Bahar bayramı olarak kutlanan Hıdırellez, Türk kültürü içinde canlılığını koruyan gelenekler arasında yer alıyor. Birlik ve beraberliği simgeleyen Hıdırellez internette merak edilen konular arasında yer alıyor. Peki, Hıdırellez ne zaman? Hıdırellez’de neler yapılır? Hızır ve İlyas kimdir? İşte detaylar…
Türk kültürü içinde önemli bir yere sahip olan Hıdırellez, bayram niteliğinde kutlanan mevsimlik bayramlarımızdandır. Hıdırellez, Türklerin hep beraber kutladığı ve bir takım töreleri yerine getirdiği bir bahar bayramıdır. Peki Hıdırellez ne zaman? Hıdırellez’de neler yapılır? Hızır ve İlyas kimdir? İşte merak edilen soruların cevapları…
HIDIRELLEZ NE ZAMAN?
Halk arasında kullanılan takvime göre eskiden yıl ikiye ayrılıyordu: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre “Hızır Günleri” adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise “Kasım Günleri” adıyla kış mevsimini oluşturuyordu. Bu yüzden 6 Mayıs günü kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına geldiği için kutlanıyordu. Hıdırellez günü Rumi takvime göre Nisan’ın 23. günü, miladi takvime göre Mayıs’ın 6. günüdür.
Bu gece ve sabahında Hızır'ın yeryüzüne uğrayacağı, her yerin canlanıp yeşilleneceği, dokunduğu her şeyin ise bereket bulacağı düşüncesi hakimdir. Yazın gelmesinin Türk toplulukları için bir hayat meselesi olduğunu ifade edilir. Bu nedenle yılın bereketli olabilmesi için hava ve suyun da efsunlanması gerekir. Sıcaklığı Hızır, suyu İlyas temsil eder.
HIDIRELLEZ’DE NELER YAPILIR?
6 Mayıs öncesi ev, çevre ve giyim temizliği, evlerde badana ve boya yapılır. Azerbaycan'da Hıdır Nebi bayramı öncesi hazırlıkları şubat ayından itibaren yapılmaya başlar. Makedonya Türkleri, Hıdırellez'de un, arpa ve buğday ambarlarına bereket taşı koyarlar. Hıdırellez günü yapılacak yemekler için erzak tedarik edilip hazırlıklar yapılır. Hızır haftası bazı yörelerde üç gün oruç tutulur. Orucun son günü pişirilen çörekler dağıtılır. Ev ziyaretleri yapılarak pişirilen "Hızır Lokması" verilir. İftara doğru kesilen koyun, kuzu eti fakirlere dağıtılır. Gagavuzların 6 Mayıs’ta Ederlez Bayramı olarak kutladıkları törenlerde bütün köylerde kurban kesildiği bilinmektedir. Bütün bu hazırlıkların temelinde Hızır ile karşılaşmak, onun yardımıyla dileklerini gerçekleştirmek vardır. Kırım Türkleri Kıdırlez adındaki mitolojik bir varlıkla 6 Mayıs günü karşılaşacaklarına refah ve zenginliğe kavuşacaklarına inanırlar. Bu bakımdan pek çok şey Hızır hakkı için yapılır ve Hızır'a adanır. Bunun sebebi ise, İslamiyet'ten önceki dönem inanç sisteminde Türk insanının düşünce dünyasındaki Tanrı ve ahiret kavramının soyut bir kavramdan ziyade olabildiğince somutlaştırılması söz konusudur.
Geleneğe uygun olarak Anadolu’nun birçok bölgesinde “Hıdırlık” denilen mesire yerleri mevcuttur. Bu bölgelerde mezarlık, yatır vb. gibi çevre halkınca kutsal kabul edilen, adak adanan veya bez, çaput bağlamak gibi bazı geleneklerin sergilendiği yerler vardır.
Hıdırellez gecesi bir gül fidanının dibine dilekler adanır, dilekler şekillerle belirlenir. Ev istenirse topraktan, kiremitten ev, bebek istenirse bebek, para istenirse gül dibine gümüş para konur. Dileklerin gerçekleşmesi için Hıdırellez uğuruna içtenlikle inanmak gerekir. İnanmayanların dilekleri gerçekleşmez.
Hıdırellez'in uğuruna inananlar mutlaka rüya görürlermiş, sabah bu rüyaları yaşlılar yorumlayarak yılın iyi veya kötü geçeceğini söylerler.
Hıdırellez gecesi dört yol ağzında ateş yakılır, eski hasırlar yakılır, üzerinden en az üç kere atlanır. Hıdırellez gecesi ateşin üstünden atlanınca bir kış boyu insanın üzerine çöken uyuşukluğun ve hareketsizliğin ve atılacağına inanılır. Aynı zamanda inanışa göre atlama anında dertler kederler de dökülürmüş.
Hıdırellez gecesi ateşten atlayanlara pire gelmez. Ateşten atlamak kötülükleri yok eder, Hıdırellez gecesi yakılan ateş pislikten arındırır, dedikoduları engeller. Yüzler yanmasın diye siyaha boyanır.
Hıdırellez ateşine "Hastalıklar, kötülükler, dağlara taşlara olsun." diyerek taş atılır. Bu âdete “ateş taşlama” denir. Hıdırellez gecesi iki ucu iple bağlanan yeşil soğan yaprağı bir boyda kesilir. Bir tanesi dilek dilenir. Dilek tutulan uç uzamışsa dilek yerine gelir.
HIZIR VE İLYAS KİMDİR?
Rivayete göre Hızır, İlyas ile kardeş veya yaygın inanışa göre de arkadaştır. Hikâyelerde ve efsanelerde önemli bir yer işgal eder. “Al-Hızır”, “El-Hadır” aslında Arapçada “yeşil, yeşil dal veya yeşilliği çok olan yer” anlamına gelir. Halk arasında aldığı anlam ve yüklendiği görev itibariyle Hızır; âb-ı hayat (hayat suyu/ölümsüzlük suyu) içerek ebedî hayata kavuşan ve zaman zaman insanlar arasında dolaşarak darda kalanlara yardımda bulunan, tabiatı yeşerten, bolluk, bereket, kısmet ve sağlık bahşeden bir velidir.
- Kapadokya’nın yeryüzü ve yer altı hikâyesi Milliyet Arkeoloji'de
- Sanat Sohbetleri’nin ilki Çanakkale Bienali’nde yapıldı
- ‘Çocuklar için kurduğumuz kitap kulübünde her hafta farklı yazarları ağırlıyoruz’
- Milliyet Mimarlık Dergisi’nin 45. sayısı bu pazar bayilerde!
- Mağaradaki 86 bin yıllık yaşam Milliyet Arkeoloji'de