Uluslararası Koro Müziği Federasyonunun (IFCM) en büyük etkinliği olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu (WSCM), Kültür ve Turizm Bakanlığının ev sahipliğinde bu yıl İstanbul’da gerçekleşecek. Devlet Çoksesli Korosu daimi Şefi Burak Onur Erdem, bu önemli sempozyumun detaylarını posta.com.tr’ye anlattı. Erdem, aynı zamanda koro müziğinin ülkemizdeki gelişimi ile ilgili konuştu.
Gizem Yetil / Posta.com.tr Dünyanın en iyi korolarını bir araya getirecek olan Koro Müziği Sempozyumu (WSCM), bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığının ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşecek. Alanında uzman konuşmacıların da yer alacağı sempozyumun şefliğini Devlet Çoksesli Korosu Şefi Burak Onur Erdem üstlenecek. Erdem, sempozyumun detaylarını posta.com.tr'ye anlattı.
2017 yılından beri Devlet Çoksesli Korosu’nun şefliğini üstleniyorsunuz. Burak Onur Bey, sizi biraz daha yakından tanıyalım.
Devlet Çoksesli Korosu’nun daimi şefliğini yürütüyorum, ayrıca ülkemizi ulusal ve uluslararası platformlarda temsil eden Rezonans’ın kurucu şefiyim. Türkiye’de koro müziğiyle ilgili en aktif derneklerden olan Koro Kültürü Derneği’nin başkanlığının yanında Avrupa Korolar Federasyonu ve Uluslararası Koro Müziği Federasyonu’nun da yönetiminde yer alıyorum. Önümüzdeki günlerde koro müziğiyle ilgili dünyanın en önemli etkinliğini Türkiye’de deneyimleyecek olmanın heyecanını taşıyorum.
5 kıtayı temsil eden 28 farklı ülkeden 50’den fazla konuşmacı ve 1000’den fazla sanatçıyı 25 -30 Nisan tarihlerinde İstanbul’da bir araya getirecek olan Dünya Koro Sempozyumu’nun festival direktörlüğünü üstlendiniz. Bu sempozyum nasıl oluştu? Biraz bize arka planından bahseder misiniz?
Dünya Koro Müziği Sempozyumu, esasında dünyanın en prestijli korolar buluşmasıdır. Uluslararası Koro Müziği Federasyonu (IFCM) tarafından 3 yılda bir düzenlenir. 1987’den beri düzenlenen bu devasa etkinliği bu sene Cumhuriyetimizin 100. yılında İstanbul’a davet ettik. Etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanlığı ev sahipliği yapıyor olacak. Burada amacımız hem dünyanın farklı kıtalarından koroları ve uzmanları İstanbul’da buluşturmak, hem de Türkiye’nin koro geleneğini uluslararası kültür sanat camiasıyla paylaşmak.
Bu sempozyum tarihi değeri oldukça önemli mekanlarda yapılacak. Mekanlar nasıl seçildi?
Sempozyumun ana mekanı İstanbul Atatürk Kültür Merkezi olacak. Atatürk Kültür Merkezi dünya çapında konser salonlarının yanı sıra çok amaçlı birçok mekana sahip bir kültür sanat merkezi. Sempozyumun uluslararası oturumları ve gala konserlerimiz AKM’de gerçekleşecek. Uluslararası organizasyon komitesi, AKM’nin bugüne kadar ziyaret ettikleri en kapsamlı sanat merkezlerinden biri olduğunu ilettiler. Şimdiden uluslararası koro camiası İstanbul’u ve AKM’yi konuşmaya başladı.
