Yuva köyünde Hüs hastalığı şüphesi! 100 kişi neden zehirlendi?
Bolu’nun Yuva köyünde zehirlenme vakaları artarken, sebebi hala öğrenilemedi. 100 kişinin zehirlendiği 400 nüfuslu köyde içme suyu incelenirken, su deposunun borularının da paslı olduğu tespit edildi. Uzmanlar ise hemolitik üremik sendromu hastalığına dikkat çekiyor.
Bolu’nun Çaydurt Yuva köyünde Kurban Bayramı’nın son gününde bazı çocuklarda karın ağrısı, mide bulantısı ve kanlı ishal görüldü. Hastaneye götürülen 20 çocuğa yapılan tetkikler sonucu çocuklarda bağırsak enfeksiyonu olduğu tespit edildi. Teşhisin ardından çocuklardan 8’inin durumu ağırlaştı. Ankara’ya sevk edilen 8 çocuk, çeşitli hastanelerde yoğun bakıma alındı. Vaka sayısı artarken, bazı yetişkinler de tedavi altına alındı. 400 kişinin yaşadığı köyde ağırlıklı çoçuklardan oluşan yaklaşık 100 kişinin tedavisi çevredeki farklı hastanelerde sürüyor.
Köylüler, yıllardır evlerindeki sudan içtiklerini ancak ilk kez böyle bir durumla karşılaştıklarını söylediler. Aynı evde yaşayan aile fertlerinden bazılarında herhangi bir belirti yokken bazıları ise hastanelik oldu. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Halk Sağlığı İl Müdürlüğü ekipleri çocukların içtiği su ile yediği yiyeceklerden numune aldı. Sağlık Bakanlığı’ndan özel bir ekip de Bolu’ya gelerek inceleme başlattı. Köye içme suyunu sağlayan depo ise boşaltılarak dezenfekte edildi. Su deposuna kuyudan su çeken pompanın bulunduğu alandaki borular da değiştirildi. Eski boruların pas içinde olduğu görüldü.
Günlerdir hastaneye yatışların sürdüğünü söyleyen köylüler, Milliyet’e konuştu. Köylüler ile konuştuğumuz esnada köye gelen ambulansla bir vatandaş daha hastaneye kaldırıldı. Ankara’da yoğum bakımda olan çocuklardan biri 5 yaşındaki C.M.’nin dayısı Yusuf Akdemir (23), “Yeğenim 5 yaşında ve günlerdir hastanede yoğun bakımda. Durumu kritik. Aynı evde yaşayan annesine, babasına ve erkek kardeşine herhangi bir şey yok. Bizim kendi evimizde de babam ve erkek kardeşim hastaneye yattım ancak bende ve annemde herhangi bir belirti yok. Ne olduğunu bilmiyoruz, araştırılıyor. Ama eğer sudan kaynaklı olsaydı, bize de bir şey olurdu” diye konuştu.
Etkilenen çocuklardan biri de 5 yaşındaki Ö.Ö.’ydü. Ö.Ö.’nün annesi Nihal Ö., şunları söyledi:
“Çocuğumda 14 Temmuz’da ilk karın ağrısı daha sonra da kanlı ishal görüldü. Ertesi gün hemen hastaneye götürdük. İlaç verip geri gönderdiler. Eve geldiğimizde daha da kötüleşti. Bu kez farklı bir hastaneye götürdük ve yatırdılar. 5’inci günün sonunda taburcu oldu. Kimsenin henüz net bir şey dediği yok. Aynı evde sadece çocuğum yaşadı, bize bir şey olmadı. Ama köyden her gün biri hastaneye götürülüyor, sayı artıyor. Onlarca çocuğun durumu kritik.”
Köylülerden Hacer Türk (52) ise “Yıllardır bu suyu kullanıyoruz böyle bir şeye rastlamadık. Sudan kaynaklandığı söyleniyor ancak ben öyle olduğunu düşünmüyorum, çünkü köydeki herkeste belirti yok. Eğer sudan kaynaklıysa da birilerinin bilinçli olarak suya bir şey attığını düşünüyorum” dedi. Yuva köyündeki zehirlenme vakalarına ilişkin hemolitik üremik sendromu (HÜS) adı verilen hastalığa dikkat çekildi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sevil Bilir Göksügür, “Yaşanan olay ve çok sayıdaki vaka büyük ihtimalle hemolitik üremik sendrom dediğimiz tabloya uyuyor. Yakında da büyük ihtimalle yetkililer tarafından açıklanacaktır” dedi.
Göksügür, hastalıkla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Normalde Dünya’da yaygın olarak görülen, çoğunlukla kolibasili diye tabir ettiğimiz bir bakterinin özel bir toksin üreten türünün yol açtığı, nadir görülen ama ağır bir tablo. Karın ağrısı, kusma, ateş tablosuyla başlıyor. Bu toksinle karşılaşmış olan çocuklarda aniden başlayan halsizlik, solukluk. Vücutta şişme ve ara ara kendiliğinden olabilen kanamalar gibi belirtiler ortaya çıkarsa, çocukta HÜS olabileceğini düşünüyoruz” dedi. Göksügür hastalığın suyla bulaşabildiğini de söyledi. Hemolitik üremik sendrom (HÜS), kılcal damar kanaması sonucu Anemi, akut böbrek yetmezliği ve düşük trombosit seviyesi ile tanımlanır. En sık görülen şekli, kanamalı ishal.