İlayda Alişan: Her şeyi yapabileceğimi hissediyorum. Çıkmak istediğim kadar yükseğe çıkabilir, inmek istediğim kadar derine inebilirim
İlayda Alişan, son dönemin yeteneğiyle parlayan isimlerinden biri. ‘Masumiyet’ dizisindeki Ela karakteriyle çok konuşuldu. Dizide narsist birine aşık ve çok mutsuz, takıntılı bir ilişkinin içindeydi. Gerçek hayatta da benzer bir duygu yaşadığını samimiyetle itiraf ediyor. “Duygusal manipülasyon, içindeyken farkında olmadığımız bir durum” diyor. ‘Masumiyet’, geçtiğimiz hafta ekrana veda etti ama hikayesi daha çok konuşulacak gibi görünüyor. İlayda Alişan’ı daha yakından tanımak istedik. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
İlayda, yakın zamanda seni ekranda izlerken, kendimi “Epeydir yeni birinin oyunculuğundan bu kadar etkilenmemiştim” derken buldum. Duygunu ne kadar doğru aktarıyorsun…
Ah! Ne mutlu bana böyle hissettiriyorsam… Teşekkür ederim… Ben, uzun süredir hayat verdiğim her karakter için oyuncu koçumla çalışıyorum. Eğitim elbette ki çok önemli, çok çok etkili. Ama bu söylediğinin büyük ölçüde de içgüdümüzün bir yansıması olduğuna inanıyorum.
Söze böyle bir övgüyle girmem sana ne hissettirdi? Birinin senin hakkında ne düşündüğünü ya da hissettiğini ne kadar önemsiyorsun?
Elbette çok mutlu etti, yüzüme bir gülücük getirdi. Emeklerinin karşılığını aldığını hissettiriyor bu insana… Yaptığımızın işin karşılığında bunları duymak, doğru yolda olduğunu hissettiriyor.
HEPİMİZİN İÇİNDE BEĞENİLME ARZUSU VAR AMA ELEŞTİRİYİ DAHA ÇOK ÖNEMSİYORUM
Genellikle kendinle ilgili insanlardan ne duyduğunda çok mutlu olursun?
Aslında çoğumuzun içinde bu mesleği yaparken ‘beğenilme arzusu’ vardır diye düşünüyorum. Ondandır ki mesleğimle ilgili iltifat aldığımda mutlu oluyorum. Eleştiriyse benim için övgüden daha önemli. Ancak o zaman belki farkına varamadıklarımın farkına varabilirim. Kendime eklemek ya da çıkarmak istediklerimle bir şeyler katabilirim. Ama sanırım sorunun asıl cevabı “Mütevazı” ifadesini duymak olur.
Peki o İlayda mısın gerçekten?
Elimden geldiğince... Şöhretin getirisinin çok farkında olmamak kıymetli geliyor bana. O zaman durumu iyi yönetiyor ve daha nahif kalabiliyorsun.
ELA’YI KALBİMDE TAŞIYACAĞIM…
‘Masumiyet’ son dönemin en çok konuşulan işlerden biri oldu. Bu hikayeyi ve Ela’yı kariyer yolculuğunda nereye koyuyorsun?
Kalbimde taşıyacağım Ela’yı. Onunla tamamen vedalaşmak zor olacak…
Hikayede Ela da İlker de deyim yerindeyse başlı başına tez konusu. İkisinin de çok ciddi takıntıları var. Aşk, sence onların yaşadığı gibi bir şey mi?
Onların yaşadığı şey kesinlikle aşk. Fakat “Aşk böyle bir şey mi?” dersen... Ne yaşanırsa yaşansın, her şeye rağmen üstesinden gelmeye çalışmak evet; aşkın içinde bir kanat olabilir. Dünya üzerinde İlker ile Ela’nın hikayesine benzer hikayeleri olan çiftler var.
HAYATIMDA DİZİDEKİ İLKER GİBİ NARSİST BİRİ OLDU, DOĞRUYU BİLDİĞİM HALDE AKSİNE İNANDIRILDIĞIM BİRÇOK DURUM YAŞADIM
Genel olarak aşkın zorluklardan, açmazlardan beslenen bir duygu olduğuna katılıyor musun?
İnsanın zor olanı sevme gibi bir zaafı var. Ela ise gerek travmaları gerekse daha 19 yaşında olmasıyla böyle bir yere sürükleniyor. Çok kötü bir hikayesi oluveriyor bir anda… Sağlıksız da olsa kalbi hep ona inanmaya çalışıyor. Bunu kendini onarmak için yapıyor. Ah be Ela! Hüzünlü kekim. (Gülüyor)
Son bölümde İlker’e “Tüm narsistlerin yaptığı şeyi yapıyorsun, en haksız olduğun konuda bile karşındakini suçluyorsun” diyorsun. Hayatında hiç İlker gibi bir oldu mu?
