Yere düştüğünde değil vazgeçtiğinde kaybedersin
AK Parti Milletvekili Serkan Bayram’ın hayat hikayesinin anlatıldığı ‘Buğday Tanesi’ filmi 2 Aralık’ta vizyona girdi. Henüz bebekken buğday tarlasında çıkan yangında, vücudunun büyük bölümü yanan ve ellerini kaybeden Bayram ile seyircilere umut olacak filminin konusunu; o dram ve başarı dolu yaşam öyküsünü konuştuk. Röportajımıza filmde Bayram’ı canlandıran sanatçı Kutsi de eşlik etti.
ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr
İnsanlar neden bir siyasinin hayat hikayesini merak etsin ve bu filmi izlesin?
Bu bir siyasinin hayatı değil. Siyaset üstü bir film. Milyonların ve umudun filmi. Yaşadığım zor süreçte umuda giden bir yolculuğun hikayesi. 10 milyon engellimiz var, ailesiyle birlikte 40 milyon. Onların yaşadığı acılar var bu filmde. Engellilerin hayatın her alanında temsil edilmeleri gerektiğini vurgulayan bir film.
Öykünüzü sizden dinlesek...
1974’te Erzincan’da doğdum. Bir yaşındayken annem beni beşikte buğday tarlasına götürüyor, tarla tutuşuyor ve ben de yanıyorum. Eşek sırtında hastaneye götürüyorlar. 40 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 41. gün hayata tutunuyorum. 41 yaşında da Erzincan Milletvekili seçildim. Hayatım mücadele ile geçti. 18, 19 yaşıma kadar elim cebimde gezdim. Utandım çünkü ellerimi göstermekten. Yurt dışında yaşamak istedim. En azından onların dediğini anlamam, mutlu yaşarım diye düşündüm. Ama vizem reddedildi.
Peki ya sonra?
Sonra tüm Türkiye beni tanısın da bir daha ‘Sana ne oldu’ diye sormasın istedim. Hukuk fakültesine girdim. 1984’te hakimlik-savcılık sınavına girdim ancak mülakatta anayasada yer alan 8. maddeden dolayı elendim. Fiziksel engelimden dolayı sınavı geçemedim. Vekil olduktan sonra geçen sene bütün partilerin desteğiyle bu maddeyi kaldırdık. Engelli kardeşlerimize hakim, savcı olma yolunu açtık.
Bravo size. Siyasette pek uzlaşı yok. Peki muhalefet bu filme destek oldu mu?
Siyaset üstü bir film bu. Bütün parti başkanlarını davet ettik. Herkes de geldi. Tüm muhalefet partilerinin milletvekilleri vardı. Toplumsal bir uzlaşı söz konusu. Elde edilen gelirle İstanbul Anadolu yakasında Engelli Yaşam ve Kültür Merkezi yapılacak.
Hayatınızı film yapma fikri size mi ait?
Yaşadıklarımı kitap olarak kaleme almaya başladım ve film fikri ortaya çıktı. Aslında film daha sonra da çekilebilirdi ama engelli kardeşlerimize belki bir rol model oluruz düşüncesi ile beklemek istemedim.
Genelde biyografi filmi ölenlerin ardından yapılır. Sizinki bu anlamda bir ilk sanıyorum?
Evet öyle. Özellikle engellilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek istiyorum. Engelli öğretmen, memur var ama neden vali, büyükelçi, bakan yok. Yirmi yıldır hükümetimiz engelliler konusunda çok büyük yol aldı. Bu film sayesinde farkındalık oluşacak. Artık engelli vali, belediye başkanı, büyükelçi de göreceğiz inşallah.
Size geçmişte en çok dokunan şey neydi?
‘Serkan sen bunu yapmazsın’ demeleri. Tüm engelliler her şeyi yapar. İsrail Enerji Bakanı engelli, İngiltere’nin bakanı engelli. Almanya’da meclis başkanı engelli; bizde neden yok? Ben ülkemde tekerlekli sandalyede bir bakan görmek istiyorum.
Ailenizi suçluluk duygusu, vicdan azabı yaşıyor mu?
Onların bir suçu yok ki! Aileme hiç sormadım. Üzülmesinler diye. Annem bu konuda hiç konuşmaz.
Gündelik işlerinizi yapabiliyor musunuz?
Her şeyimi yapabiliyorum. Vücut kullanma oranım yüzde 99, araba da kullanırım, uçak da.
Sizin için ‘Ona kız verilmez’ bile denilmiş...
Bir kızı istedim vermediler, vekil olduktan sonra o kız aradı. “Babam çok pişman oldu” dedi. Vekil olduğum için değil, gayretim için.
BU ZORLUKLARI 48 YIL YAŞAMIŞ KOLAY MI?
Filmde Serkan Bayram’ı canlandıran Kutsi de sorularımızı yanıtladı:
Çok özel bir hikayede rol aldınız. Ne hissediyorsunuz?
İyi ki bu projede yer aldım. Engelli kardeşlerimize umut olduysak ne mutlu bana. Film cesareti, vazgeçmemeyi, umudu konu alıyor.
Serkan beyi canlandırırken protez taktınız. Sizi çok zorladı mı?
İlk zamanlar vücut dilim zorlandı. Anlatırken elimi kullanmam gerekiyor, yapamadım en başlarda. Filmde hayattaki acı, tatlı şeyleri yansıttık.
Serkan Bey’in çok güzel bir mücadelesi var. Zorlandığınız sahneler oldu?
Meclis sahnelerinde çok zorlandım. Kürsüde konuşma yapacağım, bir durdum. Toplum içinde yadırganan bir engeli olduğundan hakimlik ve savcılık mülakatlarını anayasada yer alan maddeden dolayı geçemeyen bir gencin hayal kırıklığı ile o kürsüdeyim. Engelli bireylerin önündeki bu engelin kalkması için sunduğumuz yasa tasarısının onaylanması için mücadele eden bir adamı doğru sergilemeliydim. Daha sonra Cumhurbaşkanı onayı ile bu maddenin kaldırıldığını anlattığımız anda engelli kardeşlerimizle göz göze gelip ‘Başardık’ dediği andaki o duyguyu hissettirmeye çalıştım.
Filmi tek cümle ile özetlemenizi istesem?
Yere düştüğünde değil vazgeçtiğinde kaybedersin.
- Asgari ücrette sona geliniyor! İşte konuşulan son rakamlar
- Memur ve emeklilerin gözü maaş zammında! İşte beklenen oranlar
- Memurlar için en kritik hafta! 2024 yılı bitmeden bunları yapın
- 100 milyon euroluk turizm yatırımı
- LC Waikiki, iki cesur kararla global marka yolculuğunun rotasını çizdi! Zeytinburnu’ndaki bir atölyeden 61 ülkeye