taşıdı. Danıştay ise taksilerde 7 gün 24 saat çalışacak şekilde iç kamera sistemi takılmasına dair UKOME kararlarını hukuka uygun buldu.' dedi.
DANIŞTAY: ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHMAL ETTİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEZ
Yurt, 'Danıştay, 'Kamusal alan niteliğindeki ticari taksilerde, ses ve görüntü kaydı yapabilen kamera sisteminin, gerek şoför gerekse de yolcu bakımından özel hayatın gizliliğini ihmal ettiğinden söz edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır' tespitinde bulundu. Dolayısıyla şimdi bu süreç nasıl devam edecek bilmiyoruz. İstanbul'da 18 bin 395 ticari taksimiz var. Yaklaşık 15 binin üzerinde ticari taksilerimizde zaten kamera takılı. Ayrıca özel - halk otobüslerinde ve minibüslerde de kamera var. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası olarak bizi ilgilendiren tabi ki ticari taksiler. Ulaşım sektörü olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşımlar Hizmetler Müdürlüğü'ne bağlı olduğumuz için bu kameralar İBB tarafından araçlarımıza bağlanıyor.' ifadelerini kullandı.
"GÖRÜNTÜ KAYDI ARTIK SES KAYDI DA OLACAK"
'Yaklaşık 15 bin araca şu anda zaten kamera bağlı, 3 bin araç ise beklemede.' diyen Yurt, 'Onlara da sırayla randevu verilerek bu kameralar takılacak. Şu anda kamera takılı olan araçlarda ses kaydı yok. Çünkü o zamanlar verilen kararda, özel hayatın gizliliğini ihmal ettiği gerekçesiyle 'ses kaydı olmasın' denmişti.
Şimdi Danıştay'ın kararında ses kaydı da var. Bu konuyla ilgili teknik birimler çalışmalarını yapıyor. 31 aralık 2022'nin sonuna kadar süre verildi. Bu sürenin sonuna kadar kameralar bütün araçlarda hizmet vermeye başlayacak.' diye konuştu.
"GÖRÜNTÜLER ANCAK SAVCILIK KANALIYLA İBB'DEN TALEP EDİLEBİLİR"
'Hukukçularımız bu konuyu inceliyor. Danıştay'ın aldığı karar kesin karar ama ifade ettiğim gibi özel hayatın gizliliği söz konusu.' diyen Yurt, 'Biliyorsunuz biz canlı bir sektörüz. Her araç günde yaklaşık 40 yolcu taşıyor. Ciddi bir rakam ortaya çıkıyor. Bu taşınan İstanbul halkıyla şoförler arasında bir muhabet oluşuyor, farklı söylemler ortaya çıkıyor. İstanbul halkı bundan nasıl etkilenir? Veya şoför esnafımız bu karardan nasıl etkilenir?
Burada şunu unutmayalım; bu ses ve görüntü kayıtlarını istediğimiz anda istediğimiz yerde şoför esnafı veya herhangi bir kişi kullanamaz. Bunlar olumsuz bir durum yaşandığında, savcılık kanalıyla İBB'den talep edilebiliyor. Karakolluk bir durum olduğunda bu savcılığa intikal eder. Savcılık ise bu görüntüleri İBB'den ister. Ancak onlar görürler.' ifadelerini kullandı.
Yurt açıklamasına şöyle devam etti:
"BİZİM AÇIMIZDAN ÇOK OLUMSUZ BİR DURUM DEĞİL"
'Taksiciler bugüne kadar araçlarda iç kamera olduğunu zaten biliyordu.' diyen Yurt, 'Aslında bizim açımızdan çok olumsuz bir durum değil. Şöyle bir örnek verebilirim; Biliyorsunuz İstanbul büyük bir metropol. Turistin yoğun olduğu bir şehir. Bazı esnaflarımız çok mağdur durumda kaldı. Özellikle bu yaz bize gelen şikayetler doğrultusunda araçları bağlandı. Neden? 'Pazarlık yapıldı' denildi. Turistler bazen, güvensizlikten mi kaynaklanıyor bilmiyorum, taksimetre ile yolculuk yapmayı kabul etmiyorlar. 'Ne kadara gidersin?' gibi ifadelerde bulunuyorlar. Dolayısıyla bu da, taksiciler pazarlıkla çok uçuk rakamlarla yolcu taşıyor anlamına geliyor.