11 MEKANDA 44 KONSER
Biz bir yandan festivali Beyoğlu’nun farklı mekanlarına da taşımak istedik. Beyoğlu’nda birçok mekanla işbirliği yapıyoruz. Akbank Sanat’ta atölyelerimiz ve söyleşilerimiz gerçekleşecek. Borusan Müzik Evi ve Garibaldi Sahnesi’nde ustalık sınıflarımızın konserleri olacak. Bunun yanı sıra Atlas Sineması’ndan Grand Pera’ya, St. Antuan Kilisesi’nden Taksim Camii Kültür Merkezi’ne Beyoğlu’nda 11 mekanda 44 konser gerçekleştireceğiz.
Dünya Koro Sempozyumu katılımcılarını seçerken ne gibi kriterler göz önünde bulunduruldu?
Sempozyumun ve festivalin hazırlıkları uluslararası komiteler tarafından gerçekleşiyor. Dünyadan ve Türkiye’den katılacak olan konuşmacılar ve korolar, yüzlerce başvuru arasından hassasiyetle seçildi. Etkinlikte dünyanın tüm bölgelerinden 11 davetli koro yer alıyor. Müzikseverler bu koroları AKM Opera Salonu’ndaki gala konserlerinde ve Beyoğlu’ndaki mekanlarda izleyebilirler. Aynı zamanda festival bünyesindeki konserlere katılım gösteren Türkiyeden 36, yurtdışından 8 koro ile toplamda 55 koro Dünya Koro Sempozyumu bünyesinde konserler verecek.
DÜNYACA ÜNLÜ TOPLULUKLAR BULUŞACAK
Açılış konserinde dünyanın en iyi korolarından Grammy ödüllü Estonya Filarmoni Oda Korosu ve Türkiye’yi temsilen Devlet Çoksesli Korosu yer alıyor. Sempozyum boyunca Batavia Madrigal Singers, Sofia Vokalensemble, Taipei Filarmoni Oda Korosu gibi ödüllü korolar Beyoğlu sahnesinde olacak. Vancouver Gençlik Korosu, Georgia Üniversitesi Korosu, Leoia Kantika gibi gençlik ve çocuk koroları da festival programında yer alıyor. Davetli korolarımızın en önemli özelliği, kendi coğrafyalarındaki müzik geleneğini en iyi şekilde temsil eden dünyaca ünlü topluluklar olmaları. Örneğin bu kapsamda Orfeon San Juan Bautista’nın sesinden Porto Riko’nun müziğini, Fayha Korosu’nun yorumuyla Lübnan müziğini, Le Chant Sur La Lowe ile Gabon’dan Afrika müziğini dinleme şansı bulacağız.
Koro müziğinin dünyadaki ve Türkiye'deki konumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Singing Europe raporuna göre Avrupa’da 37 milyon kişi korolarda şarkı söylüyor, bu çok önemli bir sayı. Türkiye’nin de Musiki Muallim Mektebi’nden beri gelen 100 yıllık güçlü bir koro müziği geleneği olduğunu, koro müziği alanında diğer ülkelerle aynı masada oturduğumuzu vurgulamak gerekli. Dünya Koro Müziği Sempozyumu’nda ev sahipliği yaparak da koro müziği alanında dünyanın önde gelen, saygın merkezlerinden biri olacağımızı belirtmek isterim. Türkiye’nin halen görece genç nüfusu ve yeniliklere çabuk ayak uyduran dinamik yapısı koro müziği alanına da yansımış durumda. Bu enerji dünya koro müziği çevreleri ve seyirciye de yansıyor. Öte yandan dünyadaki gelişmelere baktığımızda Doğu-Batı buluşması hiç bu kadar yoğun bir anlam kazanmamıştı. Türkiye’nin kültürel açıdan pozisyonu koro dünyasındaki buluşma için de çok değerli. Sempozyum içeriğine de bu buluşmanın yansıyacağını, programın çeşitliliğine, içeriğinin zenginliğine ve coşkusuna bakarak söylemek mümkün.
Koro müziğinin diğer müzik türlerinden farkı nedir? Neden izleyicisi bu denli coşkulu?
