Yarış atlarının dünyası...
Islak kum zeminde dört nala nefes nefese koşuyor, üstündeki jokeye zafer, sahibine para kazandırıyor
Anadolu Ajansı, Fiyatı binlerce lirayı bulan yarış atlarının yetiştirildiği 75. Yıl Hipodromu’nda, kıyasıya rekabete hazırlanan aygırların idmanlarına tanıklık etti.
Yarış atlarının antrenmanları daha güneş doğmadan başlıyor. Ahırda bulunan atların önce ağız bakımı yapılıyor, idmanda olası bir aksiliğe karşı ayaklarına bileklik takılıyor, taranıyor, temizleniyor. Koşarken nefesinin açılması için burnuna viks sürülüyor, pılanket ve kukuleta takılıyor, ayak tırnakları temizleniyor.
İdman, ahır çevresinde atılan binicisiz ısınma turlarıyla başlıyor. Bu hazırlıkların ardından atlar, hipodromdaki idman pistine götürülüyor. Üzerinde apranti olan atlar yaklaşık 2 bin metre koşuyor. Koşarken de kendi aralarında kıyasıya bir mücadele yaşanıyor. Nefes nefese kalan atlar üzerindeki biniciyle büyük yarışlara hazırlanıyor. Her binicinin hedefi, atıyla birlikte yarış kazanmak.
- Her at yarış atı olmuyor -
Sabah idmanın ardından durak tekrar ahır oluyor. Yaklaşık 45 dakika dinlenen atların teri kurulanıyor, duşa sokuluyor, ayakları temizlenip bandajlanıyor, tımar ediliyor. Akşam saatine kadar dinlenen ve yemlenen atlar, tekrar günün ikinci idmanı için hazırlanıyor. Sabah yapılan işlemler bir kez daha tekrarlanıyor. Çalışmaların hen gün aynı saatte yapılması ayrı bir önem arz ediyor, yoksa atlarda performans düşüklüğü yaşanıyor.
Her at ise yarış atı olmuyor. En iyi yarış atları İngiliz ve Arap atlarından çıkıyor. Anne ve babanın yarış atı olması da tay için çok önemli. Yetişmeleri de zaman alıyor. İki yaşında eğitime başlayan taylar, yaklaşık bir yıl süren eğitimin ardından pistlerde koşacak hale geliyor. Ama bir kaza sonucu sakatlanan atlar, yıllardır verilen emeğin ve masrafın çöpe gitmesine neden oluyor. At sahiplerinin en büyük korkusu da atlarının sakatlanması, tüm çabalar da onların zarar görmemesi için.
- "Otomobil için lastikleri ne ise atlar için ayaklar da o" -
’Hız Zamanı’ isimli yarış atının sahibi Süleyman Şimşek, bu durumu şu sözlerle özetledi:
"Atın her şeyi ayaklarıdır. Otomobil için lastikleri ne ise atlar için ayaklar da o. Atın ayakları olmadı mı, lastiği patlayan araba gibi at da biter."
At yetiştiriciliğinin çok zahmetli, masraflı ve uzun uğraşlar istediğini söyleyen Şimşek, "Bir sporcuyu nasıl hazırlıyorsanız biz atları da o şekilde hazırlarız. Taylara, yeni doğmuş çocuk gibi her şey yeniden öğretilir. 2,5 yaşında idmanlara başlanır. At zamanla bunu anlar ezberler. Her gün aynı saatte idmana çıkartılır. Sabah atın yanına girilir. Her yeri kontrol edilir; kulağına kadar. Atın temizliği yapılır, eyeri vurulur. 45 dakika binek yapılır. Atın belirli bir idmanı vardır. Onu her gün veriliriz, yarışlara kadar" şeklinde konuştu.
- "Bu bir ekip işi" -
Ekip işinin önemine dikkati çeken Şimşek, "Atçılıkta ekip olmadı mı hiç bir şey olmaz. Seyisinden, at sahibinden, antrenöründen tutun hepsi birlik isteyen bir iştir. İyi bir at olur, üstüne binecek jokey olmaz, jokey olur koşacak at olmaz. Seyis olur diğerleri olmaz, bir bütünlük lazım" ifadesini kullandı.
At fiyatlarıyla ilgili bilgi de veren Şimşek,"Atın ana-babası iyiyse, orjini iyiyse atın fiyatı 5oo milyara kadar çıkabiliyor, 20 milyara kadar inebiliyor" diye konuştu.
Durmuş Koçak - AA
- Asgari ücrette konuşulan zam oranı belli oldu! İlk rakam Türk-İş'ten geldi, gözler işverenin teklifinde
- Bakan Şimşek'ten dijital gelir idaresi vizyonu açıklaması
- Asgari ücret için hükümet devreye giriyor! İşte işverenin zam için düşündüğü rakam
- 2025 aidat tarifesi devreye girecek! İşte 5 soruda bilinmesi gerekenler
- Mağdur tüketiciye 'Hakem' rehberi