Taksilerde görüntü ve ses kaydı olduğu zaman şoför esnafımız da daha bilinçli davranacaktır. Hem de herhangi bir haksızlığa uğradığı zaman açık ve net kamera görüntülerini isyerek bu durumu aydınlığa kavuşturabilir. Yani ben temsil eden kurum başkan vekili olarak bu durumu çok olumsuz görmüyorum.' dedi.
"ARAÇLARA UYARI YAZILARI YERLEŞTİREBİLİRİZ"
Yurt, 'Biz gerekirse uyarı amacıyla araçlara 'Görüntü ve ses kaydı yapılmaktadır' şeklinde bir yazı yapıştırabiliriz. Bu hem müşterinin hem de şoförün daha kontrollü bir yolculuk yapmasını sağlayacaktır. Burada önemli olan yolcuyla şoförün güvenli bir yolculuğa yürümesidir. Özel hayatın gizliliğini ihlali söz konusu olabilir diye düşünüyoruz ama bazı şeylerinde kontrol altına alınması çok da yanlış değil. 'ifadelerini kullandı.
AVUKAT KUTLUTÜRK: TAKSİLER KAMUSAL ALAN DEĞİLDİR
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkan Vekili Veli Yurt'un aksine özel hayatın gizliliğinin altını Avukat Şilan Kutlutürk "Kişisel veri olan ses ve görüntülerin taksi içerisinde kayda alınması, Anayasa, yasa ve uluslararası mevzuata aykırı bir durumdur. Özel hayatın gizliliği Anayasanın 20. Maddesi ile güvence altına alınmıştır. Özel hayatın gizliliği kapsamı, kişinin izin vermediği, mahremiyetine ilişkin her alanı kapsıyor. Bunun herhangi bir sınırlaması bulunmaktadır. Taksilerin "Kamusal alan" olarak kabul ederek ses ve görüntü kaydının alınmasın meşrulaştırılması mümkün değildir. Toplu taşıma araçları kamuya açık alanlar olup, taksiler ise nispeten farlılık göstermektedir. Taksiler özel kullanıma tahsis edilmiş bir yerden bir yere gitmek için tutulan ticari araçlardır." ifadelerini kullandı.
"KAMUSAL YARAR İLE KİŞİSEL ALANIN İHLALİ DENGESİZLİĞİ OLUŞMAMALI"
Taksideki özel konuşmaların da yayınlanabileceğini ifade eden Kutlutürk, "Taksi yolculuğu esnasında kişiler yanındaki arkadaşıyla özel sohbetler etmekte veya telefon görüşmeler yapabilir. Bu esnada kişinin ailevi ilişkileri, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, özel nitelikli kişisel verilerini paylaşması mümkün olabilir. Günlük hayatta genelde takside radyoların açık olması nedeniyle gündem üzerinden taksi şoförleriyle sohbet ediliyor. Sohbet esnasında kişinin vermiş olduğu bilgiler veya gündem üzerinden yapmış olduğu eleştiriler kişinin tamamen özel nitelikteki verilerini oluşturuyor. Böylesi bir durumda aralıksız bir şekilde ses ve görüntü kaydının alınması özel hayatın gizliliğini ihlal edecektir. Ayrıca ses ve görüntü kaydının alınmasındaki amacın kamusal yarar olduğu her ne kadar belirtilse de elde edilecek yarar ile bireyin müdahale edilen kişisel alanının ihlali arasında bir dengesizlik yaratmaması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"KAYITLAR CAN VE MAL GÜVENLİĞİ DIŞINDA KULLANILMAMALI"
Yolcunun kaydının alınmasıyla ilgili yazılı ve sözlü uyarı yapılmalı diyen Avukat Şilan Kutlutürk, "Taksilerde ses ve görüntü kaydının alınması kanuna aykırılık teşkil etmekle birlikte, taksiye binildiği esnada taksi şoförünün müşterisine bu durumu izah etmesi ve uyarı metni asması gerekiyor. Okuma-yazma bilmeyen kişiler için de uyarı levhaları asması gerekiyor. Bu durumda ayrıca yolcu daha temkinli davranabilecektir. Kişisel verilerinin istenmeyen kişilerce elde edilmesine engel olabilir. Bir an için ticari taksi içerisindeki ses ve görüntü kaydının alınmasının Anayasaya uygun kanuniliğin gerçekleştiği düşünülse bile, taksicinin ve seyahat eden müşterinin can ve mal güvenliğinin korunması amaçlanmakta ise; o halde elde edilecek kayıtların da bu amaçlar dışında kullanılmaması, muhafaza edilmemesi, ifşa edilmemesi gerekir." dedi.
