Hulusi Kentmen'in torunu Melek Kentmen dedesini anlattı
Türk Sineması'nın büyük ustası Hulusi Kentmen ile ilgili bilinmeyenleri torunu Melek Kentmen anlattı.
Bize Hulusi Kentmen’i anlatır mısınız?
Şimdi tabi bu çok sık soruluyor. Tonton bir dede imajı var ya hani filmlerinde, diyorlar ki 'Hulusi Kentmen evde de aynı mıydı?' Ben bunun açıklamasını daha evvel de yaptım mesela. Hiçbirimizin mükemmel olmadığı gibi o da mükemmel değildi. Evdeyken inişleri çıkışları kızgınlıkları oluyordu. Ama mesela geçen gün bir yazı okudum. Güya demişim ki evde de cezaevi müdürü gibiydi diye. Alakası yok böyle bir şeyle. Çok yumuşak bir insandı. Ama gür sesiyle bağırdığı zaman üstüne laf etmezdik. Aynı "Oh Olsun" filminde çocuklarına bağırdığı gibi bağırırdı bize de.
O zamanlarda hiç film setlerine gitme şansınız oldu mu?
Maalesef. Benim hep okulda olduğum zamanlara denk geliyordu film çekimleri. Ya da gece çekimleri zamanında ben uyuyor oluyordum. Şimdiki aklım olsa ama belki film setlerine gitmek için okulu bile kırabilirdim.
Hulusi Kentmen tarafından söylendiği iddia edilen “ En acısı da zengin fabrikatör rollerini oynadıktan sonra, eve gitmek için durakta otobüs beklemekti” cümlesinin doğruluk payı nedir?
Ben bu konu hakkında defalarca konuştum. Birincisi dedem film setlerine hep kendi aracıyla giderdi. Ama bu söylediğim, halktan değildi, hiç otobüse binmezdi anlamına gelmesin. Ama o zamanın şartları şimdiki gibi değildi. Şimdilerde film setlerine servisle gidilebiliyor çünkü. Mavi üstü açık bir arabası vardı hatta. Ama kesinlikle bir halk adamıydı dedem.
Oyuncu olmadan evvel ne işle uğraşıyordu?
Denizci astsubayıydı. Ve zaten ordudayken tesadüf eseri başlıyor film çekimlerine. İstanbul Deniz Dikim Evi’ne tayini çıkıyor önce. Fakat yaz ayı olduğu için öğlen 14.00’de paydos ediyorlar. Diyor ki ben akşama kadar ne yapacağım. Çünkü dedem oturmayı sevmezdi. O gün arkadaşlarıyla Halk Evi’ne tiyatro izlemeye gidiyor. Gittiği yerde bir oyuncunun eksik olduğunu görüyorlar. Ve diyorlar ki acaba Hulusi’ye teklif etsek oynar mı? Tabi dedem havalara uçuyor bu teklifi duyunca. Ama diyor nasıl olur? Ben memurum? Olsun diyorlar Halk Evleri de bir nevi memur evi gibidir. Ve bu hikaye başlıyor. İlk oyununun adı da Hisseli Şayia’dır.
Hulusi Kentmen’in görmediğimiz bilmediğimiz fotoğrafları var mı albümünüzde?
Evet var. Yavaş yavaş onları gün yüzüne çıkartmaya başladım. Çünkü ne kadar zaman daha bende saklı kalacak? Zaten kitabıma da bir kısmını koydum bu fotoğrafların. Ama çoğu fotoğraf dedem vefat ettiği dönem kayboldu maalesef.
Kitabınızı yazarken bu anıları dinlediğiniz kişiler Hulusi Kentmen’i nasıl anlatıyor?
Hepsinin ortak söylediği bir şey var. O da, "Babacan" diye anmaları. "Tonton" diyenler de çok. Tabi hepsinin ayrı ayrı anıları var. En güzel yanı da henüz sevmeyen, arkasından kötü bir şey söyleyen kimseye rastlamadım. Birçok kişiyle konuştum çünkü. Şimdilerde bildiğiniz gibi yeni bir hazırlık içindeyim. İkinci kitabımla ilgili anıları dinlemeye devam ediyorum. İlk kitabımız pek bulunamadı. Daha doğrusu raflardaki yerini alamadı. Yeni anılarla ikinci kitabımız en kısa zamanda raflardaki yerini alacak kısmetse.
Bu kitabı kaleme alırken kimlerle görüştünüz?
Türker İnanoğlu, Müjdat Gezen, Mahmut Cevher, Ümit Efekan, Göksel Arsoy gibi ustalarla görüştüm. Hatta buraya gelmeden evvel Atilla Dorsay’la görüştüm. Sağ olsunlar geri çevirmiyorlar. Hale Soygazi, Hülya Koçyiğit, ve Ediz Hun’la görüşeceğim bu ay sonuna kadar bir aksilik olmazsa. Henüz irtibata geçmediğim oyuncular da var tabi. Türkan Şoray ve Nebahat Çehre gibi.
Hulusi Kentmen’le ilgili bir belgesel çekme projesi geldi mi hiç aklınıza?
Belki olabilir. Tabi bununla ilgili bir yapımcıdan teklif gelecek ki yapabilelim bu projeyi. Bununla ilgili yapımcılara kapımız açık.
Hulusi Kentmen’in en sevdiğiniz filmi hangisi?
Hiç tereddütsüz, "Oh Olsun" filmi diyorum. Belki yüzlerce kere izledim bu filmi. Hale Soygazi’nin de bende ayrı bir yeri vardır. Doğal olarak filmi çok sevdiğim için oyuncularını da çok seviyorum.
- Günlük burç yorumları! Filiz Özkol yazdı: Yay, Koç, İkizler ve diğer burç yorumları
- 1 hafta boyunca için! 7 günde 7 kilo verdiriyor, aç kalmadan zayıflatıyor, kaşık kaşık yiyince yağları cayır cayır yakıyor
- Botoksa para dökmeye hiç gerek yok! Uyumadan 1 damla süren sabah 10 yaş gençleşiyor
- 40 yıllık yoğurtçunun sırrı! Taş gibi yoğurt yapmak için içerisine 15 adet ekleyin: Hem lezzetli hem şifalı, probiyotik etkisiyle vücuda iyi geliyor
- Kelle paçaya büyük rakip! Ruslar kaşık kaşık tüketiyor: Bağışıklığı çelik gibi güçlendiriyor, damar daralmasını önlüyor, lezzetli ve şifalı