Oldu… Doğruyu ve gerçeği bilir haldeyken ikna edildiğim birçok durum yaşadım. İkna oldum da. Bir manipülasyona kapılmak, insanın farkında olduğu bir durum olmuyor. Ancak sana bunu birinin hatırlatması gerekiyor. Ela da aylarca yaşadığı manipülasyonu dışarıdan bakabildiği anda fark etti. Bir cümlesi vardı, “Ben neredeyse özür dileyeceğim senden, hem de neden özür dilediğimi bile bilmeden.” O kadar doğru ki… İlişkilerdeki duygusal manipülasyonun özetiydi bu soru. Çok karışık ve insanı karıncalandıran bir durum…
HEPİMİZ FARKINDA OLMADAN BİLE OLSA PSİKOLOJİK ŞİDDETE UĞRUYORUZ
Sence aşk huzurdan mı huzursuzluktan mı daha çok besleniyor? Sana sadece huzur veren bir aşka heyecan duyar mıydın?
Sanırım ikisinden de diyeceğim. Huzursuzluk heyecan getirir mi bilmiyorum ama huzursuzlukların üstesinden geldikten sonra bulduğun huzur belki aşkı kıymetli kılan şeylerden biridir. Hepimiz hayatın içinde farkında olmadan bile olsa psikolojik şiddete uğruyoruz zaman zaman. Aslında ikisi de kabul edilebilir bir şey olamaz. Fiziksel şiddet ise affı, açıklaması, maruzatı olmayan bir şey benim için.
KABUĞUMDAN SIYRILMAK ZORDU BENİM İÇİN AMA ARTIK DUVARLARIM YOK
“Eskiden bu kadar gözü kara değildim, güvenli alan insanıydım” demişsin. Şu an kendini ne ölçüde cesur hissediyorsun?
Kendimin en farkında olduğum dönemdeyim. Güvenli alan insanı olmak basit, kabuğumdan sıyrılmak zordu benim için. Bir anda bir his düştü içime… Hayatımın bir kısmını değiştirdim ve çıktım kabuğumdan. Güvenli alan için de “Kötü” demem ama şimdi her şeyi yapabileceğimi hissediyorum. Duvarlarım yok. O yüzden çıkmak istediğim kadar yükseğe çıkabilir, inmek istediğim kadar derine inebilirim…
Dizide çok acı çeken bir genç kadın izledik. Sen çok gerçek bir acı yaşadın mı kendi hayatında?
Hemen herkes gibi kayıplar yaşadım ben de… Hayal kırıklığı yakar canımı.
Nelere karşı heyecan, arzu ve tutku duyarsın?
Kalbimi zıplatan, bana haz veren her şeyde bu saydıklarını duyabilirim…
ANNEMİ BEN DOKUZ YAŞIMDAYKEN KAYBETTİK, BENİ BABAM BÜYÜTTÜ
Nasıl bir ailede büyüdün, nasıl bir çocukluk geçirdin?
Küçük, mutlu ve huzurlu bir ailem var. Annemi ben dokuz yaşımdayken kaybettik, beni babam büyüttü. Ablamsa bana ‘küçük annelik’ yaptı... Huzurumuz hep vardı, Sevgiyle büyüdük, ne şanslıyım!
Oyunculuk, çocukluk hayalin miydi yoksa şartlar mı seni buraya getirdi?
Çocukluğumda oyuncu olmak gibi bir hayalim yoktu… Sonra tanıştım oyunculukla ve şimdi hayatımın tam ortasında. Bana buraya ait olduğumu hissettiren bir his var oynarken. En çok da bu heyecanlandırıyor…
Oynarken nasıl göründüğüne kafa yoruyor musun?
Sahne duygusundayken nasıl göründüğümle hiç ilgilenmiyorum. Aklıma bile gelmiyor.
KISA KISA…
KENDİMİ ÇOK GÜZEL DE BULMUYORUM ÇİRKİN DE BULMUYORUM
Tutku, huzur, eğlence, heyecan… Aşk sence bunlardan en çok hangisi?
Aşkı tek bir kelimeyle ifade etmek çok zor… Ama illa bir şey söyleyeceksem bu söylediklerinin arasından tutkuyu seçebilirim…
Kendini güzel ve seksi buluyor musun? Sana ne güzel ve seksi gelir?
Kendimi çok güzel bulmuyorum, çirkin de bulmuyorum. Seviyorum aynadaki halimi… Bu da yeterli geliyor bana…
Burcun ne?
Balık burcuyum, yükselenim İkizler. Kafalar karışık. (Gülüyor)
Hangi takımlısın?
Galatasaray.
“Tüm filmlerini izledim” dediğin yönetmen kim?
Christopher Nolan filmlerinin çoğunu izlemişimdir…
- Asıl faydası sütünde gizli! Cildi gerim gerim gerip doğal botoks etkisi sağlıyor, kolajen üretimini destekliyor! Mermer gibi cildin sırrıymış
- Demeti 45 TL, faydasını duyan torba torba alıyor! Kemikleri beton gibi yapıyor, bağırsakları harıl harıl çalıştırıp kabızlığı bitiriyor! Doğal şeker ilacı
- Japonlar bardak bardak içiyor! Metabolizma hızını yüzde 100'e çıkarıyor, potasyum, demir, kalsiyum ne ararsan onda! Doğanın antioksidan kralı
- Suyunu sıkıp bardak bardak içenin kolesterol seviyeleri anında yere çakılıyor, doğanın C vitamini kralı olarak biliniyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama kan şekerini 300'e fırlatıyor! Damarları tıkayıp mideyi şişiriyor, kabızlığın en büyük sebebi!