Uzman isimden öğretmenlere önemli uyarı: İlk ders deprem!
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde gerçekleşen depremler tüm Türkiye'yi derinden yaraladı. Özellikle çocuklar, depremin yol açtığı duygusal ve psikolojik yıkımı atlatmak konusunda yetişkinlere göre daha fazla zorluk çekiyor. Okulların açılmasıyla birlikte yaşanılan bu süreçte öğretmenlere de çok büyük görev düşüyor. Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya, öğretmenlerin sorumluluklarının arttığını belirterek uyarılarda bulundu.
Aydan Durak/ Posta.com.tr| Okulların açılmasıyla birlikte tüm öğretmenlerin aklında tek bir soru var. Deprem ile ilgili sorulara nasıl cevap vermeliyim? Depremde ailesini ya da yakınını kaybeden bir çocuk ile nasıl iletişime geçmeliyim? Duygular ortak olsa da her insanın bu süreci yaşama şekli birbirinden farklılık gösteriyor. Bu durum çocuklar içinde aynı. Bu sebeple yaşanılan bu zorlu süreçte öğretmenlere çok büyük görev düşüyor.
KİŞİSEL KAYGILARINIZI YANSITMAYIN!
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde gerçekleşen ve 10 ili etkileyen depremler tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Yaşanılan bu zor süreci yetişkinler olarak atlatmaya çalışırken, özellikle çocuklara karşı daha hassas davranmak gerekiyor. Uzman Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya, özellikle öğretmenleri bu konuda uyarıyor.
"Öğretmenlerin bu süreçte sorumluluklarının arttığını bilmeleri bile onlar için bir yüktür. Çoğu öğretmen çocuk için anne yerine koyduğu ya da baba yerine koyduğu birer yetişkindir. Dolayısı ile öğrencilere yaklaşım bu konuda oldukça hassas olmalıdır. Yaşına ve bilgisine yönelik hazır cevaplarınız süreci yönetirken işinizi oldukça kolaylaştırır. İlkokul yaş grubu çocukların öğretmenleri soyut düşünme kavramının henüz yerleşmediği çocuğa aktarım yaparken 11 yaş ve sonrası bir çocuğa yaptığı müdahaleyi yapmaması gerektiğini bilerek iletişime geçerse sağlıklı bir iletişimden bahsedebiliriz. Çocuğa yönetilen her bir mesaj ayrıca bireysel kaygılarınızı barındırmamalıdır."
TUTARLI, SAKİN, YALANSIZ VE GÜVEN VEREN...
Yas sürecinde olduğumuz bilgisini çocuktan saklamanın ya da yok saymanın doğru bir yöntem olmadığını belirten Yalçınkaya, öğretmenlere algı düzeyinde açıklamalar yapmalarını öneriyor.
"Süreçten etkilenen, bizzat yaşayan, yardımcı olmak için bölgelere giden şeklinde türettiğimizde yaşadıklarınızdan bağımsız iletişime geçtiğiniz çocuğa tek bir sesle ulaşmalısınız. Tutarlı, yalansız, sakin ve güven veren… Deprem bölgesi olduğumuz bir coğrafyada yaşadığımızı ve bunun bir doğal afet olduğunu, insanların krizlerle baş edebilmek için tedbirler almaları gerektiğinden bahsedebilirsiniz. Yas sürecinde olduğumuz bilgisini çocuktan saklamak ya da yok saymak doğru bir tutum değildir. Onun yerine yaşlarına ve algı düzeylerine uygun açıklamaları yüzeysel bir şekilde yaparak rutinlerinizi korumaya çalışmalısınız. Birçok çocuk aileden, haberlerden ya da duyduklarından etkilenmiş bir şekilde arkadaşlarına korkularından bahsedebilir. Böyle durumlar ile karşılaştığınızda tüm sınıfa değil, olayı konuşan arkadaş grubuna özel bir açıklama yaparak, yanlış bilgileri onarabilirsiniz. Özellikle ilkokul yaş sürecinde bir çocuk kendi yaptığı bir hata yüzünden böyle bir durumu yaşadığını zannedebilir. Korkunun yayılmasını engellemek adına paylaşımı olan arkadaş grubuna açıklama yapıyor olmanız o korku duygusunu kontrol altına aldığınızı gösterecektir. Sizin yas sürecine çocukları dâhil etmeniz onların duygularını sağlıklı yaşamasına izin vermeniz anlamına gelir. Dolayısı ile arkadaşlar arasında dalga geçme, hitap takma ya da yalan ifadelerin olduğu bir konuşmaya şahit olmanız durumunda okul rehber hocaları ile mutlaka iletişime geçilmelidir."
HER OKULDA DEPREM PSİKO-EĞİTİMİ OLMALI!
Türkiye bir deprem ülkesi ve herkesin bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. Okul rehber hocalarının zorlanılan durumlarda devreye girmesi ve olabilecek her türlü olumsuz senaryoların önüne geçmesi adına bir çalışma yapmasını gerektiğini söyleyen Yalçınkaya, "Sadece bir ders saati kadar süren açıklayıcı, bilgilendirici seslenişe şuan tüm okul çalışan ve öğretmenlerin ihtiyacı var. Okul rehber hocalarının zorlanılan durumlarda devreye girmesi ve olabilecek her türlü olumsuz senaryoların önüne geçmesi adına bir çalışma yapmasını sağlıklı buluyorum. Çocuklarımızın duygularını yaşamaya ihtiyaçları var. Yaşanılan duygu bir şekilde dışarıya aktarım ister. Belki bir resim, belki bir yazı ya da aktarım yapabileceğiniz her bir öneri ile çocukların yaşadıkları korkuları yansıtmalarını sağlayabilirsiniz. Sizin zor süreci günlük rutinlere bağlı kalmaya devam ettikçe yönetebileceğinizi bilmeniz, krizi duygularınız ile değil aklınız ile yönettiğinizi gösterecektir." dedi.
İLERİ YAŞ GRUPLARINDA SALDIRGANLIĞA DİKKAT!
"Güven ve ait hissetme temel ihtiyaçların sarsıldığı deprem afetinde birçok koruyucu olan öfke duygusunun kontrol edilemeyen saldırganlıklara dönüştüğünü gözlemleyebilirsiniz. Böyle bir durumda sınıf hocalarının nefes çalışmaları yaparak süreci yönetmeye çalışmalarını ve gerekli durumlarda okul idaresi ve rehber hocası bilgisi dâhilinde uzman psikolog ya da psikiyatrilere yönlendirilme yapılması gerekiyor. Her çocuğun önce dinlenmesi, duygusunu aktarması çok önemli. Birçok patolojinin canlandığını bildiğimiz kaos süreçleri okul gibi kolektife hitap eden birimlerde, diğer çocukların gözlem yapabildiği ve etkilenebildiğini unutmadan atılan adımlar ile yaşanılan acının daha sağlıklı dönüştüğünü hep birlikte öğreneceğiz"
- Turizmin lokomotifi yola çıktı! Bakan Uraloğlu: 60 sefer yapılacak
- Eski kimliği olanlar dikkat! Günler kaldı, artık işlem yapılamayacak
- Asgari ücrette sona geliniyor! İşte konuşulan son rakamlar
- Memur ve emeklilerin gözü maaş zammında! İşte beklenen oranlar
- Memurlar için en kritik hafta! 2024 yılı bitmeden bunları yapın