Aldatmanın yaşandığı ilişkide hiçbir şey sağlıklı değildir
Zeynep Tuğçe Bayat ilişkilerde sevgi ve emeğin kendisi için çok önemli olduğunu söylüyor. Genç oyuncu, aldatma konusunda "Belki bilinmezlik seni çekebilir ve o maceranın peşine düşebilirsin ama neye sahip olduğunu biliyorsan böyle bir seçim yapmazsın" diyor.
RÖPORTAJ: OYA ÇINAR / FOTOĞRAFLAR: OZAN GÜZELCE
Zeynep Tuğçe Bayat şu sıra gümbür gümbür. Hem bir İspanyol projesinde, hem Türkiye’de iki çok konuşulan diziyle ekranda. “Yaptıklarım, yapacaklarımın habercisidir” diyor. Dışarıdan sıkıcı bir avukat gibi görünürken flört sitelerinde gezen maceracı ve sürprizli bir karakter olan Beliz üzerinden günümüz ilişkilerini ve daha fazlasını konuştuk.
İLİŞKİDE ‘ŞİMDİ BİZ NEYİZ?’ DİYE SORUYORSANIZ HİÇBİR ŞEYSİNİZ DEMEKTİR
Nasılsın? Şu sıra üç projede birden izleyiciyle buluştun.
Çok iyiyim, çok keyifliyim, emek verdiğim bir sürü işin çıkışını gördüğüm bir dönemdeyim. Hepsi aynı anda gelmeye karar verdiler, hoş geldiler.
Son dönemde arı gibi çalışıyorsun. Ektiklerini biçme zamanı mı yoksa dur daha yeni başlıyoruz gibi bir duyguda mısın?
Hem ektiğimi biçiyorum hem de sonrası için çalışmaya devam ediyorum. Bu uzun bir yol. Yolculukta bazen durursun, dinlenirsin, bazen hiç durmadan ilerlersin. Bazen güzel şeylerle, iyi insanlarla, bazen kötülerle karşılaşırsın. Bütün olarak bakınca, “Yaptıklarım yapacaklarımın habercisidir” diyorum.
BELİZ KARAKTERİ BAŞTA SIKICI BİR TİP OLSUN DİYE ÇOK UĞRAŞTIM
Bugüne kadar daha çok iyilerle mi kötülerle mi karşılaştın?
İlk zamanlarda onu çok fark edemiyordum, herkesi iyi insan zannediyordum. O yüzden tam doğru bir sayım yapamayabilirim şu anda. (Gülüyor) İyiler de kötüler de her yerde var. O yüzden ben her zaman iyiye odaklanmaya çalışırım.
‘Kimler Geldi Kimler Geçti’de tuttuğunu koparan bir avukatı oynuyorsun. Beliz hem ciddi bir avukat hem flört sitelerinde geziyor. Eğlenceli miydi ona hayat vermek?
Zaten o kırılımını göstermeyi çok istemiştim, onun göründüğüne sevindim. Başta çok sıkıcı bir tip olsun diye çok uğraştım. Sonrasında Beliz’in bir sürü farklı yönüne şahit olduk. Onun da sevebileceğini, partileyeceğini, sürpriz düğün hazırlayacak kadar uçuk bir kız olduğunu da görmüş olduk. Ben oynarken çok keyif aldım.
HER ŞEY ÇOK GERÇEK BAŞLAYIP NASIL BU KADAR SAHTELEŞİYOR?
Sevgilisinin evlenme teklif edeceğini öğrenip sinsi sinsi evlilik merasiminin en ince ayrıntılarını tasarlaması, işini şansa bırakmaması... Sen de izlerken, ‘Vay arkadaş!’ dedin mi?
Çok sağlıklı bir davranış olmadığı kesin. Eğer erkek arkadaşının zaten ona evlilik teklif edeceğini bilmeden bu düğünü planlamış olsa zaten tutulacak bir tarafı kalmazdı yaptığının. Açıkçası orada birlikte olduğu kişiyi hiç tanıyamamış olmasına üzüldüm. Diğer yandan belki de tencere kapak oldular.
Zaten dizi de biraz orayı sorguluyor değil mi?
Tüm hikayelerde, gerçek hayatta da en çok bu sorgulanıyor bence. Her şey çok gerçek başlayıp nasıl çok sahte bir şeye dönüşebiliyor?
Dizide herkes büyümeyi reddeden ergenler gibi. Kimse yaptıklarının sorumluluğunu almıyor. Sence gerçek hayatta da artık ilişkiler böyle mi yoksa ‘Kimler Geldi Kimler Geçti’de biraz karikatürize bir durum var mı?
Bence fazlası yok, eksiği var. Gerçek hayat çok daha sert olabiliyor. Dikkat edin, bir filmde bir karakteri izleriz. “Yok artık, bu çok abartı” deriz, sonra bir gün sokakta ondan çok daha fazlasını görürüz.
Leyla ile Ömer’in ilişkisinde aslında bir paylaşım ve emek güzellemesi var mı sence?
Tam tersini düşünüyorum. Aldatmanın yaşandığı bir ilişkide hiçbir şey aslında sağlıklı değil.
YARDIMCI ROL KÖTÜYSE İŞİN GENEL KALİTESİ DÜŞER
Zor rol kolay rol diye bir şey var mı sence oyuncu için?