Kutlutürk açıklamasına şöyle devam etti:
Söz konusu ses kayıtlarının şifreleme yöntemiyle alındığı ve bu kayıtlara taksicilerin ulaşma yetkisinin bulunmadığı ifade ediliyor. Bu kayıtların söz edilen bu güvenliğe ilişkin önlemlerin arka planda etkin biçimde işleyip işlemediğine dair bir açıklama mevcut değildir. Gerçekten bu ses ve görüntü kaydı güvenli bir şekilde alınıyor mu? Ne kadar süreyle saklanıyor? Kimler tarafından erişilebilindiği konusunda net açıklamalar bulunmuyor. Bilgilerin saklanılması hususu tamamen tartışma konusudur.
ŞOFÖRE VE YOLCUYA KARŞI İŞLENEBİLECEK SUÇLARIN ÖNÜNE GEÇEBİLİR
Kutlutürk, "Olumlu yanından bahsedecek olursak, Örneğin, taksiye binen bir yolcu hırsızlık maksatlı şoföre zarar vermek isteyebilir veya şoför yolcuya zarar vermek isterse kaydın varlığı suçun aydınlatılması konusunda delil niteliği taşıyacaktır. Ayrıca hukuka aykırı fiilin işlenmesi noktasında caydırıcı bir nitelikte olabilecektir" ifadelerini kullandı.
VATANDAŞLAR NE DÜŞÜNÜYOR?
50 yaşındaki Sibel hanım, taksilerle ilgili Danıştay'ın verdiği karar hakkında 'Bence olumlu bir gelişme. Mesela bazen kısa mesafe olunca yolcu alınmıyor. Ya da turistlerden fazla ücret istendiğini duyuyoruz. Bir de evcil hayvan varsa müşterinin kucağında, şoförler arabaya almak istemiyorlar. Kamera ve ses kaydı hem şoför hem de yolcu için daha güvenli olabilir.' dedi.
46 yaşındaki Meryem hanım ise, 'Zaten kamera uygulaması vardı. Ses kaydı olayı tamamlamış diye düşünüyorum. Özgürlük ve kişisel alanı ihlal ettiği düşüncesi bence doğru değil çünkü bu ticari bir hizmet. İnsanların kendilerine çekidüzen verme gereği hissetmesiyle birlikte suistimalleri de önleyeceğine inanıyorum.' dedi.
'Taksi içinde kamera kullanımının hem olumlu hem de olumsuz yanları bulunuyor.' diyen 30 yaşındaki O.B ise , 'Olumsuz anlamda tabi ki de KVKK kurallarına aykırı. İzinsiz ses ve görüntü alındığı için kişisel veri gizliliği tehlikeye giriyor. Olumlu yanı ise bir hırsızlık olduğunda ya da takside bir eşya unuttuğunuzda bunun açığa çıkmasına yardımcı olabilir.' ifadelerini kullandı.