Koro müziği öncelikle enstrümanlarla değil insan sesiyle, dışarıdan bir araç gerekmeksizin yapılabilen bir müzik. Koro müziğinde belirleyici olan tek şey ses grubunuz. Kimliğiniz, doğduğunuz yer, inançlarınız fark etmeksizin herkesin koro müziğinde bir araya gelebilmesi koro müziğini anlamlı ve değerli kılıyor. Bu birliktelik insanları aynı duyguda buluşturabilme gücüne sahip ve bu güç seyirciye de yansıyor. Türkiye’nin her bölgesinde koro müziğine hizmet eden değerli topluluklarımız var, onların sergilediği özveri ve bireysel çabaların daha organize şekilde bir araya gelebilmesine bu sempozyumun katkı sağlayacağını düşünüyorum. Sempozyumda çok farklı toplulukların koro müziği deneyimlerini paylaşma şansımız olacak, bunun yanında alanın önemli uzmanlarından Merzi Rajala yönetiminde her akşam Open Singing adı verilen birlikte şarkı söyleme etkinliklerimiz olacak. Sadece koro şarkıcılarının değil seyircilerin de şarkı söyleme eylemine aktif katılabildiği bir etkinlik bu ve sempozyuma katılan herkesin birlikte söyleme etkinliğiyle koro müziğinin coşkusunu ve enerjisini daha yoğun hissedeceğini düşünüyorum.
Bu önemli sempozyumun koro müziğine, ülkemizin müzik kültürüne ve dünyadaki tanıtımı anlamında nasıl bir katkı sağlaması bekleniyor?
Koro müziği alanında dünya çapındaki en önemli etkinlik olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu'nun Türkiye'de gerçekleştiriliyor olması, ülkemizdeki koro müziği çevrelerinin dünya ile daha fazla kaynaşmasına, yeni projelerin doğuşuna katkı sağlayacaktır şüphesiz. Beş farklı kıtadan onlarca ülkeden katılımcı bu sempozyumda buluşacak, bu buluşmanın birbirimizi anlamamıza da etki edeceğini düşünüyorum. Ülkemizin eşsiz ve çeşitli kültürü koro müziğine de yansıyor, bu sempozyum bu çeşitliliğin dünya koro çevrelerine daha da fazla duyurulması için eşsiz bir fırsat.
Gençlerin koro müziğine olan ilgisi nasıl? Onların ilgisini artırmak adına ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz?
Gençlerin koro müziğine olan ilgisi son yıllarda artıyor ve bu trendin devam edeceğini düşünüyorum. Koro müziği, gençlerin bir araya gelip birlikte şarkı söyleyerek müzikal ve sosyal bir deneyim yaşamalarına olanak sağlıyor. Bu nedenle, koro müziği eğitimine özellikle çocuk yaşta başlamak önemli. Devlet Çoksesli Korosu bünyesinde faaliyet gösteren Devlet Çoksesli Çocuk Korosu, bu noktada gösterdiğimiz çabanın en somut hali diye düşünüyorum. Sempozyum programında Devlet Çoksesli Çocuk Korosu’nun yanı sıra ülkemizden ve dünyadan çeşitli çocuk koroları da sahne alacak örneğin. Sempozyumun ötesinde ayrıca devlet okullarındaki öğrencilere koro müziğini tanıtmak ve sevdirmek amacıyla eğitim konserleri düzenliyoruz. Bu tür etkinlikler sayesinde Türkiye’de koro müziğinin gençlerce sahiplenilmesine katkı sunuyoruz ve bu daha da artacak.
- Kitap tutkunları kaçırmasın!
- Altın Baklava Film Akademisi IX. Uluslararası Öğrenci Film Festivali'ne rekor katılım... Ödüller sahiplerini buldu
- 2024 Notre-Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü’nü Laetitia Colombani kazandı
- “Yıldız Anneler” kitabı raflarda yerini aldı
- “Akıl Hastanesinde 5 Yıl” okuyucularını gerçek bir yaşam hikayesiyle buluşturuyor