Var tabii, küçük roller her zaman düşünülenin aksine büyük rollerden daha zor. Kariyerinin başında acı çeken genç meslektaşlarım varsa bunu akıllarında bulundursunlar. Başlar her zaman zor. Küçük rollerde büyük çaba gerekir. Ama o roller o kadar önemlidirki aslında. Yardımcı rollerin kötü olduğu yerde genel işin kalitesi düşer ve o rolleri iyi oynamayı ancak iyi oyuncular becerebilir.
Gerçek hayatta rol yapabilen biri misin?
Ah keşke! Bu konuda beni uyarırlar hatta. “Sen oyuncusun, duygularını bu kadar belli etme” diye. Ama gerçek hayatta rol yapmak kadar yorucu bir şey olamaz, yapanlara kolaylıklar diliyorum.
BİLİNMEZLİĞİN BÜYÜSÜNE KAPILMAM
Sen benzer bir durumda paylaşıma, yaşanmışlığına mı sarılırdın yoksa bilinmezliğin heyecanı seni çeker miydi?
Yaşanmışlık dediğimiz aslında bitmiş ve beni artık mutlu etmeyen bir şeyse benim için biter, bunun için ille yeni birine kapılmama gerek yok. Ama gerçekten emek verdiğim ve mutlu olduğum bir durumda zaten öyle birine kapılmam. Benim için sevgi ve emek her şeyden önemli. Hayatta çok bir deneyimin yoksa belki oradaki bilinmezlik seni çekebilir ve o maceranın peşine düşebilirsin ama neye sahip olduğunu ve ne istediğini biliyorsan böyle bir seçim yapmazsın diye düşünüyorum. Hoş, büyük konuşmaktan da deli gibi korkarım.
Artık kimse kimseyi tanımıyor ve kimse kimsenin umurunda değil fikrine katılıyor musun?
Biz Cansel’le birbirimizi o kadar iyi tanıyoruz ki bu benim için söz konusu bile değil. Birbirimizin her şeyini biliyoruz. Tabii ki hâlâ yeni keşfettiğimiz şeyler oluyor ama hep çok özenliyiz birbirimize. Etrafımda da çok güzel ilişkiler yaşandığını görüyorum ama bu şekilde örnekler de maalesef çok.
Daha önceki röportajımızda Cansel Elçin ile bir yıllık evliydin. O zamanki genel duygunla şu anki arasında bir fark var mı?
Zaman geçtikçe daha çok aile olduğumuzu hissediyorum. Aşkım hep taze. Bir de biz birbirimizi hiç kısıtlamıyoruz. Ben şu an İspanya’da bir kariyer inşa etmeye çalışıyorum mesela ve Cansel beni böyle konularda çok destekliyor. Tersi olsa ben de onu aynı şekilde desteklerdim. İlişkilerde bu da çok önemli.
‘AMA ÖZÜNDE İYİ BİR İNSAN’ YALANINA ÇOK TUTUNDUM ARTIK DUVARLARIM VAR
Affedici misindir? İnsanlara karşı güven kredinin sınırı nedir?
Zamanında “Ama o özünde iyi bir insan” yalanına tutunduğum çok oldu. Mesela biri hakkında kötü konuşabilirsin ama sonra yine onunla aynı şekilde görüşmeye devam etmek benim kanımı dondurur. Tutarsızlık benim için olabilecek en kötü şeylerden biri. Böyle bir şeye maruz kaldığımı öğrenmek benim için çok üzücü olur. Bu tip şeylerle karşılaşmamak için artık çok dikkatliyim.
Kısa kısa…
Zeynep’in en takdir ettiğin yanı ne?
Yorulduğumu hissetsem de üst motivasyonumun asla bitmemesi. Asla vazgeçmemem.
En eleştirdiğin yanı ne?
Kendimi çok eleştirmek. Artık kendime karşı biraz daha şefkatli olmaya başladım.
Hiç dizideki gibi “Şimdi biz neyiz?” sorusunu sordun mu ilişkilerinde ya da bu soruya maruz kaldın mı?
Ben sormadım, bana soran oldu. Ve o zaman düşündüğüm şey şu oldu; demek ki biz hiçbir şeyiz. Eğer bu soruyu sorma noktasındaysan aslında gerçek bir bağ yoktur zaten. Gerçek bir paylaşım varsa da bunu sormana gerek kalmaz. Zaten oraya akarsın, ilişki kendiliğinden beraberliğe dönüşür.
- Gazlı içecekler uçakta daha mı lezzetli? Eş dost ortamlarında anlatıp 'Vay' dedirtebileceğiniz 3 yeni bilgi!
- Çamurlu ayakkabıları kar beyaz yapıyor! Yeni almış gibi pırıl pırıl parlatıyor, doğal temizleyici! Sirkeye 1 kaşık eklemek yetiyor
- Yoğurda katıp kaşık kaşık yiyin! Bağırsakları motor gibi çalıştırıp kemikleri betona çeviriyor, kana anında karışıyor!
- 40 yıllık yoğurtçunun sırrı! Taş gibi yoğurt yapmak için içerisine 15 adet ekleyin: Hem lezzetli hem şifalı, probiyotik etkisiyle vücuda iyi geliyor
- 1 bardak suya ekleyip için! İnsülin direncini terazi gibi dengeliyor: Vücudun savunma mekanizmasını makine gibi çalıştırıyor