Ayla'nın astsubayı Süleyman Dilbirliği'nin eşi de hayatını kaybetti

Astsubay Süleyman Dilbirliği, 1950'de başlayan Kore Savaşı sırasında ailesini savaşta yitiren 5 yaşındaki Koreli bir kız çocuğunu sahiplenerek adını Ayla koymuş ve bu öyküsüyle 'Ayla' filmine konu olmuştu.

EŞİ DÜN HAYATINI KAYBETTİ

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde tedavi gören 91 yaşındaki Süleyman Dilbirliği, çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak dün hayatını kaybetmişti.


​

Astsubay Dilbirliği’nin tabutunun Türk bayrağına sarılı olduğu görüldü. Astsubay Dilbirliği ve eşi Nimet Dilbirliği’nin tabutlarını yan yana görenler duygusal anlar yaşadı.

Güney Kore’den temsilcilerin de cenazeye katılmak üzere camiye geldiği görüldü.

"ALLAH SENDEN SONRAYA BIRAKMASIN"

Çiftin yakınları, Nimet Dilbirliği'nin sağlıklı olduğu yıllarda eşine "Allah senden sonraya bırakmasın" sözlerini sıklıkla söylediğini aktardı.

"ALLAH'IN SEVDİĞİ KULLARIYMIŞ"

Öte yandan Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin akrabası Muammer Şehri ise basın mensuplarına yaptığı açıklamada Nimet Dilbirliği'nin vefat ettiğini sabaha karşı öğrendiklerini belirterek, "İkisini ikindi namazında defnedeceğiz. Çok enteresan bir olay. Allah'ın sevdikleri kuluymuş, ikisi de beraber Hakkın rahmetine kavuştular" şeklinde konuştu.

"İYİ Kİ BERABER YAŞAYIP BERABER GİDİYORLAR"

Süleyman Dilbirliği'nin cenaze törenine katılmak üzere camiye gelen Kore'den silah arkadaşları da aldıkları bu haber karşısında şaşkınlık yaşadı. Camiye gelen Kore Gazisi Ahmet Dayı, "Böyle şeyler için 'oh' denilmez. Ancak iyi ki beraber yaşayıp beraber gidiyorlar" ifadelerini kullandı.





''AYLA DA BİZ DE YETİM KALDIK''

Süleyman Dilbirliği'nin yeğeni 54 yaşındaki Ömer Özkarcı, dayısının vefatından dolayı acılarının büyük olduğunu söyledi. Ömer Özkarcı, "Bizlere güzel bir hatıra bıraktı. Kahramanmaraş evladı olarak gurur duyuyoruz. Büyüğümüzdü. Dayımız nur içinde yatsın. Bundan sonra bol bol dua edeceğiz, rahmet okuyacağız." dedi.

Süleyman Dilbirliği’nin, Kahramanmaraş’a geldiğinde kendilerine sürekli Ayla’dan bahsettiğini dile getiren Ömer Özkarcı, Kore Savaşı’nda yaşadıklarını anlattıkça dayısının duygulandığını aktardı.



''TEK HAYALİ O KIZI BULMAKTI''

Dayısının tek hayalinin manevi kızına kavuşmak olduğunu vurgulayan Ömer Özkarcı, şunları kaydetti:

"Dayımız merhum olunca Ayla da biz de yetim kalmış olduk çünkü Kahramanmaraş’a geldiği zaman hep bizde kalırdı. Annemin ağabeyiydi. Amacı hiç film olmadı, tek hayali o kızı (Eunja Kim) bulmaktı. Bize geldiğinde hep bizlere anlatırdı. ’Ben savaş esnasında enkazın altında bir kız çocuğu buldum oradan çıkarttım’ derdi. Askeri birlikte yedirmiş içirmiş, sürekli ona bakmış. Anne baba nasıl evladına bakarsa öyle bakmış. Aralarında çok güzel bağ oluşuyor. Tabii bu arada Kore’de savaş devam ediyor. Savaş bitip ayrılma aşamasına geldiğinde her şey çok zor oluyor. Çocuğu buraya getirme imkanı da olmuyor."

Gazinin kendilerine "Çocuğumu bırakırken çok üzüldüm. Bir sene içinde çocuklarım gibi kabullenmiştim. Öyle yaşamıştım." diyerek sürekli Ayla’nın hikayesini anlattığını aktaran Ömer Özkarcı, acılarının büyük olduğunu dile getirdi.

Gazinin manevi kızıyla hasretinin 70 yıl sürdüğüne dikkati çeken Ömer Özkarcı, "70 yıl sonra 2010’da bir araya geliyorlar. Önce Allah’ın yardımı sonra da iki ülkenin cumhurbaşkanı ve büyükelçilerinin yardımıyla dayım manevi kızına kavuştu." ifadelerini kullandı.



SÜLEYMAN DİLBİRLİĞİ KİMDİR?

Astsubay Süleyman Dilbirliği, Birleşmiş Milletler'in çağrısıyla Türkiye, Kore'ye 17 Ekim 1950'de General Tahsin Yazıcı komutasında 5090 kişilik bir tugaydaki askerlerden biri olmuştu. Annesi-babası öldürülmüş Koreli bir kız çocuğunu ölümden kurtaran ve çocuğa 15 ay boyunca kendi çocuğu gibi bakan Süleyman Dilbirliği, Türkiye'e dönmek zorunda kalıp bir daha Ayla'dan haber alamamış ve yıllar sonra Ayla adını verdiği kızı 60 sene sonra görmüştü. Süleyman Dilbirliği 91 yaşındaydı.



AYLA FİLMİ NEYİ ANLATIYOR?

Film, 1950'lerde Kore Savaşı'na katılan Türk askerlerinden biri olan Astsubay Süleyman Dilbirliği ile savaşta öldürülmüş ailesinin yanında bulduğu ve Ayla adını verdiği Koreli küçük kızın sevgi ve umutla beslenen gerçek hikayesinden beyazperdeye taşındı.

Kahramanlarının hala hayatta olduğu 'Ayla' filmi zamansız, mekansız, dil-din ve ırk tanımadan vicdanın nasıl da gerçek bir sevgiyle insanları buluşturabileceğini ve savaşa rağmen gerçek insanlığın nasıl da birleştirici olabileceğini Türkiye insanının güçlü gönlü ve ruhunu yansıtan bir gözle anlatıyor.



Kore Savaşı sırasında, dünyanın öbür ucunda, anne ve babası ölmüş minik bir çocuğun hem Türkleri hem Güney Korelileri hem de Amerikalıları aynı duygularda, nasıl büyük bir içtenlikle buluşturduğunun hikayesini perdeye taşıyan Ayla, savaşın acı koşullarında, ismi gibi ay yüzlü Ayla ile ay yıldızlı bir askerin tarihe mal olmuş 65 yıllık hikayesini anlatıyor.

Oscar'da "yabancı dilde en iyi film" aday adayı olan 'Ayla'nın, Akademi tarafından ödül için yarışmaya layık bulunup bulunmadığını öğrenmek için ocak ayını beklemek gerekiyor. Oscar adayları 23 Ocak 2018 tarihinde açıklanacak.


Kore Savaşı’ndan ikinci Ayla hikayesi... 61 yıl sonra o aileyi buldu


Gazi babasını ziyaret eden Koreli Ayla, gözyaşlarına boğuldu


'Ayla' manevi babasına özlemini anlattı


Ayla filminin izlenme sayısı 2 milyonu geçti